Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Boğaziçi Birimi, 1 Ocak günü Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan rektör atamasına ilişkin yaptığı açıklamada ortaya çıkan hassasiyetin boyutlarının doğal ve haklı olduğunu belirterek, “Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Boğaziçi Üniversitesi Birimi olarak, Boğaziçi Üniversitesi’ne üniversite dışından bir rektör atanmasını doğru bulmuyoruz. Bu atama kararının yanlışlığı, Prof. Dr. Melih Bulu’nun kişiliğinden ve akademik niteliğinden bağımsızdır. Boğaziçi Üniversitesi, özerk bir bilim kurumu olarak kendi rektörünü kendi akademik bünyesi içinden demokratik usüllerle seçmelidir” dedi.
‘’GÖREVİNİ YAPAN GÜVENLİK GÖREVLİLERİMİZİN VE POLİSİMİZİN YANINDAYIZ’’
4 Ocak günü yapılan protesto gösterilerinde kolluk kuvvetleri tarafından yalnızca üniversite öğrencilerinin kampüse alınması üzerine üniversite öğrenci olmayanlar tarafından giriş kapısında terör marşları söylenmesi ve rektör atamasına karşı yapılan basın açıklamasında HDP’li belediyelere atanan kayyumlardan bahsedilip bahsedilmeyeceği tartışmasına karşı öğrenciler kamuoyuna yansıyan görüntülerden rahatsızlıklarını belirtmişti.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve akademisyenlerinin bu çerçevede itirazını paylaştıklarını ifade eden TGB Boğaziçi ise “Boğaziçi kamuoyunda ortaklaşılan tüm hassasiyetleri çiğneyerek güvenlik görevlilerine ve polisimize saldıran, terör örgütlerine ait marşları okuyan ve üniversite bileşenlerinin gösterdiği haklı tepkiyi kendi terör destekçisi siyasetlerine alet etmeye çalışanları mahkum ediyoruz. Üniversitemizi ve ülkemizi korumak için görevini yapan güvenlik görevlilerimizin ve polisimizin yanındayız” dedi.
''ÜNİVERSİTELERİMİZİ BİR AVUÇ TERÖR DESTEKÇİSİNİN GÜDÜMÜNE BIRAKMAYACAĞIZ''
‘Kayyum rektör’ vurgusunun terör suçları sabit olan HDPPKK belediyelerinin görevinden alınmasıyla bu atama kararını birleştirmek için kullananların niyetinin ortada olduğunu ifade eden açıklama “Boğaziçi Üniversitesi, tam da bu terör destekçisi gruplar ve onları çeşitli gerekçelerle kollayanlar sebebiyle terör olaylarıyla anılır hale gelmiştir. Açılım zamanından bu yana üniversitemizde PKK kutlamaları yapan, Mehmetçiğe ‘katil’ diyen, vatansever öğrencilere karşı terör estiren, üniversite otoparkında bomba düzeneği saklayacak kadar arsızlaşan bu yapının Boğaziçi Üniversitesi’nin gündemini belirlemesi artık kabul edilemez” şeklinde devam etti.
Boğaziçi TGB yayımladığı açıklamayı “Türkiye Gençlik Birliği olarak özgür bilim, özerk üniversite ilkemizi savunurken üniversitelerimizi bir avuç terör destekçisinin güdümüne bırakmayacağımızı, bilimin ve vatanseverliğin kaleleri yapma kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha bildiriyoruz” diyerek sonlandırdı.
Açıklamanın tam metni ise şu şekilde:
TGB Boğaziçi Üniversitesi Birimi olarak kamuoyuna saygıyla duyururuz:
1. Üniversitelerimiz, özgür bilimsel üretim ve demokratik tartışma ortamının tesis edildiği özerk yapılardır. Boğaziçi Üniversitesi, akademik başarıları, kurumsal saygınlığı ve demokratik kültürüyle Türkiye’nin en köklü ve önde gelen üniversitelerinden biridir. Bu sebeple, Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Ocak tarihli rektör atamalarında kamuoyundaki tartışmaların odağında olması ve ortaya çıkan hassasiyetin boyutları doğaldır ve haklıdır.
Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Boğaziçi Üniversitesi Birimi olarak, Boğaziçi Üniversitesi’ne üniversite dışından bir rektör atanmasını doğru bulmuyoruz. Bu atama kararının yanlışlığı, Prof. Dr. Melih Bulu’nun kişiliğinden ve akademik niteliğinden bağımsızdır. Boğaziçi Üniversitesi, özerk bir bilim kurumu olarak kendi rektörünü kendi akademik bünyesi içinden demokratik usüllerle seçmelidir.
2. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve akademisyenlerinin bu ilkesel çerçevede ortaya koyduğu itirazı paylaşıyoruz. Fakat 4 Ocak Pazartesi günü yapılan protestoda, Boğaziçi kamuoyunda ortaklaşılan tüm hassasiyetleri çiğneyerek güvenlik görevlilerine ve polisimize saldıran, terör örgütlerine ait marşları okuyan ve üniversite bileşenlerinin gösterdiği haklı tepkiyi kendi terör destekçisi siyasetlerine alet etmeye çalışanları mahkum ediyoruz. Üniversitemizi ve ülkemizi korumak için görevini yapan güvenlik görevlilerimizin ve polisimizin yanındayız.
‘Kayyum rektör’ vurgusunu, terör suçları sabit olan HDPPKK belediyelerinin görevinden alınmasıyla bu atama kararını birleştirmek için kullananların gerçek niyeti ortadadır ve 4 Ocak günü görülmüştür. Önemli kısmının üniversite dışından olduğu anlaşılan bu grubun giriştiği saldırgan eylemler ve dayattığı provokatif tarzın, Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerini yansıtmadığını vurgulayan ÖTK bildirisine ve öğrenci tepkilerine katılıyoruz.
3. Boğaziçi Üniversitesi, tam da bu terör destekçisi gruplar ve onları çeşitli gerekçelerle kollayanlar sebebiyle terör olaylarıyla anılır hale gelmiştir. Açılım zamanından bu yana üniversitemizde PKK kutlamaları yapan, Mehmetçiğe ‘katil’ diyen, vatansever öğrencilere karşı terör estiren, üniversite otoparkında bomba düzeneği saklayacak kadar arsızlaşan bu yapının Boğaziçi Üniversitesi’nin gündemini belirlemesi artık kabul edilemez. Bu terör destekçisi yapıya karşı mücadele, öğrencisinden akademisyenine tüm Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinin sorumluluğundadır ve üniversitemizin demokratik ve özerk niteliğinin korunması için de elzemdir.
4. Boğaziçi Üniversitesi, Türkiye’ye bağlı bir devlet üniversitesidir ve Boğaziçi mensuplarının ezici çoğunluğu Türkiye’den yana olan, ülkesini seven, teröre karşı tavır alan insanlardır. Boğaziçi Üniversitesi’de geçen birkaç yılda yapılan geniş katılımlı ve Türk bayraklı Mehmetçiğe Destek Yürüyüşleri, Atatürk Sempozyumları bu gerçeğin bir göstergesidir.
Türkiye Gençlik Birliği olarak özgür bilim, özerk üniversite ilkemizi savunurken üniversitelerimizi bir avuç terör destekçisinin güdümüne bırakmayacağımızı, bilimin ve vatanseverliğin kaleleri yapma kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha bildiriyoruz.