58. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nün sahibi olan Nihal Yalçın'ın ödül aldığı sırada ilginç anlar yaşandı. Yalçın'ın konuşması sırasında Tamer Karadağlı, saatine bakarak ve çeşitli mimikler göstererek sıkıldığını belli eden tavırlar gösterdi. Bir süre sonra ise dayanamayarak konuşma devam ederken oyuncuya ödülünü uzattı. Bunun üzerine Yalçın ise "Kim verdi ödülü? Sus mu dediniz? Artık sus mu diyorsunuz?" ifadelerini kullandı. Bu hareketiyle gündem olan sosyal medyada tepki gösterilen Tamer Karadağlı'dan ilk açıklama geldi.
"YALÇIN, SELAHATTİN DEMİRTAŞ'I MI DESTEKLİYOR?"
Yaşanan olayın ardından sosyal medyada gündem olan Tamer Karadağlı, TV8 ekranında yayınlanan 2. Sayfa programına telefonla bağlanarak kendini şu sözlerle savundu: "Ben hiçbir terbiyesizlik yapmadım. Dönüp bana 'sus mu diyorsun' dedi. Ben de hayır ödülünüzü alın onunla konuşun dedim. Çünkü zafer konuşmaları ödülle yapılır. Ben bu kadar ciddiye almadım olanları. Ben hiçbir şey söylemedim, linç yemeye başladım. Sonra ona sahip çıkmaya başladılar. Demek ki ona sahip çıkanlar başka insanlar. Oyunculuğuma laf edenleri ciddiye almıyorum. Orada konuşma uzadığı için sıkılmış olabilirim. Kendi meslektaşlarını aşağılaması benim hoşuma gitmedi. Organize bir şekilde linç girişimi var. Ben Nihal Yalçın'ı sadece oyuncu kimliğiyle değerlendiriyorum. Benim sevdiğim bir oyuncu. 'Kadınların konuşması bastırılıyor' denildiğinde olayın içeriğine bakmaya başladım. Yalçın'ın paylaşımlarına bakmaya başladım. 'Selahattin Demirtaş'a özgürlük' falan demiş. Demirtaş 'Öcalan'ın heykelini dikeceğiz' dedi hanımefendi bunu mu savunuyor? Pelvin Buldan falan da ona sahip çıkıyor. Türk ordusuna silah doğrultan, ateş eden, polisini, öğretmenini öldüren terörist örgütün tümüyle karşısındayım. Ben PKK'nın terör örgütü olduğuna inanan bir insanım. Şimdi gidip onlara sormak lazım. Siz PKK'nın terör örgütü olduğuna inanıyor musunuz? Abdullah Öcalan'ın bebek katili, terörist başı olduğunu söyleyebiliyor musunuz? Lanetliyor musunuz?' diye."
Feza Tiryaki'nin aylar öncesinde yazdığı yazı bugünkü tartışmalara ışık tutuyor: Büyük tanıtımlarla, övgülerle, TV yayınlarıyla, söyleşilerle, alışılmışın ötesinde milyonluk toplu baskı sayısıyla bir
Abdullah Gül, 27 Kasım 1995'te İngiliz The Guardian gazetesinden Jonathan Rugman'a Refah Partisi yöneticisiyken röportaj vermiş, röportaj 28 Kasım'da Posta gazetesinde 'İşte Refah'ın gerçek niyeti: Ür
Oyuncu Mert Fırat, 2013 yılında verdiği bir röportajla yeniden gündemde. Habertürk'ten Kübra Par'a konuşan Mert Fırat, o zamanki röportajında siyasi mesajlarıyla dikkat çekiyor. 5 yıl önce verdiği cev
This website requests your consent to use your personal data to
PurposesSelect All
+
Marketing
Cookies that track user behavior for personalized ads and ad performance. (3 vendors)
+
Uncategorized
Cookies that have not yet been classified and may serve various functions. (1 vendors)
+
Allow the sale, sharing or use of my personal information
We will not sell or share your personal information with third parties for targeted advertising on this device if you choose to disable this toggle.
Special Features
We and our partners use cookies and similar technologies to process data such as browsing behavior or unique IDs on this site. This helps us personalize content, improve user experience, and provide targeted ads.
By clicking "Accept All", you consent to the collection and use of your personal data as described in our Privacy Policy. If you wish to opt out of the sale or sharing of your personal information, switch off "Allow the sale, sharing or use of personal data" toggle.
You may also manage your preferences at any time later on.