Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GATA) Yoğun Bakım ve İç Hastalıkları Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, DHA'ya açıklama yaptı. Prof. Dr. Yamenel, corona virüsün dünyada artış hızı devam ederken, Türkiye'de artış hızının kırıldığına dikkat çekerek, "'Ülkemizde artış hızında bir azalma oldu. Artış hızı da yavaşladıkça hem yoğun bakıma giren hasta sayısı hem de kaybettiğimiz hasta sayısı azalıyor. Yoğun bakım sayısının ve ölüm oranlarının az olması çok önemli ve bizim için çok olumlu. Vaka artış oranına göre yoğun bakıma giren hasta sayımız aynı oranda artmıyor. Daha az sayıda vaka yoğun bakıma girmiş oluyor ve daha az sayıda bir kaybımız oluyor" dedi.
'HIZLI TESPİT EDİP, ERKEN TEDAVİYE BAŞLIYORUZ'
Bunun nedenlerine değinen Prof. Dr. Yamanel, "Bunun iki sebebi var; birincisi ilaçlara erken dönemde başlıyoruz ve hastaları hızlı tespit ediyoruz. Bu çok önemli; çünkü ilaçların erken dönemde verilmesiyle asemptomatik olgulara bile ilaç temin edip verebiliyoruz. İkincisi de ben sağlık sistemimizin iyi olmasına bağlıyorum. Sağlık sistemimiz hastaneye yatan insanların süreçlerini çok iyi yönetiyor ve yoğun bakım sistemlerimiz de çok iyi bir şekilde işliyor. Bunun sonucunda da aslında kaybımız nispeten daha az olmuş oluyor'' dedi.
'2545 YAŞ ARASI ÇOK HASTA VAR'
Prof. Dr. Yamanel, Türkiye'nin genç nüfusa sahip olduğunu, buna bağlı olarak 2545 yaş arası da çok hasta gördüklerini söyleyerek, "Genç yaştaki bir kişinin bu hastalığa karşı direnci önemli; fakat hastalığa karşı erken dönemde ilaca başlamak çok etkili. Sayın bakanımızın da daha önce gösterdiği grafiklerde olduğu gibi 25 ve 45 yaş arası daha yoğun dağılmıştı bu virüs ülkemizde. Fakat hastaneye yatış ve yoğun bakıma yatma oranlarımız genel olarak 6585 yaş arasındaki vatandaşlarımızdan oluşuyor" diye konuştu.
'FİLYASYON EKİPLERİ, HIZLI YAYILIMI ÖNLÜYOR'
Prof. Dr. Yamanel, filyasyon ekiplerinin çok önemli işler yaptığını da ifade ederek, "Bu ekipler Sağlık Bakanlığı'nın çok önemli bir organizasyonu. Bunlar pozitif olan vakaların çevresinde temas etmiş vakaları tespit ediyorlar. Bunlardan sürüntü örneği alıp test yapıyorlar ve yine pozitif çıkanlar da izole ediliyor. Salgınların en önemli önlemlerinden bir tanesi budur. Filyasyon salgıların önüne geçmek için çok önemlidir. Örneğin bir hasta var ve bunun da temas ettiği bireyler var; bu bireyleri tespit edip, bunların pozitif olup olmadığını anlamak yayılım açısından çok önemli. Sayın bakanımızın da daha önce söylediği gibi 1 kişi 16 kişiye bulaştırabiliyor ki ilk vakalarda 1 kişi 30 kişiye bulaştırmıştı. Bu durum böyle olunca hızlı yayılım söz konusu da oluyor. Yani filyasyon ekipleri de bu hızlı yayılımı önlüyorlar. Ben bunu çok iyi başardığımızı da düşünüyorum. Ve eğer hızımızda da bir düşüş varsa bu da filyasyonun başarılı yapıldığının bir göstergesidir" ifadelerini kullandı.
FİLYASYON NEDİR?
Filyasyon kelimesi tıpta hastalığın kaynağını bulmak anlamına gelmektedir. Özellikle bulaşıcı hastalıklarda yapılan hastalığın ilk ortaya çıkış nedenini bulmak için yapılan çalışma anlamına gelmektedir.
Filyasyon, herhangi bir bulaşıcı hastalığın hangi sebeplerden ötürü kaynaklandığının tespit edilmesi işlemine verilen isimdir. Başka bir deyişle kaynak arama çalışmasıdır. Bu çalışmalar neticesinde tehlikenin hala devam edip etmediği ve başka insanların risk altında olup olmadığı gibi önemli bilgiler elde edilebilmektedir.