'ÖRGÜTTEN KURTARAMADIK'
Güven Abalay, kızını örgütten kurtarmak için her yolu denedi. Kızının bulunması için savcılığa başvurdu. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edildiği saldırı sonrası alınan Sıla, serbest bırakılınca örgütteki arkadaşlarının yanına döndü. Genç kızın ismi son olarak Cumhuriyet Savcısı Evliya Çalışkan ile iki korumasının bulunduğu otomobilin 7 Aralık 2016'da, kurşunlanmasıyla anıldı. 8 farklı eylemle ilgili aranan Sıla, Mayıs 2017'de, Küçükçekmece'deki bir DHKPC operasyonunda polisle çatışırken öldü. Acılı baba, okul birincisi kızının bir terör örgütü üyesine dönüştüğünü anlatıp "Ne yaptıysam kızımı kurtaramadım" diye feryat etti. Kızının ölümünden bir süre önce Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuran aile, kızlarının örgüt mensuplarıyla Gazi mahallesinde konsere gittiğini, konser sonrası geleceğini belirtmesi üzerine kapıda beklemeye başladıklarını anlattı. Bir müddet sonra gelen ticari taksiden inen bir grup gencin yanında Sıla'yı gördüklerini kaydeden aile, "Kızımızı alıp uzaklaşmak istedik. Bu sırada örgüt üyelerinden birisi bize saldırıp darp etti. Kızımızı da alıp götürdüler" diyerek şikâyetçi oldu.
AİLESİNİ TERÖR SAİKİYLE DÖVMÜŞ
Ailenin şikâyeti üzerine DHKPC üyeliği kapsamında yargılanan H.S. isimli kişinin Sıla Abalay soruşturması kapsamında ifadesi alındı. H.S., "Sıla ile Okmeydanı'nda tanışmıştım. Nasıl tanıştık ya da kim tanıştırdı hatırlamıyorum. Sıla Abalay ile bir gönül bağım yoktur. Ailesini tanımam, darp olayıyla ilgim yok" diyerek suçlamaları reddetti. Hazırlanan dosyada, H.S.'nin Sıla Abalay ile irtibat kurduğu ve örgüt talimatları doğrultusunda birlikte hareket ettiği belirtildi. Dosyada H.S.'nin, Gençlik Federasyonu Derneği'nde bulunan şahıslarla birlikte hareket ederek Sıla Abalay'ı müştekilere teslim etmediği ve terör saikiyle aileyi darp ettiği ifade edildi.