104 amiral, 3 Nisan 2021’de ismiyle amacını belli eden ve kolayca yönlendirilebildiği anlaşılan ‘Veryansın’ adlı site üzerinden bir bildiri yayınladı.
İki iddia vardı:
1. Hükümet Montrö Sözleşmesi’ni kaldıracak.
2. TSK şeriat ordusu oluyor.
Bildiriyi imzalayanların hakim karşısına çıkarılması bu iddiaların tartışılmasını engelledi. Tutuklama doğru değildi fakat siyasi yargılama gerekliydi.
Hükümet, Montrö Sözleşmesi’ni kaldırmadı, daha sıkı bir şekilde uyguladı. 1 sene önce 104 amiral ‘Montrö kalkacak’ diye Hükümet’i suçluyordu. 1 sene sonra Pentagon’un kalemleri ‘Montrö kalkmadı’ diye Hükümet’i suçluyor. Demek ki siyasi kurmaylıkla askeri kurmaylık arasındaki farkı gördüğümüz noktadayız…
Bildirinin ikinci iddiası da TSK’nın şeriat ordusu olduğu yönündeki imaydı. TSK emperyalizmin denetimindeki en yobaz örgüt olan FETÖ’ye karşı mücadelesine kararlılıkla devam etti. 24 bin FETÖ’cü TSK’dan atıldı. Bu süreçte TSK içinde bazı tarikat ve cemaatlerin örgütlenmeye çalıştığı yönündeki bilgiler daha büyük bir gerçeğin üzerini örtmek için kullanıldı: ABD’yle göğüs göğüse mücadele!
Ülkemiz, Doğu Akdeniz’de ABD’nin başını çektiği İsrail, Fransa ve Yunanistan’la her an savaşabilir. Mehmetçik Libya’da, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde bir dakika durmuyor. İç cephede de yıkıcı ve bozguncular ‘6’lı Masa’da buluşarak ‘Biden sopası’ sallıyor. 104 amiral neden bu tehditlere karşı konumlanmıyor?
Bildiriyi en önde, hararetle savunan bir amiralin PKK memuru Selahattin Demirtaş’ı “Türkiye için şans” olarak nitelemesi Aydınlık’ı doğrulayan bir başka olguydu.
Emperyalist merkezlerin düşünce kuruluşlarında boy gösteren, İyi Parti bağlantılı Amiral Ergun Mengi, bildirinin başını çekmişti. Mengi'nin 2 Nisan'da “Montrö'yü araç olarak kullandık.” dediği de ortaya çıktı. 104 amiralin, Hulusi Akar ve Süleyman Soylu’ya yönelik özel olarak örgütlenen ‘öfkeye’ de katkı sundukları not edilmeli.
Sonuç olarak Aydınlık, gerçeklere dayanmayan bu bildirinin sinsi siyasi amacını hızla göz önüne getirdi. Amirallerin çoğu ‘laiklik duyarlılıklarını ortaya koymak’ isterken ABD’nin siyasi amaçlarına hizmet eden bir metne imza attı.
Şimdi, dört bir yandaki cephelerde Mehmetçiğin kazandığı/kazanacağı zaferlere hep beraber ‘imza atma’ zamanı. Amirallerimize bu yakışır.