CHP'de yeniden aday gösterilmediği için partisine sert eleştirilerde bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’de AK Parti ile CHP arasındaki oy farkının azaldığını söyledi. Soyer, 'Ortada reel bir durum var. Hamza Dağ çok asılıyor.' dedi. Tunç Soyer, Serbestiyet’e verdiği röportajda 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesi adaylar ve seçimle ilgili gözlemlerini değerlendirdi. Partisi tarafından aday gösterilmediği için daha önce yapmış olduğu açıklamalarında "Bu yolculukta bana ihanet edenler oldu, arkadan hançerleyenler oldu' diyen Soyer, ' AK Parti ile CHP arasındaki oy farkı azalıyor.Ortada reel bir durum var. Hamza Dağ çok asılıyor. Ümit Özlale çok donanımlı bir aday” dedi.
CHP'DEN TASFİYE EDİLDİĞİMİ DÜŞÜNMÜYORUM"
CHP içinde çok konuşulan “değişim” sloganıyla ilgili de açıklama yapan Soyer, değişim sloganının içinin boşaldığı fikrini savunmaya devam edeceğini belirtti. Soyer, CHP’den tasfiye edildiği söylemleriyle ilgili olarak, "Tasfiye edildiğimi düşünmüyorum. Benim genel başkanlık beklentim de, arayışım da yok. Siyasetin değerli ve erdemli bir yolculuğa ihtiyacı var. Bu da; daha sosyal demokrat bir parti yapılanmasıyla mümkün. Benimki böyle bir yolculuk” açıklamasında bulundu.
Soyer, röportajda sorulan sorulara şöyle yanıt verdİ;
AK PARTİ İLE CHP ARASINDAKİ FARK AZALIYOR
İzmir’de AK Parti’nin farkı kapattığını söylediniz. CHP’nin yanlış aday gösterdiği iddialarına, anketlere, CHP’nin rakibi kampanyalara dayanarak mı söylüyorsunuz? Dayanağınız nedir?
Benim İzmir’de durumu nasıl gördüğümün ötesinde adayımız Cemil başkan (Cemil Tugay) farkın 34 puan olduğunu söyledi. Cemil başka yüzde 10 fark gösteren araştırma olduğunu da söyledi. Sonra genel başkanımız Özgür Özel bu farkın 5 – 5.5 olduğunu söyledi. Dolayısıyla, AKP ile CHP arasındaki oy farkının azaldığı reel bir durum var. Ben 2019’da yüzde 20 farkla seçilmiştim. Şu anda böyle bir fark yok. Cemil başkanın kampanyasında giderek daha aktif olmaya çalıştığını görüyorum ama bu kadar.
"TESPİTE GÖRE FARK KAPANIYOR"
Ben belediye başkanı olarak görev yapıyorum. Benim yerime göreve gelen adayın yanlış olduğunu söylemem söz konusu olamaz. Sadece bir durum tespiti yapabilirim. Durum tespiti de, bu farkın kapandığını gösteriyor.
"HAMZA DAĞ ÇOK ASILIYOR"
Cumhur İttifakı adayı Hamza Dağ’ın kazanma şansı var mı, kampanyasını nasıl buluyorsunuz?
AKP ile CHP arasındaki oy farkının kapanmasında Hamza Dağ’ın kampanyasının da etkisi olmuş olabilir. AKP çok uzun süredir İzmir’de yenildiği için AKP adayı çok asılıyor tabii. Onlar açısından bir fırsat gözüküyor oy farkın kapanması. Geçmişe göre daha çok asıldıklarını görüyorum.
"SEÇİMİ KARARSIZLAR BELİRLEYECEK"
İzmir'de adayların hiçbiri hafife alınmayacak, ciddi adaylar.İzmir’de kuvvetli rekabetin olduğu bir yarış var. Son tahlilde İzmirlilerin CHP’ye sahip çıkma iradesinin kuvvetli olduğunu düşünüyorum. İzmir’de çalışan anketler İzmir’de yüzde 15’lik bir kararsız seçmenden bahsediyor. Seçimi kararsız seçmenler belirleyecek. Seçim yüzde 34 farkla da, 10 farkla da bitebilir.
"ANKETLERDE BENİM İSMİM ÖN PLANA ÇIKMIŞTI"
CHP Genel Merkezi aday belirlenirken binlerce anket yapıldığını söyledi. Sizin elinizde sizin isminizin öne çıktığı bir İzmir anketi var mıydı?
Tabii ki. Biz son altı ay içinde çok sayıda anket yaptırdık. Hepsinde benim ismim öyle önde çıkmıştı. Anketleri genel başkana ulaştırmıştık. Genel başkan, başka anketlerden bahsetti. Genel başkanın neden başka anketlerden bahsettiğini, neden Cemil Tugay’ı adaylaştırdığını ona sormak lazım. Bana sadece – Sizi değerlendirmeyeceğiz. Genç ve kadın adaylarla yola çıkmaya karar verdik denildi. Cemil Bey’in bir ankette benden yüksek çıktığı söylendi ama o anketin nasıl bir anket olduğunu bilmiyoruz. Genel başkan bana gösterdiğini söylüyor ama ben hakikaten bilmiyorum.
