Altılı Masa'nın 28 Şubat 2022 tarihinde kamuoyuna açıkladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni, Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığıyla birlikte daha da anlam kazandı. 

Türk ordusunun Suriye ve Irak'ta PKK/YPG'ye yönelik operasyonlarına karşı çıkan, bunu da Meclis'te oylanan tezkereye 'hayır' oyu vererek hükme bağlayan Kılıçdaroğlu yönetimi şimdi, 14 Mayıs seçimleri için HDP ile pazarlığa oturmaya hazırlanıyor. 

Anayasadan 'Türk milleti' ifadesini silme, PKK'ya yönelik operasyonları durdurma, yetkileri yerel yönetimlere devretme, devletin parasını Kandil'e aktaran HDP'li belediye başkanlarını 'dokunulmaz' hale getirme ve Kürtçeyi resmi dil yapma hedefindeki kesimlerin Kılıçdaroğlu'ndan başka ne talep edecekleri merak konusu. 

14 Mayıs'ta CHP Lideri'nin cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda nelerin yaşanabileceğine ilişkin Atatürkçü yazar Nihat Genç'in dile getirdiği yorum sosyal medyada yeniden gündem oldu. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, 48 sayfalık 28 Şubat metninin bir Avrupalı büyükelçiye parafe ettirilip onaylatıldığı iddiasına Altılı Masa liderlerinden hiçbirinin cevap vermediğine dikkat çeken Nihat Genç, muhtemel Kılıçdaroğlu iktidarının ilk gününde 'sürgünde HDP meclisinin' yurtdışından gelerek Diyarbakır'da parlamento kuracağını iddia etmişti. 

PES ETTİRMEK İSTİYORLAR

İşte Nihat Genç'in çok ilgi çeken o yorumu:

"Ali Babacan bir yıldır ekranlara çıkıyor, yüzde 0,5'ten 1 olamıyor bir türlü. Kılıçdaroğlu yüzde 22'yi aşamıyor. Daha yüksek rakamlar anketçi torpili. Mahalle bakkalını bu kadar ekrana çıkarsan yüzde 3 oy alır. Cem Uzan'ın yüzde 78 oyu vardı. Bunlar kurulu bir makinedir.

Neoliberal, batı, Avrupa, küresel, Medyascope gibi T24 gibi yerleri destekleyen, Amerika'daki tüm thinktanklar, vakıflar hepsi kurulu bir makinedir. Türkiye'yi pes ettirmek istiyorlar. Ne istiyorlar? FETÖ ajan örgütü konusunda pes ettirmek... 

Allah göstermesin, bu kafadaki bir Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidarına bakalım: Daha 3. gün, Avrupa'da bulunan sürgündeki sözde 'HDP meclisi' uçağa atlayıp Diyarbakır'a iner, bir günde meclisi kurarlar. Bitti bu kadar! İstediğin kadar inkar et, bir yandan çalışıyorlar. İlk günde bu olur... İkinci gün: Yargıya bütün FETÖ'cüleri yerleştirecekler. Ne olacak peki? Bunca mücadele, bunca kavga tekrar sıfıra inecek..."

Nihat Genç, 28 Şubat'ta altı partinin imza attığı Güçlendirilmiş Mutabakat Metni'ni 'FETÖPKK bildirisi' olarak nitelemişti.