ABD artık teknik olarak güçlü bir emperyalist devlet olmaktan çıkıyor.

Buna sebep ise yönetimindeki dağınıklık ve açıkça yaşanan kriz.

Tipik imparatorlukların gerileme ve çöküş devirlerindeki olayları yaşıyorlar.

Trump diye bir başkan seçildi, imparatorluğun kalbinde koca bir gedik açıldı.

Normal şartlarda her türlü tedbir alınarak böyle bir gelişmenin önüne geçilirdi.

Ama demek ki artık normal bir dönemde değil Amerika.

İşte sadece bunun için bile Suriye’de Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile barışıp, anlaşmaktan başka çare yok.

Putin istedi diye değil, Türkiye’nin çıkarları öyle gerektirdiği için.

1998 Adana Mutabakatı, uzun süren terör destekçiliği sonrası Suriye ile dostluk döneminin kapısını da açmıştı.

Aslında o bir ültimatomdu.

Bizzat Türk Ordusu, Suriye’ye “PKK’yı desteklemeyi bırakmazsan, ülkene girer ve terör yuvalarını kendimiz yok ederiz” mesajını vermişti.

Babasının ardından yönetime gelen Beşar Esad da akıllıca bir manevrayla Ankara’nın dostluğunu tercih etmişti.

Şimdi gelinen noktada, Ahmet Davutoğlu 2011’den itibaren Adana Mutabakatı’nı yok saymış, Esad'ı devirmek için ABDİsrailSuudi desteği ve yönlendirmesiyle, “muhalif silahlı grupları” desteklemişti.

Yani 1990’larda Suriye’nin yaptığını bu kez Türkiye yapmıştı.

Şimdi bir anda hiçbir şey olmamış gibi Adana Mutabakatı’na dönmek kolay iş değil.

Hele de bu mutabakatı Suriye topraklarına girmenin alt yapısı olarak kullanmak hiç değil.

Zaten Suriye’den de yanıt geldi.

Suriye Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Adana Mutabakatı ile ilgili son açıklamalarına tepki göstererek, Türkiye'yi 2011'den bu yana teröristleri desteklemekle ve Suriye topraklarını işgal ederek anlaşmayı ihlal etmekle suçladı.

Suriye devlet televizyonuna konuşan ancak ismi verilmeyen bir Suriye Dışişleri yetkilisi şu ifadeleri kullandı: "Suriye, her ne şekilde olursa olsun terörün her haliyle mücadele hakkında olan Adana Mutabakatı'nı ve onunla ilgili olan tüm anlaşmaları destekliyor ve onlara uyuyor. Ancak Türkiye rejimi 2011'den günümüze kadar terörizme sponsorluk yapıp onu destekleyerek, militanları eğiterek, onların Suriye'ye gelmelerini kolaylaştırarak ya da kendisine itaat eden terörist gruplar veya doğrudan Türk ordusunun yardımıyla Suriye topraklarını işgal ederek, bu anlaşmayı ihlal ediyor."

Demek ki Suriye ile Rusya, yani Esad ile Putin bu Adana Mutabakatı konusunda önceden anlaşmamış.

Zaten Suriye ile Rusya arasında belirgin bir S300 krizi de yaşanıyor.

Bunu dile getiren ise bir İranlı yetkili oldu.

İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Haşmetullah Felahetpişe, İsrail'in Suriye'ye saldırıları sırasında Rusya'nın S300 hava savunma sistemlerini devre dışı bıraktığını söyledi.

İran resmi ajansı IRNA'ya konuşan Felahetpişe, İsrail ordusunun, hafta başında Suriye topraklarında İran Devrim Muhafızları Ordusu'na ait hedeflere düzenlediği hava saldırısıyla ilgili Moskova'yı suçladı.

Rusya'nın Suriye topraklarına konuşlandırdığı hava savunma sistemlerine işaret eden Felahetpişe, "Siyonist rejimin Suriye'ye saldırıları sırasında S300 hava savunma sistemlerini devre dışı bırakan Rusya ciddi biçimde eleştirilmelidir. Rusların S300 sistemleri faal olsaydı siyonist rejim Suriye topraklarına rahatlıkla saldıramazdı" dedi.

İranlı siyasetçi daha da ileri giderek , İsrail'in Suriye'ye saldırılarının Moskova'nın koordinasyonunda gerçekleşmiş olabileceğini ifade etti.

İsrail, geçen hafta Suriye topraklarındaki İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı güçlere hava saldırısı düzenlemiş, resmi açıklamaya göre 4 Suriye askeri ölmüş, 6’sı yaralanmış, fakat Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, saldırıda 12'si Devrim Muhafızları mensubu 21 kişinin öldüğünü ileri sürmüştü.

Yani Rusya, Türkiye ve İran arasında, İdlib, Menbiç, Fırat’ın doğusu, ÖSO, YPG, SDG vs. tam bir karmaşa var.

Bunun temel sebebi, Türkiye’nin ABD ile Rusya arasında sarkaç gibi gidip gelen tutumu.

Türkiye’nin gerçekten de Adana Mutabakatı’na dönmesi gerekiyor.

2011 öncesine yani.

Ve tek yol da Beşar Esad ile oturup, görüşüp, anlaşmak.

Suriye’ye ancak yasal bir anlaşmayla girilir ve sonuç alınır.

Rusya, İran ve diğer ülkeler üzerinden dolaylı görüşmelerle bu iş rayına girmez.

Türkiye’nin ABD ile er veya geç yaşanacak cepheleşmeye de artık hazırlanması şart.

Putin aslında bizim için iyi olanı söylüyor, “Esad ile anlaşın” diyerek.

Çünkü bu, onun da elini rahatlatacak bir durum.

Tabii İran ve İsrail arasındaki kendi sarkaç tutumunu da gözden geçirmesinde fayda var.

Aydınlık