Terör örgütü PKK’nın yayın organı ANF’de yayınlanan seçim analizinde, CHPHDP arasında dayanışma yapıldığı vurgulandı. Analizde ‘Nitekim CB seçimi ikinci tura kalsa Kürtlerin çoğunluğu, tüm güçleri ile İnce’ye desteğini esirgemeyecekti’ denildi.
Aydınlık.com.tr
24 Haziran seçimlerine giderken HDP’ye oy çağrısı yapan, CHP ile HDP arasında “Demokrasi İttifakı” kurulması öneren terör örgütü PKK, seçimlerde CHPHDP arasında dayanışma sağlandığını kabul etti. Örgütün yayın organında yayınlanan analizde, seçimlerin ikinci tura kalması durumunda Muharrem İnce’nin destekleneceği de belirtiledi. CHP’nin yaşadığı oy kaybında ise HDP’ye verilen oyların etkili olmadığı öne sürüldü. “CHP ve Batı oyları meselesi” başlıklı analizin ilgili bölümleri şöyle:
“Şüphesiz seçimde ön plana çıkan pek çok başlık var.
Bu başlıklardan biri de CHPHDP oy tartışmasına ilişkin. Bu yazıda bunun üzerin de duracağız.
Çünkü AKP’nin bilinçli bir şekilde altını oyduğu ve kafaları karıştırdığı bir konu. Dikkat edilmezse özel savaşın psikolojik girişimleri, bu seçimde Erdoğan faşizminin engellenmesi çerçevesinde, demokrasi ve diyalog gibi değerler ekseninde yan yana gelen bu iki parti bileşenlerinin zararına olacak.
Pek çok şey yazılıp çiziliyor. CHP’nin oy kaybını Kürtlere destek vermeye bağlayanından tut, Kürtlerin İnce’ye destek vermeyerek onlara yanlış yaptığını iddia eden akıllara zarar söylemlere kadar, her çeşit olasılık ortalıkta dillendiriliyor. Peki, veriler ve gerçekler öyle mi diyor?
En sonda söyleyeceğimizi en başa alalım:
Şüphesiz bir dayanışma oldu. Aklıselim olmak bunu gerektiriyordu. Hakikat buna işaret ediyordu. Seçim süreci boyunca da bu gözlendi fakat CHP’nin parti olarak oyunun azalması, İnce’nin artması ve seçim gecesinde olan bitenlerden yola çıkarak HDP’yi günah keçisi yapmak, kimseye bir şey kazandırmaz. Bir mantığı da elle tutulur yanı da yoktur. Nitekim CB seçimi ikinci tura kalsa Kürtlerin çoğunluğu, tüm güçleri ile İnce’ye desteğini esirgemeyecekti. Zaten asıl destek de ikinci tur üzerinden hesap ediliyordu. Fakat ilk turda beklenen olmadı.
Sonuç olarak zıtlaşma ve suçlama yerine ilkeler bazında ortaya çıkan dayanışma ağını genişletmek ve bu diktatoryal rejime karşı olmak herkesin hayrınadır…”