Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Rusya'ya yönelik yaptırımları aşmanın yolları olduğunu anlattı, iki ülkenin de kazançlı çıkacağını söyledi. İSMET ÖZÇELİK / ANKARA
Geçmişte Irak’a da benzer yaptırımlar uygulandığını hatırlatan Tüzmen '19992003 arasında Irak’la takas, barter sistemi ticaret yaptık. İhracatımız miyarlarca dolara yükseldi.' dedi.
Eski Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen Rusya’ya yönelik yaptırımların Türkiye’ye zarar vermesini önlemek için hazırlık yapılmasını istedi. Cumhuriyet döneminde fabrikalarımızın mal mübadelesi ile kurulduğunu anımsatan Tüzmen, Rusya ile ticarette takas sisteminin uygulanabileceğini bildirdi. Daha önce Irak’a yaptırım uygulandığı dönemde benzer uygulamaları hayata geçirdiklerini kaydeden Tüzmen, Rusya ile de benzer bir ticaretin hayata geçirilebileceğini belirtti. Tüzmen, Rusya’dan ithal edilen doğal gazın bir bölümünün karşılığının mal ihracatı ile karşılanabileceğini de ifade etti. İki ülkede de havuz hesaplar açılabileceğini ifade eden Tüzmen para transferine gerek olmadan ödemelerin bu hesaplardan yapılabileceğini vurguladı.
19992002 yılları arasında Dış Ticaret Müsteşarlığı, 20022009 yılları arasında da Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanlığı yapan, görev sürecinde “Komşu ve Çevre Ülkeler Politikası”nı hayata geçiren Kürşad Tüzmen’le Rusya’ya yönelik yaptırımları ve Türkiye’nin yapması gerekenleri konuştuk.
KUZEY AKIM 2 BİTTİ, UKRAYNA KRİZİ ÇIKTI
RusyaUkrayna krizinin görünüşte RusyaAmerika savaşı gibi görünse de aslında AmerikaAlmanya savaşı olduğunu iddia eden Tüzmen, “2015 yılında Baltık kıyısında Almanya Başbakanı Merkel’le birlikte bir Türk firmasının açılış törenine katılmıştım. Törenin yapıldığı yer Merkel’in seçim bölgesiydi. 3 saat sohbet ettik. Rüzgar enerjisini konuştuk. ‘Rusya’dan yeni bir hatla gaz getireceğiz’ demişti. Kuzey Akım 2’yi anlattı. Sonra hattı bitirdiler. Hat bitti, ruhsatlanma yapılıp gaz akacaktı. Birdenbire Ukrayna krizi çıktı. Hat açılamadı.” dedi.
Hat açılsaydı AlmanyaRusya arasındaki ticaretin daha da artacağına vurgu yapan Tüzmen, “Takas usulüyle doları devre dışı bırakarak ticaret gerçekleştireceklerdi. Ortada dolar olmayacaktı. Mal mübadelesi yapacaklardı. Merkel bu konuda kararlı bir politika izliyordu. Ama politikayı bıraktı. Kendini emekli etti. Seçimlerden sonra Soltz başbakan oldu. Koalisyon kurdu. Yeni Hükümet Merkel’den farklı bir politika izliyor, ABD’ye yakın duruyor.” diye konuştu.
Ukrayna’da yaşanan olaylar sonrası, Avrupa ve İskandinav ülkelerinin NATO’ya yanaştığını belirten Tüzmen dünya tedarik zincirinde bir kırılma yaşandığını, bunun önemli sonuçları olacağını bildirdi.
'ABD YAPTIRIM UYGULADI TÜRKİYE ZARAR GÖRDÜ'
ABD ve Batılı ülkelerin Rusya’ya karşı yaptırım uyguladığını ve yaptırımların boyutunu her geçen gün artırdığını belirten Tüzmen şu değerlendirmelerde bulundu:
“ABD isteğiyle çeşitli ülkelere yönelik yaptırımlardan en çok Türkiye zarar gördü. 1. Körfez Savaşı’ndan sonra Türkiye’nin Irak’a ciddi ihracatı vardı. Yaptırımlar nedeniyle neredeyse sıfıra indi. Daha sonra İran’a yönelik yaptırımlar geldi. Kaybeden yine Türkiye oldu. Şimdi de Rusya’ya yaptırımlar gündemde. Rusya ile 30 milyar dolar civarında ticaret hacmimiz var. Enerji tedarikimizin önemli bölümü Rusya’dan. Turizmde Rus turistler ilk sırada. Ciddi bir ihracatımız da var. Türk müteahhitlik sektörü Rusya’da büyük işler yapıyor. Türk ihracatçısı ve yurtdışı müteahhitlik sektörü tırnaklarıyla kazıya kazıya elde ettiği pazarları kaybetmemeli.”
