PKK elebaşlarından Murat Karayılan örgütün bir 'ölüm kalım sürecine' girdiğini duyurdu. Yayın organları ANF'de yer alan açıklamalara göre örgüt 'militan krizi' yaşıyor.
Türkiye'de tutunamayan PKK, eskiden toparlanma merkezi olarak kullandığı Irak'ın kuzeyindeki kamplarının çoğunu da kaybetti. Mehmetçik üç gün önce 140 km. derine inerek 16 mağarayı daha kullanılamaz hale getirdi. Örgüt için en güvenli yer ABD işgali altında bulunan Suriye'nin kuzeyindeki bölgeler. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dün Mersin'deki saldırının ABD merkezli bir eylem olduğunu, saldırganların Münbiç'ten yollandığını açıkladı.
Türkiye, Astana sürecinin oluşturduğu güçbirliğini hızla sahaya yansıtıp, bölücülere karşı Suriye yönetimiyle işbirliği yaparsa saldırıları engelleyebilir. ABD'yi sınırımızın dibinden çıkarmanın başka yolu yok. Bunu yapabilecek irade ve programın şu anda sadece Vatan Partisi'nde olduğu görülüyor.
Dışarıda sıkışan HDP/PKK, içeride CHP sayesinde nefes alıyor. HDP yandaşı isimlerin yönettiği CHP, tezkereye hayır diyerek Karayılan'ın övgüsünü daha önce almıştı. Mersin saldırısı sonrasında da dikkatleri Süleyman Soylu'nun üzerine yoğunlaştırarak yine PKK/HDP'nin beklediği tutumu alıyorlar. Devlet ciddiyetinden uzak Özgür Özel gibi isimlerin öne çıkma sebebi bu.
Karayılan üç gün önce 'Beka soruncuları inisiyatif aldı' demişti. Meral Akşener de Karayılan'dan bir gün önce 'Beka mücadelesi' söyleminin yutturmaca olduğunu belirtmişti.
Görüldüğü gibi Mersin'deki saldırıdan sonra da CHP'nin tutumu, İyi Parti'nin vurguları ve PKK'nın açıklamaları aynı cephede buluşuyor. Durdukları yer aynı olunca, vurdukları yer de aynı oluyor.