ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, ülkesinin Temsilciler Meclisi Ortadoğu ve Kuzey Afrika Komitesi’nde 29 Kasım’da verdiği ifadede çarpıcı açıklamalar yaptı. Soru üzerine, “Türkiye’nin resmi siyasetinin Esad’ı devirmek olmadığını” belirten Jeffrey, Astana sürecine ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Fırat’ın doğusuna yapacağı harekata yönelik tehditkar imalarda bulundu.
Temsilciler Meclisi üyesi Gerry Connolly, Jeffrey’e “Türklerin Esad’ı devirme hedefleri vardı, böyle bir izlenim veriyorlar, böyle bir senaryo peşindeydiler. Bu amaçları değişti mi, yoksa hala geçerli mi” diye sordu. Jeffrey, Türkiye’de dokuz yıl görev yaptığını vurgulayarak, Türkiye Hükümeti’nin resmi siyasetinin, Esad rejimini devirmek olduğunu düşünmediğini söyledi. Jeffrey, Türkiye’nin Suriye’deki farklı kaynakları hayati tehlike olarak gördüğünü, bunlardan birinin de Suriye Hükümeti olduğunu ekledi.
Jeffrey konuşmasında, Esad’ı devirme hedefinin uluslararası toplum tarafından da gereken desteği görmediğini belirtti ve ABD’nin siyasetinin rejim değişikliği ya da kişilerle ilgili olmadığını öne sürdü. Jeffrey, yazılı olarak sunduğu ifadede ise ABD’nin Suriye’de üç hedef güttüğünü tekrarladı. Hedefleri “IŞİD’in kalıcı yenilgisi, İran’ın etkisinin kırılması ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararının uygulanması” olarak özetleyen Jeffrey, “hedeflerin birbirini destekleyici” olduğunu belirtti.
TÜRKİYE’YE TEHDİT
Jeffrey yazılı olarak sunduğu ifadesinde Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik olası harekatına da değindi. Türkiye ile PYD arasındaki gerginlik ve Suriye’nin kuzeydoğusunda yaşananlar ilgili olarak Jeffrey, “Türkiye, SDG ile PKK arasındaki bağlantılara dikkat çekiyor ve bu talihsiz vakalar, IŞİD’i yenme ve Suriye’deki diğer hedeflerimizin eşgüdümünü sağlamaktan alıkoyuyor” dedi.
“Türkiye’yi bir yandan PKK ile mücadelesinde desteklerken diğer yandan tansiyonu düşürmeye çalışıyoruz” ifadesini kullanan Jeffrey, yazılı metinde “Daha önce de söylediğimiz gibi, kimden gelirse gelsin, Suriye’nin kuzeydoğusuna yönelik eşgüdümsüz, tek taraflı askeri faaliyet, özellikle Amerikan askeri personelinin bulunduğu bölgelerde gerçekleştiğinde büyük endişe yaratır. Amerikan askeri personelinin hayatlarını tehlikeye atan eylemler ise kabul edilemez” dedi.
İDLİB MUTABAKATI
James Jeffrey, İdlib Mutabakatı ile ilgili de açıklamalar yaptı. Türkiye ile Rusya’nın, Esad güçlerinin ilerlemesini durdurduğunu ve ülkesinin çatışmasızlığın kalıcı olmasını istediğini öne süren Jeffrey, “Dışişleri Bakanımız Pompeo, Rus Dışişleri Bakanı Lavrov’a sürekli aynı mesajı gönderiyor: ABD, Suriye rejiminin İdlib’e yönelik her türlü harekatını çatışmanın tehlikeli bir patlaması olarak değerlendirir. Başkan Trump’ın BM Genel Kurulu’nda da belirttiği gibi, hükümetimizin üst düzey yöneticilerine verdiği talimat basittir: Olmasını engelleyin” ifadelerini kullandı.
RUSYA ÇEKİLMEMİZ İÇİN BASTIRIYOR
Rusya’nın, Amerikan askerlerinin Suriye’den hızlı çekilmesi için baskı yaptığını belirten Jeffrey, böyle bir çekilmenin “IŞİD’in dönüşüne, İran’ın boşluğu doldurmasına, Irak’ın istikrarının tehlikeye girmesine ve Suriye’nin komşularına, İsrail, Ürdün ve Türkiye’ye yönelik tehditlerin artmasına neden olacağını” öne sürdü.
Jeffrey’in sunduğu yazılı raporda IŞİD’in kalıcı yenilgisinin “Suriyelilerin rejim baskısından kurtulmasına bağlı olmasını” öne sürmesi dikkat çekti. Jeffrey konuşmasında, “Suriye Hükümeti’nin doğası ya da davranışları değişmeli, bunun için de İran’ın çekilmesi gerekiyor” dedi.
Jeffrey haklı, Ankara Şam’ı tanıyacak
ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in açıklamalarını Vatan Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkan Yardımcısı Yunus Soner şu sözlerle yorumladı:
ABD’nin Özel Temsilcisi Jeffrey’in açıklaması son derece önemli. Çünkü Jeffrey bu sonuca hem gözlemleriyle, yani Türkiye’nin başarılı askeri harekatları Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı ile ulaşıyor, hem de Türk Hükümeti ile görüşmelerinden.
Hükümetimizin Amerikalılarla görüşmelerde, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı devirme hedefinden uzak durması, ülkemizin ihtiyaçlarına uygun ve son derece olumlu bir gelişme.
ABD Temsilcisinin tespit ettiği bu durum, Suriye’nin siyasi birliğini savunarak, barış ve istikrara kavuşmasını sağlayacak olan Astana Sürecini de destekleyecek ve Ankara ile Şam arasında başlayan doğrudan görüşmelerle de tutarlı.
Biz Vatan Partisi olarak Ankara’nın bu tutumunu destekliyoruz ve hükümeti, Suriye Hükümetiyle temasları en kısa zamanda resmi ve açık düzleme taşımaya çağırıyoruz.
Aydınlık