Yandaş bir TV kanalı, saatlerce ‘darbe’ tartışılıyor, ekranda İslamcı, milliyetçi, bilumum zevat var, saatlerce süren tartışmanın sonuçlarını sizler için özetleyerek açıklıyorum.
Tartışmadan çıkan birinci sonuç: Yaşasın Enver Paşa.
Ekran karşısında ben: Kardeşim, Enver ve Talat İmparatorluğu ve İstanbul’u bırakıp kaçmadılar mı?
Enver’i Arnavutköy önünden gemiye bindirip kovan Atatürk müdür?
Koca imparatorluk işgal edilmiş İstanbul İngiliz işgaline girmekte ve kaçmaktalar.
Yahu program dört saati doldurdu, tabii ki atamıza ceddimize karşı saygılı olacağız, heyecanlarını telaşlarını içine düştükleri trajedileri iyi anlayacağız, buraya lafımız yok, ancak, bu dört saatlik programdan Yaşa Enver Paşa sonucu çıkıyor, işgalcilere bırakıp kaçtıkları İstanbul’u kurtaran Mustafa Kemal’e dair, tek satır yok, hayır var var, Atatürk bunları mahkum etmiş, fesupanallah, Allah Allah… İstiklal Mahkemeleri niçin Almanlarla işbirliğine girip imparatorluğu savaşa soktunuz demiş, demesemiymiş.
Tartışmadan çıkan ikinci sonuç, sanki İngiliz gemisine binip İstanbul’u ve imparatorluğu bırakıp giden Vahdettin hiç değilmiş, yahu hem İstanbul işgal altındaydı hem işgalcilerin gemisine binip gitti, Allah Allah fesupanallah, şuraya bak, konuşmacılar Vahdettin’in altından heykelini döküyorlar, arada bir de neredeyse salavat getirecekler, ey büyük Allahım, sen sabır.
Tartışmadan çıkan üçüncü sonuç, 60 ihtilali bildirisini okuyup NATO’ya Cento’ya bağlıyız diyen ve sonra tasfiye edilip Hindistan’a gönderilen Türkeş’in de mermerden heykelini dikiyorlar, eh o kadar hak pay verelim iktidarın ortağına. Ve aslında Türkeş kalsaydı idamlar olmazdı, ihtilali yaptı ama sonraki gelişmelerden rahatsız oldu, fesupanallah, Allah Allah, ne günlere kaldık yarabbim, sen bize acı.
Tartışmadan çıkan genel sonuç, yaşasın Enver Paşa, yaşasın gadre uğrayan padişah Vahdettin, yaşasın kahraman asker Türkeş, yaşasın büyük mazlum Menderes.
Bir ara sonuç alalım tartışmanın kahramanlarını toplayalım, Vahdettin, Enver Paşa, Türkeş, Menderes…
Tartışmadan çıkan genel sonuca gelelim: Bunlara sebep olan Atatürk, cumhuriyet, tek parti zihniyeti. Bunlara sebep olan Kemalistler, fesupanallah, Allah Allah.
Tartışmadan çıkan ikinci yan sonuçlar, yakın tarihin en kanlı darbesi 15 Temmuz’a sebep olan da FETÖ’cüleri askeriyeye yerleştiren Atatürk, cumhuriyetçiler, tek parti. Allah Tayyip Erdoğan’dan razı olsun FETÖ’cüleri kovdu. Yetiş ya Resulallah! Tartışmanın burasına şimdi bir Fetih Suresi koyalım, baklava balını emsin, tam olsun.
Tartışmayı izleyenlerin kafasındaki kara kara düşünceler: Tartışma bu düzeyde giderse olur mu olur, şüpheniz olmasın devir ve siyaset değişir, Yunanlara sığınan vatan haini FETÖ’cüler yurda döner ve tartışma kaldığı yerden aynı ekranda devam eder. Şerefli (FETÖ’cü) Türk askerlerini kovup ülkeden sürülmelerine sebep, yine Atatürk, cumhuriyet, tek parti dönemi olur ve ne işkenceler çekmiş ne zulümler yaşamışlar sabahlara kadar melodram müziğiyle anlatılırsa da hiç şaşırmayın.
Tartışmayı hararetle izleyen yandaş twitçilerin tartışma sonrası attığı twitler: ‘Gerçekleri ortaya koydun cesaretine hayranız, Allah ömrümden alsın ömrüne katsın, bunlar Enver Paşa’nın da Türkeş’in de Menderes’in de Vahdettin’in de hakkını yediler.
