Suriye Ordusu'nun İdlib’in en büyük ilçesi Maaret el Numan’ı teröristlerden temizlemesi ve Serakib’e yönelmesiyle tırmanan gerginlik, Türkiye’nin denetimindeki “Suriye Milli Ordusu” denilen ÖSO unsurlarının Halep’in batısında, Suriye Ordusu'na saldırmasıyla ve 4 Rus askerini öldürmesiyle yoğunlaştı.
Suriye Ordusu'nun TSK’yı topçu ateşiyle hedef almasına kadar varan süreç şöyle gelişti:
- Maaret el Numan’ı geri alan Suriye birlikleri Halep’i Lazkiye’ye bağlayan M4 ve Şam’a uzanan M5 karayollarının kavşak noktasında olan Serakib İlçesi'ne yöneldi. Böylece Suriye Ordusu için kritik önemdeki Serakib'in yolu açılmış oldu.
- Bir gün sonra 29 Ocak’ta Suriye Ordusu ilk kez Halep’in batı kırsalında hareketlendi ve Raşidin bölgesinde 4 noktayı geri aldı.
- 30 Ocak itibarıyla Türkiye İdlib’deki gözlem noktalarını takviye amacıyla bölgeye yoğun askeri sevkıyata başladı.
- 1 Şubat’ta Halep’in batısında ÖSO, Suriye Ordusu'na saldırdı. Tadef hattında SuriyeRusya ortak kontrol noktalarından birini ele geçiren ÖSO’nun Rusya ve Suriye bayraklarını çiğnediği ana ilişkin videolar sosyal medyada paylaşıldı.
- Rusya bu saldırıya 1 Şubat’ı 2 Şubat’ta bağlayan gece Bab ilçe merkezindeki üç noktayı vurarak verdi. Bombalar, eski sebze hali, Şeyh Duşi Camisi ve daha önce Türkiye tarafından restore edilmiş Ulu Cami’nin iki altındaki sokağa isabet etti.
ÖLDÜRÜLEN RUS SUBAYLARI
ÖSO’nun 1 Şubat’ta Halep’in kuzeyindeki saldırılarından birinde 4 Rus subayı da öldürdüğü ortaya çıktı. The Moscow Times’ın Rusya’nın askeri faaliyetlerini izleyen Çatışma İstihbarat Ekibi’ne dayandırdığı habere göre 4 Rus subayı, Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) üyesi idi. Bazı Telegram hesaplarının iddiasına göre, 4 subayın araçları mayına çarptı ve yaralı ele geçirilen subaylar ÖSO tarafından öldürüldü.
Yenişafak Gazetesi de dünkü manşet haberinde Rus subaylarının ÖSO tarafından öldürüldüğünü yazdı: “Suriye Milli Ordusu’na bağlı unsurlar da Halep’in kuzey kırsalındaki Cemiyet el Zehra’da bir süre ilerledikten sonra geri çekildi. Son 2 gündeki saldırılarda rejimin en az 100 asker kaybettiği belirtiliyor. Halep’te Rusya da ağır darbe aldı. Cemiyeti Zehra bölgesindeki saldırılarda 4 subay öldürüldü. Rus ordusu öldürülenlerin kimliklerini, Albay Dmitry Minov, Binbaşı Akhimyanov, Binbaşı Ruslan Gimidev ve Teğmen Vesevolod Trofimov olarak açıkladı.”
TÜRKİYE’NİN HEDEFİ NE?
Türkiye denetimindeki ÖSO’nun Suriye Ordusu'na saldırısı ve TSK’nın bölgeye yaptığı yığınağın nedeni ise AA’nın haberine göre şöyle: “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki halkın yerinde kalması, karadan ilerleyen rejim güçlerinin durmasına bağlı. Türkiye bu nedenle, M4 ve M5 karayolunun birleştiği hat boyunca içine Serakib İlçesi'ni de alacak şekilde askeri hat oluşturuyor. Rejim güçlerinin söz konusu hattın üzerine çıkamaması, önlerinden kaçmakta olan nüfusun yerinde kalmasını sağlayacak.”
Özetle Türkiye, Suriye Ordusu'nun İdlib’de ilerleyişini ve Soçi Anlaşması'na göre Suriye Devleti'ne açması gereken M4 ve M5 karayoluna çıkışını askeri hatla durdurmaya çalışıyor.
