Türkiye ve Suriye arasındaki gerginliği giderek tırmandıracak karşılıklı hatalar devam ediyor.

Ermenistan'daki devlet haber ajansı Armenpress, Suriye'de görev yapan gazeteci Sarkis Kassargian'a dayandırdığı haberinde, Suriye parlamentosunun 'Ermeni Soykırımı'nı tanıyan ve kınayan tasarıyı kabul ettiğini duyurdu.

Parlamento Sekreteri Rami Saleh, 'Her ne kadar daha önce Ermeni Soykırımı kurbanlarının hatıralarına saygılarını sunduklarını hatırlatsa da bu tasarısının kabul edilmesinin gerekli olduğunu' vurguladı.

Suriye'nin Ermenistan Büyükelçisi Muhammed Hac İbrahim de, 'geçmişte soykırım suçu işleyenlerin haleflerinin aynı suçu bugün teröristler aracılığıyla Suriye halkına karşı işlediğini' savundu. İbrahim, "Tanımak önemli; çünkü şimdiye kadar Arap ülkeleri içinde sadece Lübnan, Ermeni Soykırımı'nı tanıdı" dedi.

Tasarı, SuriyeErmenistan Parlamento Dostluk Grubu tarafından sunulmuştu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden aksi yönde 2 kere karar çıkartan Dr. Doğu Perinçek, parlamentoların soykırıma hükmedemeyeceğini şöyle anlatmıştı:

‘SOYKIRIM HUKUK KAVRAMIDIR’

1. Soykırım, bir hukuk kavramıdır, bir suç tanımıdır. AİHM, soykırım tanımına girmekle, aslında 1915 Olayları’nın hukukî nitelemesini ele almıştır. Başka deyişle, ‘Ermeni Soykırımı’ var mı yok mu konusuna girmiştir. Soykırım kavramı, hukuki bir kavramdır, günlük dilimizdeki kırım, katliam, karşılıklı kırım gibi kavramlardan farklıdır.

2. Soykırım suçunun varlığına, yetkili mahkeme karar verir. Soykırım hükmünde bulunmaya bırakalım cumhurbaşkanlarını, parlamentoları ve hükümetleri, herhangi bir mahkeme bile yetkili değildir. BM 1948 Soykırım Sözleşmesi’ne göre, ancak suçun işlendiği ülkenin mahkemesi veya yetkili Uluslararası Ceza Mahkemesi, soykırım suçunun işlendiğine hükmedebilir. 

‘SOYKIRIM SUÇUNU HÜKÜMETLER İŞLEMEZ’

3. Soykırım suçunu, hükümetler veya kurumlar veya milletler, başka deyişle tüzel kişiler ve topluluklar işlemez. Soykırım suçunu, tıpkı adam öldürme, yankesicilik veya hırsızlık suçlarında olduğu gibi bireyler işler. Suça katılmak da bireysel bir eylemdir. Bu nedenle Osmanlı Devleti veya Türkiye Devleti veya Hükümetleri veya Orduları gibi tüzel kişilerin ve kurumların “soykırım suçu işlediği” gibi iddialar, Ceza Hukuku’nun temel ilkeleriyle bağdaşmaz.

‘YETKİLİ MAHKEME KARARI YOK!’

4. 1915 Olayları’nda soykırım işlendiğine dair yetkili mahkeme kararı yok. Ceza Hukuku, bireylerin suç oluşturan eylemleriyle ilgilenir. 1915 yılında işlenen eylemlerin soykırım suçunu oluşturduğuna ilişkin bugüne kadar alınmış bir yetkili mahkeme kararı yoktur. O nedenle “Ermeni Soykırımı” iddiaları, bütünüyle hukuk dışıdır.

‘SİYASİ KARARLAR’

5. Herhangi bir parlamento, cumhurbaşkanı, hükümet, belediye, üniversite, akademik kurum, dernek, toplantı vb, 1915 Olayları’nda “Soykırım yapıldı” yargısında bulunmaya yetkili değildir. Bu tür kararlar, uluslararası hukuka aykırıdır. Hepsi siyasal amaçlı kararlardır.

6. 1915 Olayları “Holocaust” diye anılan Yahudi Soykırımı’ndan farklıdır, aynı sınıflamaya konamaz. Bilindiği gibi Yahudi Soykırımı, yetkili mahkeme kararıyla hükme bağlanmıştı. Oysa 1915 Olayları hakkında bir yargı kararı bulunmuyor.

7. 1948 yılı öncesindeki eylemlerle ilgili olarak soykırım suçu işlendiği hükmü verilemez. Çünkü soykırım suçu, 1948 yılında Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’yle kabul edildi. 1948 yılı öncesinde “soykırım” diye bir suç tanımı yoktu. ‘Kanunsuz suç olmaz’ ilkesi, çağdaş Ceza Hukuku’nun temelidir. Hiç kimse 1948 öncesi eylemleri nedeniyle soykırım suçundan mahkûm edilemez.

8. Bir tarih konusu olarak 1915 Olayları’nı tartışma özgürlüğü güvence altındadır. Ancak mahkemelerin yetkisini gasp etme özgürlüğü yoktur. Tarihçilerin ve herkesin 1915 Olayları konusunda istediği görüşü açıklama özgürlüğü vardır. Ancak 1915 Olayları’nın soykırım olup olmadığı konusunda, kendisini yetkili mahkeme konumuna oturtup hüküm verme yetkisi yoktur. O nedenle tartışma ve düşünceyi açıklama özgürlüğü, 1915 Olayları’nda ne oldu, nasıl ve niçin oldu konusundadır. Hiç kimse mahkemenin yerine geçip “1915’te falanca kimse soykırım suçunu işledi” diye hüküm kurma özgürlüğüne sahip değildir.


Aydınlık