Bir başka twit: Açın açın .. TV’yi izleyin, Türkeş, Menderes, Enver Paşa kimmiş öğrenin, Atatürkçülerin yatacak yerleri yok.
Bir başka twit: Hocam senden Allah razı olsun, sabaha kadar konuş dinlerim.
Yarabbim, sen bu millete acı, güzel Allahım, sen bu tarihi isimleri ve dönemleri henüz bilmemiş anlayamamış gençliğe acı, ey büyük Allahım.
Kimsenin işine gelmeyen kimsenin hatırlatmak istemediği gerçek ise (başıma bir şey gelmeyecekse?) şu: Enver’inden Menderes’ine Demirel’ine Tansu’suna Özal’ına Tayyip’ine FETÖ’süne kadar, alayı. İktidara gelmeden önce hepsi ya Amerikan ya İngiliz ya Almanya’ya koştular. İşler fiyaskoya dönünce, yine ya Amerikan ya İngiliz ya Alman gemileriyle kaçtılar. Bunları başa getiren sonra yine koruyup kaçıran da Amerikan Alman İngiliz oldu.
Ve bu siyasi tarihin tek suçlusu, Amerikan, İngiliz, Alman gemisine hiç binmeyen, Alman parasını hediyesini hiç kabul etmeyip geri çeviren ve yönünü Anadolu’ya çevirip Anadolu’ya giden Bandırma Vapuru’na binen Atatürk ve Cumhuriyetçiler!
Ve ekran başında bu tartışmayı izleyen benim düşüncelerim: Atatürk hala ne kadar yalnız. Cumhuriyet’in hâlâ kimsesi yok. 60 ihtilali, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz, hepsini yapan Amerika’nın tartışma içinde adı hâlâ niye geçmiyor.
Biri Almana yanaşmış biri İngilize biri Amerika’ya, sene 2020, ekranda siyasi bir tartışma programı, hepsi bir şekilde ‘haklı’ ve ‘doğru’, geçtim, hepsi ‘kahraman’, tek suçlu: Anadolu’yu ateşten kurtaran Atatürk ve Cumhuriyet!
Ve tartışmanın ortasında 29 Mayıs İstanbul’un fethi biniyor. Hepsinin gemilere binip kaçıp İngilizlere terk ettiği İstanbul’u kurtaran Mustafa Kemal’in adından yine söz eden yok, hatta tam tersine, yok efendim, Ayasofya’ya niye camii yapmamış kimlerle anlaşmış gibi hain laflar dönüyor.
Yani helal olsun size.
Ekranda bu tartışma programı aslında, sahada kaçanların ülkeden kaçanların yani İstiklal Savaşı’nda ve FETÖ döneminde ve cunta dönemlerinde işbirliğine girmişlerin ve hep kaybetmişlerin iktidar gücüyle ekranları gasp edip sonra o ekranlarda kendilerini kahraman ilan etmesi!
Demek ki neymiş ülke kurtarmak değil marifet, marifet, ekranların sahibi olmak!
İşte daha dün Halk TV’yi İngiliz tekstilci aldı, bir gün dolmadan, Ulusalcı diye ortalığı Ergenekonvari(?) karıştıran birileri varmış işte bu ulusalcıları karalayan şaibe laflar Enver Ayseverler Türker Ertürkler vs. program yapıyor, cehaletin bayrağı, dert bir değil ekran ekran.
Yani, Atam, bu iş böyle olmayacak, bir daha gelirsen dünyaya, sen de ya İngiliz, ya Amerikan ya da bir Alman gemisi bulup hiç düşünmeden kaç.
Dün işgal altındaki ülkeden kaçanları bugün kahraman yapıyorlar, bir taraf da 24 anayasasını lağvedenleri kahraman yapıyor, diğer taraf da bakın bugüne, 15 Temmuz’u bir köşeye sinmiş izleyenlerin her biri parti kurmuş siyaseten ekranda yine kahramanlar!
Bu ülkede, kaçmayana, terk etmeyene, işbirliğine girmeyene, bu ülkede para yemeyene iktidarın adamı olmayana ‘kahramanlık’ asla kat’a verilmez, değil kahramanlık, bu ülkede yaşamış mı, değeri varlığı hiç yoktur insan yerine dahi konamaz, çünkü kaçanların gemileriyle ekranların sahipleri aynı istikametten gelir, iskelesancak aynı istikamete giderler!
ilgili haber: Yılmaz Özdil'in villasındaki kaçak eklentiler yıkılıyor! İşte ilk görüntüler
veryansıntv