Ancak Suriye’nin TSK’ya saldırmasının ardından TSK’nın Suriye hedeflerini bombalamasından sonra, Suriye Ordusu Serakib çevresindeki dört köyü daha teröristlerden temizledi. Serakib’e yarım kilometre yaklaşan Suriye Ordusu'nun TSK’nın bu ilçeye çıkan yolları çevrelemesi nedeniyle beklemede olduğu belirtiliyor. Ancak Halep’in batısında ÖSO ile Suriye Ordusu arasındaki çatışmalar devam ediyor.
Bu arada İdlib’deki gerginlikten yararlanan ABD, İdlib semalarında keşif yaptı. ABD Hava Kuvvetleri’ne ait RC135W tipi stratejik uçağın Suriye’deki Rus Hava Üssü Hmeymim ile Donanma Üssü Tartus yakınlarından uzun süreli keşif uçuşu yaptığı belirtildi.
ABD MUTLU: SURİYE'Yİ TECRİT EDELİM
ABD yönetimi İdlib’de hayatını kaybeden Türk askerleri için taziyede bulunurken, Türkiye’nin saldırılara meşru karşılığını desteklediklerini bildirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus, Suriye güçlerinin açtığı ateş sonucu İdlib’de şehit olan Türk askerleri ve bölgedeki gelişmelere ilişkin AA muhabirine yazılı açıklama yaptı. Ortagus, “ABD, Esad rejimi, Rusya, İran ve Hizbullah’ın İdlib halkına yönelik sürekli, yersiz ve acımasız saldırılarını kınıyor” ifadelerini kullandı. Söz konusu saldırılarda “İdlib’de koordinasyon ve gerginliğin azaltılması için bulunan” Türk askerinin de hayatını kaybettiğine işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bu tür eylemlerin karşısında NATO müttefikimiz Türkiye’nin yanında duruyoruz ve hayatını kaybeden (askerler) için Türk hükümetine taziyelerimizi gönderiyoruz. Türkiye’nin meşru kendini savunma eylemlerini tamamıyla destekliyoruz. Bu konu hakkında Türk hükümeti ile görüş alışverişinde bulunuyoruz.”
Açıklamada, ABD’nin Suriye yönetimine karşı tecrit politikası özellikle vurgulandı: “ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararının, İdlib de dahil olmak üzere tüm ülkede, ateşkesin sağlanması dahil tüm gereklilikleri yerine getirene kadar, Esad rejiminin uluslararası topluma yeniden entegrasyonunu engellemek için ABD elinden geleni yapacaktır.”
TUZAK UYARISI
Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, ÖSO’nun Rus subaylarını öldürmesiyle ilgili Aydınlık’ın sorusu üzerine “Türkiye’nin vekili Rus askerlerininin/subaylarının ölmesine neden oldu. Bunun bir gün sonrasında da bu saldırıyı yaşadık. Yani Ruslar da buna kendi vekili üzerinden yanıt verdi. Bizim askerlerimize saldırttı ve onların şehit olmasına neden oldu. ÖSO ya da SMO’nun atacağını adımların iyi hesaplanması önemlidir. Rusya etkilendiğinde bunun karşılığını farklı şekillerde verir” dedi.
Türkiye’nin İdlib’deki pozisyonuyla ilgili Ağar şunları kaydetti:
“Biz ‘radikallerle iş tutmayız’ diyorduk. Bugün gelinen noktada, Sünni radikaller bizim eksenimizde görünmeye başladılar. Bunu da sahada bulunan bazı kurnaz istihbarat örgütleri yaptı. Bizi radikal örgütlerle göstermeye başladılar. Bu kurulan tuzaklardan birisiydi. Sahadaki istihbarat örgütleri, Türkiye’yi bir mezhep savaşının içine çekecek kurnazlıklar üretmeye başladılar.” “Astana ve Soçi’de 1530 kilometre ağır silahlardan temizlenecek, radikal örgütler bölgeden çıkartılacaktı. M4 ve M5 karayolu güvenli hale getirilecekti. Biz gelişen yeni durumlara ve ürettiği hassasiyetlere bağlı radikal örgütleri çıkartamadık. HTŞ, ÖSO’yu yıktı geçti. Şimdi bizim yapamadığımızı Rusya ve Rejim yapıyor.”
Ağar yaşanabilecek tehlikelere ilişkin de, “Çatışmalar M4 ve M5’in üzerine geçerse kıyamet o zaman kopar. Rejim bazı yerleri daha kopartmaya çalışacak. İlerleyişini sürdürmeyi zorlayacak. Herkes mesajını verdi, mesajları aldı. Bence biraz soluklanacaklar, taraflar pozisyonlarını netleştirecekler. Ama tekrar belirtmek istiyorum. Kırmızı çizgi M4,M5. Orası aşılırsa karşı kaşıya gelinir” uyarısında bulundu.
Aydınlık