Süleymancılar tarikatının kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan'ın torunu, Ak Parti İstanbul Milletvekili Fatih Süleyman Denizolgun’dan Kağıthane’de yıkılan yurt ile ilgili açıklama geldi.
Süleymancılar tarikatının bazı idarecilerinin dezenformasyon ve algı operasyonu yaptığını belirten Denizolgun, “Cemaatimizin bazı idarecileri tarafından her sunulan bilgi ve belge bu kadar mı gerçek dışı olur? Kağıthane Belediyesi'nde beni mahcup ettiniz. Belgeleri büyük bir üzüntüyle inceledim” dedi.
SAĞLAM BİNADAKİ TALEBELER ÇÜRÜK BOŞ BİNAYA TAŞINDI
Denizolgun yaptığı açıklamada, yıkım kararının bilinmesiyle başka bir yurttan yıkılacak olan yurt binasına öğrenci taşındığını belirtti.
Fatih Süleyman Denizolgun şunları söyledi:
"31 Ekim’de, Kağıthane’deki Sabadad Talebe Yurdu’muzun yıkılması beni çok üzdü. Sonrasında çıkan videolar, görseller, yazıları görünce müthiş bir şekilde derinden yaralandım. Ertesi gün bu konuyla ilgili Ankara’da önemli görüşmeler yaptım, o yüzden anca cuma akşamında Kağıthane Belediye Başkanımız Sayın Mevlüt Öztekin Bey ve Başkan Yardımcılarıyla toplantı yapabildik. Toplantı esnasında bilgi, belge dokümanları elde ettiğimde ve olayları birinci ağızdan dinlediğimde bu kadar mı olur dedim? bu kadar mı dezanformasyon yapılır, bu kadar mı algı operasyonu yapılır, Süleymanlı Cemaatimizin bazı idarecileri tarafından her sunulan bilgi ve belge bu kadar mı gerçek dışı olur? Kağıthane Belediye’sinde beni mahcup ettiniz. belgeleri büyük bir üzüntüyle inceledim. Belediyemize sorulması gereken her türlü soruyu sordum ve bütün sosyal mecralarımda bütün bilgi ve belgeleri paylaşacağım.
‘KİN NEFRET TOHUMLARI EKİLMEKTEDİR’
En çarpıcı bilgiyi paylaşayım; Süleymanlı cemaatimizin ve bazı idarecileri bu binanın çürük olduğunu bildikleri için ve ne kadar uzatırsa uzatsınlar, eninde sonunda mahkeme kararıyla yıkılacağını çok iyi bildikleri için, yıkılan binanın yan parselinde yeni bir yurt inşa ediyorlar. Yeni yapı olarak yapıyorlar. Ve şu anda faal, orası da hazine arazisiydi, belediye, devlet diğer bina kesinkes yıkılacağı için, bu araziyi satın almanız için kolaylık sağlıyor ve yeni yurt binasının yapılması, açılması için her türlü kolaylığı sağlayıp, tüm izinleri veriyor. Mescit yıkmak, cami, kurs yıkmak isteyen bir zihniyet bu kadar kolaylığı sağlar mı? Hemen yan parselinde buna izin verir mi? Bu kadar hakikatlerin ters yüz edilmesi hangi saiklerle yapılmaktadır? Bütün gerçekleri cemaatimizin tabanından saklandığı gibi, yanlış şekilde tahrik, kin, nefret tohumları ekilmektedir. Bunun vebali size yeter de artar. Araştırın yıkılan binanın ada;5815 parsel;15 iken yeni yapılan bina, yurdumuzun, ada;5815 parsel;13. Bu yan parselde olan, yeni, sağlam olarak yapılan yurdumuzun adı; Özel Sadabad Ortaöğretim İsa Ayten Erdoğan Erkek Öğrenci Yurdu’muzdur.
‘DİRENİN DİRENEBİLDİĞİNİZ KADAR DİYENLER KİM?’
Daha sıkı durun. En önemli detaylardan birine geliyorum. Hani dedik ya, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tahliye kararı verdi, diğer yurdumuzun yıkım olacağını bildiğiniz için, zaten bu yeni yurdumuzu yapan da sizsiniz, yıkılan binadaki talebelerimizin kaydını düşürüp, yeni yaptığınız yeni binamıza talebelerimizi kaydeden de sizsiniz. Ve yıkım günü ve gecesi de gelineceği haber edildiği için, direnin talimatı verilip, sağlam binadaki talebeler, çürük, boş binaya taşındı. Direnin direnebildiğiniz kadar, her türlü zorluğu çıkarın, gerekirse bizlerde sahaya iner beraber mücadele ederiz diyenler kim?
‘CEMAATİMİZİN YÖNETİMİNDEN KİMLER BU İŞLERE SEVİNDİ?’
İyi iş çıkardınız, çok iyi algı yaptık diye birbirinizin sırtını sıvazladınız. Peki bu ifadeleri kullananlar cemaatimizin yönetiminin hangi mevkilerinde görev yapmaktalar? Cemaatimizin yönetiminden kimler bu işlere sevindi? Whatsapp’larda, sosyal medyada her türlü dezenformasyon içeren, algıyı farklı yöne çeken kayıtlarla, videolarla neyi amaçlıyorsunuz? Ve bunları yayın, hatimlerde yayma talimatı vermeyi hangi saikle yapıyorsunuz? Bu olayın sonuçları kime yarıyor? Cemaatimizin idaresinde, işler çok buhranlı bir haldeyken algı değişmesi kime yarıyor? Bu soruları samimice sorup ipuçlarını takip ettiğinizde gerçekleri şüphesiz bulabiliriz.
‘İLLA ALADAĞDAKİ FACİA’YA YENİSİ Mİ EKLENMESİ LAZIM?’
Şu anki cemaatimizin bazı idarecileri maalesef herkesi rahatsız ediyor, üzüyor, kırıyor, kovuyor, atıyor, gönülleri incitip, gönülleri harap ediyor. Gönüller harap edildikten sonra her şeyiyle çürük olan, riskli yapı olan, durduğu yerde bile tehlike arz eden, her türlü hukuksal süreçlerin tamamlanıp, yıkım kararı verildiği binayı koruyormuş gibi gözükmek neye yarar? İlla Aladağdaki, Konyadaki ve daha nice yerlerde yaşanan kurs ve yurt facialarına bir yenisi daha mı eklenmesi lazım?"