Güvenlik güçlerinin zırhlı kara aracı ihtiyacının karşılanmasına yönelik Özel Maksatlı Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç Projesi (ÖMTTZ) sözleşmesi, 14'üncü Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF'19) kapsamında imzalandı. Araçların üretimi için görevlendirilen FNSS, geçen sürede yoğun bir çalışma yürüterek araçların tasarımında sona geldi. Yoğun bir üretim süreciyle kısa süre içinde 100 araç güvenlik güçlerinin kullanımına sunulacak.
FNSS ÖMTTZ Program Yöneticisi Can Kurt, şirketin öz kaynaklarıyla Pars İzci isimli özel bir araç geliştirdiğini, bu çalışmanın ÖMTTZ Projesi ile beraber taçlandırıldığını söyledi.
Proje sözleşmesinin FNSS ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) arasında imzalandığını anımsatan Kurt, bu kapsamda Kara Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanlığı için 5 farklı konfigürasyonda 6x6 ve 8x8 araçlar üretileceğini ifade etti. Kurt, "İlk aşamada 100 adetlik bir üretim yapacağız. Bunların 4'ü komuta, radar, sensör ve KBRN keşif araçları Kara Kuvvetleri Komutanlığına, zırhlı muharebe araçları da jandarma Genel Komutanlığına teslim edilecek." dedi.
'YURT DIŞINDA DA ÇOK İLGİ GÖRECEK'
Projenin işleyişine ilişkin de bilgi veren Kurt, şöyle konuştu:
"Yurt içi geliştirme projeleri kapsamında ilk döneme tasarlama ve uyarlama dönemi adını veriyoruz. Bu dönemde tedarik makamı ve Kara Kuvvetlerimiz ile bir dizi toplantı yapıyoruz. Burada ihtiyaçların netleştirilmesi ve yine kuvvetin ihtiyaçlarının doğru anlaşılması ve FNSS'nin tasarım çözümlerinin onaylanmasıyla ilk araçların üretimi ve kalifikasyon dönemine başlıyoruz. Projede bu kapsamda geride kalan süreçte müşterilerle yakın çalışmalar yaptık. Geldiğimiz aşamada bunların onayıyla beraber araçların üretilmesi ve kalifiye edilmesi gibi bir süreçle yola devam edeceğiz."
Pars İzci araçlarının yurt dışında da çok ilgi göreceğini düşündüklerini vurgulayan Kurt, "Proje kapsamında kalifikasyonlar tamamlandıktan sonra çok kısa süre içinde, yaklaşık 1 yılda 100 aracın üretilmesi ve teslimi öngörülüyor. Toplam proje takvimi 36 ay. İlk 24 ayını gereksinimlerin belirlenmesi, araçların üretilmesi ve kalifiye edilmesiyle geçiriyoruz, devamında seri üretime geçiyoruz. Araçlar 2022 yılında güvenlik güçleri tarafından kullanılmaya başlanacak." ifadelerini kullandı.
'HER GEÇEN GÜN DAHA İYİYE GİDİYORUZ'
FNSS ArGe Proje Lideri Cihan Büyükbayram da savunma sanayisinin ana ve alt yüklenicileriyle topyekun gelişmesine bağlı olarak, her geçen gün yerli alt sistemlere yenilerinin eklendiğini dile getirdi.
Bu kapsamda hem dışa bağımlılığın azaldığına hem de yurt dışında rekabet gücünün arttığına işaret eden Büyükbayram, "Bu şüphesiz SSB'nin ortaya koyduğu vizyon ve stratejinin bir sonucudur. Ana yüklenicilerin yönlendirmesi ve tecrübesiyle alt yüklenicilerin emeğinin bir araya gelmesi sonucu olarak yerli alt sistemler geliştiriliyor ve her geçen gün daha iyi noktaya gidiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Büyükbayram, güvenlik güçlerinin yeni araçlarındaki yerlilik oranına dikkati çekerek, "Gururla söyleyebiliriz, Pars İzci aracımızdaki yerlilik oranı bugüne kadarki kara araçları arasında en yüksek oran. Bu kısa sürede olabilecek bir şey değil. ArGe'ye verdiğimiz önem, ayırdığımız öz kaynağın meyvelerin topladığımızı söyleyebiliriz. Alt yüklenicilerimizle beraber de ArGe projeleri yürütmekteyiz. Bunların sonucunda yerli alt sistemler ortaya çıkmakta ve ürünlerimizde araçlarımızda kullanmaktayız." dedi.
'TSK'YA EKSTRA YETENEKLER KAZANDIRACAKLAR'
Araçlarda zorlu koşullar ve görevleri yerine getirebilmesi için ciddi gereksinimlere ihtiyaç duyulduğunu belirten Büyükbayram, şunları kaydetti:
"Bu gereksinimlere cevap verebilecek güç aktarma organları, hidropnömatik süspansiyon yurt içi kabiliyetlerle geliştirilmiş durumda, proje için hazır. Yerli motoru da önemsiyoruz. Türk savunma sanayisi için çok önemli bir kalem. 2021 yılı içinde yerli motor kalifikasyon süreci tamamlanacak ve Pars İzci aracına entegre edilip kullanılmaya başlanacak. Pars İzci, Kara Kuvvetlerimizin envanterine girecek ilk yerli 6x6 ve 8x8 araçlar olacak. Arazide yüksek hareket kabiliyeti ve yolda yüksek hızlara ulaşabilen, Türk Silahlı Kuvvetlerine ekstra yetenekler kazandırabilecek araçlar. Ayrıca yüksek durumsal farkındalığı ve üstündeki sensörleri sayesinde farklı keşif ve devriye görevlerinde başarıyla görev yapabilecekler."