Macarlar, 2008’den beri Asyalı Hun köklerini yaşatmak amacıyla Kurultaj (Kurultay) adlı etkinlikler düzenliyor. Pek çok Macar, geleneksel kostümleriyle ve aileleriyle beraber bu etkinliklere katılıyor. Dünyanın her yerinden Türk konuklar ağırlanıyor
Macarlar uzun süredir Asyalı Hun köklerine ilgi duyuyorlar. 11. yüzyılın başında Asya steplerinden Avrupa’nın içlerine doğru uzanan yolculuklarını yeniden keşfediyorlar. 2008’den beri de bu köklerini yaşatmak amacıyla Kurultaj (Kurultay) adlı etkinlikleri düzenliyorlar.
Kurultaj, beklendiği üzere bu yıl da büyük bir coşkuyla gerçekleşti. Geçtiğimiz hafta Macaristan’ın Bugac bölgesinde düzenlenen Kurultaj’a (Kurultay) ben de Türkiye’den katıldım. İki gün süren etkinliklerde Attila’nın mirasının 21. yüzyılda, Avrupa’nın göbeğinde yaşatıldığına şahit oldum.
Açıkçası Budapeşte uçağına binince, uçakta kurultaya giden Türklerin ağırlıkta olduğunu gördüm. Bu etkinliğin yalnızca Türk kamuoyunda popüler olduğunu ve Macarların çok da ilgi göstermeyeceğini düşündüm. Ancak Bugac’a vardığımda bunun böyle olmadığını gördüm. Hun köklerine sahip çıkan pek çok Macar, geleneksel kostümleriyle ve aileleriyle beraber etkinliğe katılmıştı.
Özellikle çocukların böyle bir atmosferi deneyimlemesi, Macar halkının geleceği için çok önemli. Hun köklerini yaşayarak ve yaşatarak çocuklarına öğretmeleri, genç Macarlardaki tarih bilincini ve vatanseverlik duygusunu nesillerce güçlendirecektir. Bizler yetişkin olarak bu atmosferden bu kadar etkilendiysek, çocukların zihin dünyasında çok daha büyük etki bırakmış olmalı. Macaristan’ın geleceğinde, bu tarih bilinci mutlaka etkili olacaktır.
TÜRKİYE’DE DE BÖYLE ETKİNLİKLER YAPILMALI
Alanda geleneksel kostümlü vatandaşlar, kostüm satan çadırlar, yemek ve kımız satan çadırlar ağırlıktaydı. Etrafı tribünlerle kaplı bir alanda atlı gösteriler yapılırken, başka bir yerde kurulan sahnede de Turan coğrafyasının dört yanından gelen sanatçılar sahne almaktaydı. Doğrusu bu manzarayı epey kıskandım. Macaristan’ın nüfusu 10 milyon civarı. Budapeşte ise 2 milyon civarı bir nüfusa sahip.
Macaristan, Türkiye’de “Turancılık” iddiasında bulunan partilerin oy toplamından az nüfusa sahip bir ülke. Nüfuslarının Türkiye’ye göre oldukça az olmasına rağmen böylesine başarılı bir organizasyon yapabilmelerine gıpta ettim. Türkiye’de neden böyle bir etkinlik yapamadığımızı uzunca düşündüm.
Kurultay alanında bir kişi özellikle dikkatimi çekti. Sanırım Türkiye’den ziyaretçi olarak gelmişti. Üzerinde Göktürk sembolleriyle bezenmiş bir zırh vardı. Başında görkemli bir börk ve elinde Göktürk sancağı ile saatlerce Orhun Abideleri’nin imitasyonu önünde nöbet tuttu. Adını sanını, işini gücünü bilmiyorum ama o kostümlerin ucuz olmadığını biliyorum. Belli ki iyi bir geliri var. Çok akıcı İngilizce konuşuyordu ve gelen herkese uzun uzun Göktürkleri, Türklüğü anlatıyordu.
Akıcı İngilizce bilen, o kostümleri almak için maddi gücü olan, bir etkinliğe katılmak için Avrupa’ya gidebilen birine zorunluluk ya da menfaat olmaksızın saatlerce nöbet tutturan şeyin ne olduğunu düşündüm. Üstelik Ağustos sıcağında, üzerinde kilolarca yükle…
Bunun vatan sevgisinden başka cevabı yok.
KKTC’DEN MECLİS BAŞKANI KATILDI
Kurultaj’ın katılımcıları arasında Türkiye’den ve Turan coğrafyasının çeşitli bölgelerinden siyasetçilerin yanı sıra, KKTC Meclis Başkanı sn. Zorlu Töre ve sayın Serdar Denktaş da vardı. Tarihimizde Kurultay; boy beylerinin toplandığı ve meseleleri görüştüğü bir toplantıdır. Böylelikle Kurultaj, tarihimizdeki tarihimizdeki anlamını da yinelemiş oldu. Bu bağlamda Kurultaj, kültürel paylaşımlarla beraber siyasi meselelerde de diyalog kurulması için uygun bir zemin oluşturuyor. Gelecek yıllarda Kurultaj’ın bu yönü daha da güçlendirilmeye açık.
Türk ve Macar halklarının gönül köprüsü olan Kurultaj’ı düzenleyen; başta Macar Turan Vakfı Başkanı Andras Biro olmak üzere, tüm emeği geçenleri ve Macar halkını tebrik ederim.
Hajrá Magyarország
Hajrá Kurultaj
Hajrá Turán
Aydınlık