Avrupa Birliği Komisyonu Sözcüsü Peter Stano tarafından yayımlanan ve KKTC'nin "ayrılıkçı" olarak tanımlandığı açıklamada, Rum Yönetimi'nin Ada'daki tek devlet olarak görüldüğü belirtilmişti.
Bakanlık'tan yapılan açıklamada şu ifadeler yer verildi:
"TÜMÜYLE REDDEDİYORUZ"
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olması hakkında bugün (12 Kasım) AB Dış İlişkiler Servisi tarafından yapılan açıklamayı tümüyle reddediyoruz.
Kıbrıs Adası'ndaki iki devletten biri olan KKTC’nin gözlemci üyeliğine ilişkin karar, 11 Kasım 2022 günü Semerkant’ta yapılan, Sayın Cumhurbaşkanımızın da katıldıkları Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’nde oybirliği ile alınmıştır.
Zirve Bildirisinde de ifade edildiği üzere, Kıbrıs Türkleri Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır, Türk Devletleri ile her alanda ilişki kurup geliştirmesi en doğal hakkıdır.
"AB'NİN İKİYÜZLÜLÜĞÜ"
AB’nin, BM Genel Sekreteri’nin çağrısı hilafına Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplumun saygın bir üyesi olmasını engellemeye çalışması iyi niyetle bağdaşmadığı gibi, GKRY’nin ve Yunanistan’ın kısır politikalarının esiri haline gelmiş olan Birliğin iki yüzlülüğünü bir kez daha açıkça ortaya koymaktadır.
Kıbrıs Adası’nda adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak Kıbrıs Türk halkının 1963’ten beri gasp edilen müktesep egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle başlayacak bir sürecin ardından sağlanabilir.
Bunun için uluslararası toplumun artık Kıbrıs Rum tarafını Ada’nın tek sahibi olarak gören tavrından vazgeçmesi ve KKTC’ni tanıması gerekir.
Türkiye her hal ve karda, KKTC’nin yanında durmaya ve tüm uluslararası platformlarda Kıbrıs Türkünün sesi olmaya devam edecektir.