Küçük yaşta futbolla tanışan, kurduğu ve oyuncusu olduğu Akdeniz Nurçelik Spor Kulübü ile Kadınlar 2’nci Ligi’nde yer alan Nurcan Çelik, 27 yıldır top sektirirken, 12 yıl önce başlayan kanserle mücadelesinde de iki kez öne geçti. “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nde hayat hikayesini paylaşan Çelik, 27 yıl önce başlayan futbol hayatını halen aktif olarak devam ettirdiğini söyledi. Daha önce milli takımda kalecilik de yapan Çelik, 10 yıl önce kadınların da futbolda var olduğunu gösterebilmek, bu alana ilgi duyan kız çocuklarına destek olabilmek için Akdeniz Nurçelik Spor Kulübünü kurdu. Kulübün başkanlığını yapan, aynı zamanda oyuncusu da olan Çelik’in genç, yıldız, minik ve A takımlarında kızlar futbol oynuyor.
Çelik’in spora olan tutkusu ve yaşam biçimi iki kez yakalandığı kanseri yenmesinde en büyük etken oldu. Tiroit kanseri nedeniyle iki yıl sahalardan uzak kalan Çelik, ardından meme kanseri sonucu da bir göğsünü aldırmak zorunda kaldı. Zorluklardan yılmayan Çelik, futbola olan sevgisini hiç kaybetmedi ve kansere de gol attı.
‘FUTBOL OYNAMAK İSTEYEN BİRÇOK KIZ ÇOCUĞU VAR’
Çelik, futbola ilgi duymaya başladığı dönemlerde Türkiye’de kadınlar ligi olmadığını belirterek, “Benim ‘Kadınlar futbol oynar mı’ diye kafamda tasarladığım bir şeydi. O dönemde kendimi geliştiriyordum. Daha çok erkeklerle vakit geçiren bir kız çocuğu olduğum için onların oyun alanına girmek istedim. Futbol Türkiye’de ve dünyada erkek egemenliği altında bir spor. Dolayısıyla ‘Kadınlar da bunu yapabilir mi’ diye bu yolda yürümek istedim” dedi.
Futbol kulübüyle kadınlara farklı bir alan yaratan Çelik, “89 yaş grubundan başlayarak A takımına kadar oyuncuların yer aldığı kulüpte amacımız sadece kadınlara yönelik bir şeyler yapabilmek. Kadınlara bir kapı açıp, o kapıda istedikleri yolu doğru bir şekilde yürümelerini sağlamaya çalışıyoruz. Futbol oynamak isteyen, bunu hedefleyen bir sürü kız çocuğu var. Onlara, futbol oynarken meslek edinmelerini sağlayan bir kapı açtığım için çok mutluyum” ifadelerini kullandı.
KANSERİ FUTBOL SEVGİSİYLE YENDİ
Çelik, sabahları güne sporla başladığını, akşamları da takım idmanı yaptıklarını, sporla dolu bir gün geçirdiğini dile getirerek, kulübün yöneticiliğini yapmanın getirdiği zorlukları da anlattı. Türkiye’de kadın futbolunun yarı amatör yarı profesyonel yapıldığını, ancak ülke genelinde oynandığı için profesyonel işleyen bir lig olduğunu belirten Çelik, “Bunun da zorlukları oluyor. En yakın mesafe Ankara oluyor. Deplasmanlı bir lig. Bunun finans tarafını desteklemek, kaynak sağlamak çok zor” dedi.
Nurcan Çelik, milli takımda kaleci olarak oynarken 2008’deki kampta tiroit kanseri olduğunu öğrendiğini belirterek, şöyle devam etti: “Zorlu bir tedavi süreci oldu, ağır geçti. Çabuk atlattım. Hastalığım döneminde futbola ara vermek zorunda kaldım. Tedavi sırasında özel bir alanda yaşamanız ve beslenmeniz gerekiyor. Sonrasında 2012’de meme kanserine yakalandım. Sağ göğsüm alındı. Tedavi sürecinde iki sene takımdan ayrı kalmak zorunda kaldım. Spor yapamıyorsunuz, hatta hiçbir şey yapamıyorsunuz. Aktif bir sporcu için gerçekten bir yıkım. Sevdiğim bir şeye sıkı sıkı sarıldığımı keşfettim ve bu da beni hayatta tutmaya sebep oldu. O yüzden çok mutluyum, iyi ki spor yapıyorum. Sporcu, savaşçı insandır ve hayatın her yönünde, her şeyle savaşabilecek güce de sahiptir.
“Futbola döndükten sonra son üç yıldır aktif olarak futbol oynuyorum. Çok da eksiğim olduğunu düşünmüyorum. Kadın olarak bir uzvunuzu kaybediyorsunuz. Zor geçen bu süreçte ciddi psikolojik destek görmeniz gerekiyor. Ben bu süreçte sadece psikolojik destek olarak futbolu kullandım. Kendi kulübümü kullandım. Ekstra bir destek almadım. Kendim yenebilirim, aşabilirim diye düşündüm. Öyle de oldu. Kendimi çok şanslı hissediyorum.”
KADIN FUTBOLUNA İLGİ ARTIYOR
Çelik, kadın futbolunun oldukça ilerlediğini, futbola başladığı dönemde lisanslı oyuncu sayısı 250 civarındayken şimdi 67 binlere kadar çıktığını dile getirerek, “Dünyada kadın futbolu inanılmaz bir seviyeye geldi. Neredeyse erkeklerin temposunu yakalamak üzere” ifadelerini kullandı.
Dünya Kadınlar Günü’nü de kutlayan Çelik, “Kadın demek, güç demek. Dilerim kadın ve erkek eşitliği olur. Fiziksel eşitliğimiz tabii ki yok ama zihinsel eşitlik gerekir. Futbol aslında erkeklerin alanı değil, bir spor alanı. Futbol erkeklerle tanındığı için erkek egemenliği altında. Kadın da inanın çok güzel futbol oynayabiliyor, daha estetik olabiliyor. Tempo olarak çok hızlı değil kadın futbolu ama estetik olarak harika bir gösteri sunabiliyor size. Futbolumuzu izlemeye gelenler keyif aldıklarını söylüyor. Kadın da gerçekten güzel futbol oynayabiliyor” diye konuştu.