KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Ulusal Kanal özel yayınına konuk oldu, Seda Anık’ın sorularını yanıtladı. Gündeme yönelik açıklamalarda bulunan Tatar, KKTC’nin yaşanan gelişmelerden memnun olduğunu Tunus’la yapılan görüşmeyi de iyi karşıladıklarını söyledi.

Kıbrıs’ta iki devletli çözümden yana olduklarını söyleyen Tatar, “50 yıldır federal bir birleşme konuşuluyor. Rum tarafı burada federal bir çözümden çok çoğunluğun azınlığı yönettiği bir üniter yapı istiyor. Açıkçası biz buna izin vermeyeceğiz” dedi.

Tatar, Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmeler hakkında, “Doğu Akdeniz’de süreci yöneten ülke Türkiye. Biz üstümüze düşen görev neyse onu yapıyoruz. Türkiye’nin süreci adil bir şekilde yönetmeye başlamasıyla Rumlar tarafından dışlanan bizler haklarımızı almaya başladık” ifadelerini kullandı.

Geçitkale Havaalanı’na konuşlandırılan İHA’lar hakkında konuşan Tatar, şu ifadeleri kullandı: “Türk Hükümeti’nin bir talebi. Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelerde hem sondaj yapan gemilerimizin hem de KKTC ve Türkiye’nin güvenliğini sağlamak için önemli görevler yapacaklardır. 8 saat havada kalan bu İHA’ların Geçitkale’yi kullanmaları stratejik bir hamle. Güneyde Rumlarda sekiz adet bu İHA’lardan vardı ama bizde yoktu. Bunun için Türk Hükümetine teşekkür ederiz.”

Daha önce de gündeme gelen KKTC’de Türkiye’nin deniz üssü oluşturması ile ilgili Tatar, “Böyle bir çalışma var. Zamanı geldiğinde bu da değerlendirilecektir. Türkiye ile birlikte bölge barış ve güvenliği sağlamak istiyoruz. Buna karşın Rum tarafı aşırı bir şekilde silahlanıyor. Rumların silahlanması artık savunma için silahlanmayı geçmiş bir vaziyette. Silahlanmaları saldırıya kadar gelmiştir. Eğer burada da askeri bir deniz üssü için ihtiyaç olursa gereği yapılacak ve çalışmalar için bir yer ayarlanacaktır.”

‘EASTMED MALİYETİ YÜKSEK GERÇEKLEŞMEYECEK BİR PROJE’

2 Ocak’ta Atina’da Yunan Başbakan Kiriakos Miçotakis, GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun da katılımıyla imzalanması planlanan EastMed boru hattı hakkında da değerlendirmelerde bulunan Tatar, şöyle devam etti: “Libya ile Türkiye’nin imzaladığı mutabakatın sonucu olarak GKRY’nin batı koridoru bozuldu. EastMed ise gerçekleşmeyecek. Çünkü uzun ve maliyeti çok yüksek bir proje.”

‘ÜNİTER YAPIYA İZİN VERMEYECEĞİZ’

2020 Kıbrıs seçimleri hakkında da konuşan Tatar, şöyle konuştu: “Demokratik bir yarış olacak. Halkımızın en doğru adayı seçeceğini düşünüyorum. Son elli yıldır federal temelli bir anlaşma konuşuluyor. Fakat bir ilerleme kaydedilmedi. Bahsedilen bu federal birleşmede Rum tarafı daha çok üniter bir birleşme istiyor. Bu üniter yapıda 60’ların da gerisine gidecek bir yapı ortaya çıkıyor. Bir federal anlaşma adına tüm kazandığımız hakları veremeyiz. Biz böyle bir şeye izin vermeyeceğiz. Benim ve partimin anlayışında bu anlayış daha da güçlenmiştir. Son zamanlardaki Doğu Akdeniz gelişmeleriyle KKTC zemini daha da güçlenmiştir.”

‘TÜRKİYE’NİN SAVUNMASI DENİZDEN BAŞLAR’

KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Kanlı Noel’in 56. yılında, Türkiye Emekli Subaylar Derneği’nin önderliğinde İstanbul’da düzenlenen konferansta konuştu. Amiral Cem Gürdeniz’in de katıldığı etkinlikte Doğu Akdeniz ve Kıbrıs ile ilgili mesajlar verildi. Bölgede “RumYunan ikilisinin ezberi bozulmuştur” diyen Tatar “Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır. Bunu kimse inkar edemez” diye seslendi. Amiral Cem Gürdeniz de “Yavru vatan, ana vatan bütündür, kimse bozamaz” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin savunmasının denizden başladığını vurgulayan Gürdeniz şöyle devam etti: “Doğu Akdeniz’de hidrokarbon, değerli metaller ve Türkiye’nin jeopolitik geleceği var. Bu işin üç ayağı var. Birincisi denize çıkışı olan kukla bir Kürdistan devleti. Bu kukla devlete ilk engeli Mustafa Kemal Atatürk koydu. Hatay’ı alarak Suriye’nin kuzeyinden Akdeniz’in kuzeyine çıkışı önlemişti. Şimdi Türkiye harekatlarla Hatay kamasını daha da güçlendiriyor. Diğer konu Mavi Vatan’dan 150 bin kilometrekare çalınmasıdır. Türkiye bunu parçalamaktadır. Bir diğeri ise KKTC’nin varlığının sonsuza kadar devam ettirilmesidir. Bu çerçevede federal çözüm dile bile getirilmemelidir. Türkiye, Kıbrıs ve Libya ile yaptığı anlaşmalarla MEB ilan edecek seviyeye girmiştir. Öyle bir konuma geldik ki KKTC’deki varlığımız deniz jeopolitiğimiz için vazgeçilmez önemde. Beş parmak dağlarından bayrağımız inerse biz Türkiye’de uyuyamayız. KKTC deniz yetki alanlarımızın kalesidir. Artık Anavatan, Yavru Vatan ve Mavi Vatan bir bütündür.”