KILIÇDAROĞLU İLE İKİ KEZ GÖRÜŞTÜM"
Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüyor musunuz? Ona da ulusal siyasette öne çıkmak istediğinizi söylediniz mi? Değişim sloganının altının boşaltıldığını söylediniz. Parti devlete karşı mücadelede umuda ihtiyacın olduğunu, umudun da tek öznesinin halk olması gerektiğini söylediniz. Bunları konuştunuz mu Kemal Bey’le?
Hayır. Ben şunu düşünüyorum. Türkiye’de o parti devlet saptamasıyla beraber aslında bir seçim siyasetinin de buna paralel yürüdüğünü söylemek lazım. Bu parti devleti oluşturan şeyin bir seçim siyaseti tercihinden kaynaklandığını düşünüyorum. Siyasetle seçim siyaseti arasında bir fark olduğunu düşünüyorum. Siyaset eğer dünyayı korumak, hayatı iyileştirmek, güzelleştirmek bunlara dair bir irade ortaya koymaksa, orada sorumluluk ve vicdanla beraber yürüyecek bir yolculuk vardır.
"SİYASETİ SEÇİM KISKACINDAN ÇIKARMAK LAZIM"
Ama seçim siyaseti dediğiniz zaman; bu, seçim siyaseti sadece bir seçim kazanma faaliyetine endekslenir ve siyasetin giderek siyasetsizleşmesi sonucunu doğurur. Ve bu da sadece parmak sayma faaliyetine, kriterlerin değerlerin çok da fazla ortaya konmadığı bir yarışın sahnelenmesine yol açar. Bu da bir; yenme – yenilme faaliyeti haline gelir. Siyaseti seçim kıskacından çıkarmak lazım.
Siyasetin daha kapsayıcı, daha toplumun talepleriyle buluşan, bir yandan o parti devletinin iktidarını sınırlayan, bir yandan ona muhalefeti kurmaya gayret eden bir noktaya taşınması lazım. Bu nedenle CHP’nde dönüşümün çok daha ideolojik, çok daha içeriği tanımlanmış bir dönüşüm olması gerekir.
"CHP'DE SADECE YAŞ VE CİNSİYETLE TARİF EDİLEN BİR DEĞİŞİM VAR"
CHP’de değişim sloganının tutmadığını savunuyorsunuz, niye tutmadı peki?
Değişim için hani diyorlar ya mesela; daha çok genç, daha çok kadın aday var. Ama bu değişim cinsiyet ve yaşla sınırlı kalmamalı. Ben; siyaseti seçim siyasetinden çıkaracak, gerçek siyasetin ilkelerine, değerlerine, erdemlerine yönelecek, daha sosyal demokrat, daha demokrat, daha soldan bir perspektifle ülkeyi tarif edip ona dair çözümler ortaya koyacak bir değişimi, bir dönüşümü kastediyorum. Bugün yaşanan o dönüşümün, o içerikten yoksun olduğunu görüyorum. Yani sadece yaş ve cinsiyetle tarif edilen bir değişim var maalesef.O nedenle içinin boşaltıldığını söylüyorum.
"KEŞKE BENİ DİNLESELERDİ"
İzmir ilçe adayları belirlenirken sizin fikrinize başvuruldu mu?
Hayır. Orada da sorulmadı.
Peki normal miydi bu sizce?
Bence normal değil. Beş yıldır büyükşehir belediye başkanlığı yapıyorum. Belediye başkanlarının performanslarıyla ilgili bir fikrim var elbet. Keşke beni de dinleselerdi. Beğenirsiniz, beğenmezseniz ama en azından aday belirlemede bir fikir verebilirdi.
"GENEL BAŞKANLIK BEKLENTİM YOK"
31 Mart’tan sonra CHP’de bir kurultay olacağı beklentisi var. Sizin de genel başkan olmak istediğiniz yönünde değerlendirmeler yapılıyor? Genel başkan mı olmak istiyorsunuz?
Ben de duyuyorum böyle şeyler. Ama bu yolculuk koltuk için yapılmaz. Bütün samimiyetimle ve bütün kalbimle söylüyorum. Genel başkanlık, koltuk beklentim yok. Böyle bir şey söz konusu değil. Böyle bir gaye için de çalışmıyorum. Ben mevcut siyaset tablosunun bu ülkenin en büyük sıkıntısı olduğunu düşünüyorum. Sadece seçim siyasetine indirgenmiş bir siyasetin çözüm üretmekten uzaklaştığını düşünüyorum. Bu nedenle siyasetin değerlerini ve erdemlerini değerlendirebilecek bir siyasi yolculuğa ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Bunun da daha sosyal demokrat, daha sol değerlerle buluşan, daha demokrat bir parti yapılanmasıyla ancak mümkün olacağına inanıyorum. Dolayısıyla benim yolculuğum böyle bir yolculuk. Bu yolculukta nasıl görevler alınıp, verileceği o günün koşullarıyla belirlenir. Şimdiden hiçbir önemi yok.