TAKAS SİSTEMİ
Yaşanan krizin ve yaptırımların Türkiye’yi etkilememesi için şimdiden hazırlık yapılmasını isteyen Tüzmen şunları söyledi:
“Geçmişte Irak’a da yaptırımlar uygulanmıştı. Türkiye bu işten büyük zarar etti. 19992003 arasında Irak’la takas, barter sistemi ticaret yaptık. Başka ülkelerle de gerçekleştirdik. Irak’la 25 milyon dolarlara kadar düşen ihracatımız miyarlarca dolara yükseldi. Bu sayede Anadolu’da birçok küçük orta boy firma krizde batmaktan kurtuldu, ihracatçı oldu. Komşu ve çevre ülkelerle ihracatlarını artırdılar.
'RUSYA İLE DE YAPARIZ'
“Batı Rusya’ya karşı yaptırımları artıracak. Bu açıkça görülüyor. Türkiye bu krizi fırsata çevirebilir. Rusya ile mal takası şeklinde bir ticaret yapabiliriz. Girdi maliyetlerimizi ucuzlatarak enflasyonu da aşağı çekebiliriz. Organize sanayi bölgelerinde, serbest bölgelerde, diğer işletmelerde ucuza enerji kullanma olanağı olur.
“Türkiye iyi bir kadro ile bunu başarabilir. Çünkü bu işin incelikleri vardır. Ülkesi için çalışacak başka hesap yapmayacak kadrolara ihtiyaç var. Ticarette takas yöntemi iki ülkenin de yararınadır. Uzun süre devam edecek bir sistem kurulmalı.
'HIZLI HAREKET ETMELİ'
“Şimdiden harekete geçilmelidir. Hızlı bir şekilde hareket edilirse kısa sürede sonuç alınır. Rusya bu işe yatkın bir ülkedir. Geçmişte Cumhuriyet döneminde kurulan fabrikalarımızın çoğu takas yöntemiyle kurulmuştur. Mal mübadelesiyle kurulmuştur. Nazilli Basma Fabrikası, Seydişehir Alüminyum Fabrikası, Şeker Fabrikaları,… Irak’ta uyguladığımız sistemin benzeri uygulanabilir. Bu sistem üzerinde çalışmalı, kendi sistemimizi kurmalıyız.
GAZ KARŞILIĞI İHRACAT
“Bir başka yöntem de şu olabilir: Türkiye’nin Rusya’dan ithal ettiği doğal gaz ve petrolün parasının bir miktarı Türkiye’de kalabilir. Örneğin yüzde 20’si bu çerçevede değerlendirilebilir. İki ülkede de tampon hesaplar, havuz hesapları açılır. İhraç edilen malların karşılıkları bu hesaplardan ödenebilir. Hesaplar eşitlenir. Bu süreçte yerel paralar da devreye girer. Kısa vadeli olarak isteyen başka paraya çevirebilir.
'DOLAR ENFLASYONU DA ÖNLENİR'
“Bu yöntemle başka ülkelerin para birimlerinden kaynaklanan enflasyonu da önlemiş olabiliriz. Dolar nedeniyle yaşadığımız enflasyonun önüne geçeriz.
“İşleyişte sıkıntı çıkarsa yeni yöntemler devreye girer, sistem geliştirilir. Batının uygulamaya koyacağı yeni yaptırımları aşacak akıllı sistemler kurulabilir. Her şeyi anlatmamız olmaz. Karşı taraf da buna göre önlem alır. Tabi bu sistemler işlerken Türkiye de düzgün politikalar izlemelidir.”