Tüketiciler, bürokratik işleyiş ve serbest piyasayı gerekçe gösteren İBB'ye, 'Serbest piyasa ekonomisi tüketicinin söğüşlenmesi ekonomisi değildir' diyerek itiraz etti.

Tüketici Örgütleri Konfederasyonu Genel Başkanı Fuat Engin, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) İstanbul çevresinde üretim yapan çiftçilerin desteklemesine yönelik projesine ilişkin bir çalışma yaptıklarını bildirdi. Bu projeyi “önemli ve değerli” bulduklarını kaydeden Engin, bu çalışmanın tüketici ayağının eksik kaldığını belirtti. İBB nezdinde yaptıkları tüm girişimlerde sosyal belediyecilik anlayışı temel alınarak pratik bir sürecin uygulamaya konulması ile tarımda üretim girdilerinin maliyetlerinin büyük ölçüde azaltılması ve aracıların olmaması nedenleriyle ürünlerin daha uygun fiyatlarla tüketiciye ulaştırılmasının çok daha fazla toplumsal yarar sağlayacağı inancında olduklarını kaydeden Engin, İBB'ye seslenerek “ya temel gıda maddesi olan bu ürünlerin İstanbul da yaşayan 16 milyon tüketiciye uygun fiyatla ulamasını sağlamasını ya da 16 milyon İstanbullu için çalışıyoruz denilmemesi gerektiğini” savundu.

MALİYET DÜŞÜK FİYAT YÜKSEK

Tüketici Örgütleri Konfederasyonu Genel Başkanı Engin'in basına geçtiği bilgilendirme yazısına göre, İBB'nin projesi kapsamında İstanbul çevresindeki üretim girdi yardımları ile desteklenerek çiftçiye doğrudan ücretsiz pazar yeri hakkı sunulsa da, maliyetleri önemli ölçüde düşen ürünlerin yüksek piyasa fiyatlarıyla tüketiciye ulaştırıldığı tespit edildi. Bunun üzerine 20 Haziran 2022'de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na hitaben gönderilen yazıda, yapılan üretici desteklerinden hareketle tüketicinin de düşünülmesi ve düşük maliyetli temel ürünlere uygun fiyatlarla tüketicilerin erişiminin sağlanmasına yönelik tedbirler alınması talep edildi. İBB Tarımsal Hizmetler dairesinden gönderilen 18 Temmuz tarihli yazıda ise görevlilerce ürün kontrolü yapıldığı, fiyatların ise “katılımcı bir anlayışla pazardaki üretici ve kooperatifleri temsilen kendi aralarında oluşturdukları bir heyet tarafından belirlendiği, fiyatlar belirlenirken aynı yerde cuma günü kurulan pazardaki oluşan fiyatların esas alındığı” ifade edildi.

'KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL'

Bunun üzerine Tüketici Örgütleri Konfederasyonu araştırma merkezimiz (TÖKAR) tarafından yapılan 22 Temmuz'da bir pazar araştırması yapıldı ve sonuçları 3 Ağustos'ta İmamoğlu ile paylaşıldı. 16 Ağustos'ta İBB Tarımsal Hizmetler dairesinden gelen cevap yazısında ise serbest piyasa koşulları, bürokratik engeller, yasal mevzuat anımsatılarak ne Ticaret Bakanlığı'nın ne de belediyelerin fiyatlara müdahalesinin mümkün olmadığı aktarıldı. Tüketici Örgütleri Konfederasyonu Genel Başkanı Engin bu cevap üzerine yaptığı yazılı açıklamada, “Tüketici taleplerine karşı önce cuma pazarı fiyatları gösterilmiş, bu da olmayınca bürokratik işleyiş, mevzuat hazretleri karşımıza çıkararak konumuzla ilgisi olmayan dayanaklar oluşturulmaya çalışılarak bir kez daha tüketicilere dirsek gösterilmiştir.  Öncelikle, serbest piyasa ekonomisi tüketicinin söğüşlenmesi ekonomisi değildir, olmamalıdır. İstanbul'da yaşayan 16 milyon tüketiciden aldığınız kaynaklarla kurulan üretici kooperatiflerine üye yaklaşık 300 çiftçiyi destekleyerek tarımsal üretim girdi maliyetlerini düşüreceksiniz, aracı ortadan kalkacak, ücretsiz yer tahsis edilecek, sonuç olarak da üretilen ürünler pazardan ve zincir marketten daha yüksek fiyatla satılmasına göz yumacak yada olanak sağlayacaksınız. Bu durum hayatın gerçekleriyle örtüşmediği gibi, tüketiciler açısından kabul edilebilir bir durum değildir.” ifadelerini kullandı.


İKİ BİN LİRAYA KADAR OLAN BORÇLARA AF GELİYOR

Adalet, Hazine ve Maliye, Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlıklarının bir ay süresince teknik çalışmasını yürüttüğü yeni icra düzenlemesinin yasalaşmasıyla 2 bin liraya kadar olan borçları kapsayan yaklaşık 9 milyon icra dosyası tasfiye edilecek. AA muhabirinin Adalet Bakanlığı kaynaklarından aldığı bilgiye göre, dar gelirli vatandaşların icra ve haciz sorunlarının çözüme kavuşturulması amacıyla bir çalışma yapıldı. Yaklaşık bir ay süren çalışmaların ardından ilgili bakanlar çalışmaya son şeklini verdi. Bu hafta yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde de yeni düzenlemenin detayları netleştirildi ve sunum yapıldı. Kanun değişikliği çalışmalarına Adalet Bakanlığınca başlandı, düzenlemenin yeni yasama döneminin 1 Ekim'de başlamasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) gündemine gelmesi bekleniyor.