Amerikancı muhalefet, Trump'ın Türkiye'ye finansal saldırı itirafı karşısında sus pus oldu. Daha önce ekonomiye yönelik operasyonu görmezden gelerek, ekonomi yönetimini suçlayanlar şimdi kafasını kuma gömdü.
O dönemde ekonominin iyi yönetilmediğini, dolar kurunun yükselmesinin sebebinin hükümet olduğunu, 'dış güçler ekonomimize operasyon yapıyor' diyenlerin seçmeni aldattığını savunanların, Trump'ın itirafı karşısında ne diyecekleri merak konusu..
10 Ağustos'ta Trump'ın gümrük vergisi tweetiyle işaret fişeği verilen finansal saldırının ardından ekonomi yönetimi operasyonu püskürtmek için uğraşırken içeride muhalefet partileri durmuyordu. En çok ses de CHP'den geliyordu.
O dönemde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Kendi suçunu, beceriksizliğini hayali dış güçlerin üzerine atarak sorunlardan sıyrılmaya çalışıyor. Eskiden her şeyi CHP'ye ihale ederlerdi. Şimdi iş o kadar büyüdü ki dolara döndü. Şimdi suçlu kim? Papaz ve ABD'de Trump. Efendim 'Dış güçler'. 'Dış güçler memleketi bu hale getirdi' diye söylüyorlar" açıklaması yaptı.
CHP'li Muharrem İnce, "Bırakın şu dış güçler palavralarını" diyerek topa girdi. Aykut Erdoğdu "Kimse dış güç diyerek sıyrılamaz" şeklinde cümleler kurdu. Seyit Torun, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin nedeninin dış güçler değil kötü yönetim olduğunu söyledi. Faik Öztrak da "Ekonomi takla atınca da başladılar bahane bulmaya..." diyerek iktidarın dış güçler sözlerini eleştirdi.
CHP ile hemen hemen benzer söylemi İyi Parti ve Saadet Partisi de geliştirdi. İyi Parti Lideri Meral Akşener, "İktidar 'cambaza bak' der gibi her gün ortaya yeni şeyler atıyorlar. Suçu hep başkalarının üzerine atsa da bu kriz iktidarın eseridir" derken, parti sözcüsü Aytun Çıray da "AK Parti iktidarlarının yöneticileri ekonomik başarısızlıkları konusunda milleti yanıltmaya çalışıyorlar; iyi olursa bizden, kötü olursa dış güçlerden diyorlar" açıklaması yaptı. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan ise ekonomik krizin esas sebebinin dış güçler olmadığını savundu.
NE OLDU SUSTUNUZ?
Muhalefet partilerinin yanı sıra siyasi ideolojilerini mesleğine yansıtan gazeteciler de o dönemde başroldeydi, hemen hemen her gün ahkam kestiler.
Gazeteci Can Ataklı, ülkeyi yönetenlerin algı yaratıp bahane bularak sıyrılmaya çalıştığını iddia etti. Emin Çapa "Dövizin normal koşulda yükselmesi için normalde ekonomi tarafında bir neden yok! Bunun nedeni; Siyasidir. Bu kriz Erdoğan krizidir. Dış güç bahane" dedi.
Yazar Murat Muratoğlu, "Türkiye bugüne kadar çok ekonomik kriz gördü, hiç kimsenin aklına dışarıyı suçlamak gelmedi. Sahi kim bize ekonomik saldırı gerçekleştiriyor?" diyerek finansal saldırıyı kabul etmedi.
Nevşin Mengü, "İktidarın şanlı yürüyüşünü durdurmaya çalışan bu şeytan dış güçler kim! Cumhurbaşkanı artık açıklasa da öğrensek" dedi.
Trump'ın açık açık 'finansal saldırıyı biz yaptık' mealine gelen cümleleri karşısında muhalefet partilerinden de gazeteci ve ekonomistlerden de ses çıkmadı.
TRUMP NE DEDİ?
Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yapacağı operasyon öncesinde önce sosyal medya hesabından "Ekonominizi yok ederim, daha önce de yaptım" itirafında bulunan ABD Başkanı Donald Trump, daha sonra düzenlediği basın toplantısında da, "Türkiye'ye dedim ki, eğer bizim insancıl olarak değerlendirdiğimiz herhangi bir şeyin dışına çıkarlarsa, Hong Kong için de kullandık bunu, aşırı zarar gören bir ekonominin şiddetine uğrarlar. Bunu daha önce de Rahip Brunson'la yapmıştım. Rahip Brunson'ı hatırlıyor musunuz? Rahip Brunson'ı geri vermiyorlardı, sonuç olarak hızlıca geri verdiler. Para birimleri rekor seviyede düştü ve başka şeyler oldu" demişti.