Ne yazık ki, adı Türk Tabipleri Birliği olan kuruluştan, bu yönde hiçbir olumlu ışık gelmiyor... Hatta tam tersine gelişmeler var!


Adı, “Emek ve Demokrasi İçin Güçbirliği” olan bir oluşum var…

Bu birliktelik içinde; HDP, Türk Tabipleri Birliği, TMMOB, KESK, DİSK ve Birleşik Haziran Hareketi adındaki kuruluşlar var…

Bu ‘güçbirliği’ kimi zaman açıklamalarla, kimi zaman da eylemlerle adından söz ettiriyor…

Açıklama ve eylemler ne yazık ki, ülkenin ve ulusun bütünlüğü için bir çağrı niteliği taşımıyor…

Tam tersine bölücü terör örgütünün ve bu örgütün siyasal kolu olan partinin işine yarar nitelikte…

Ancak son günlerde bu birlikteliğin bozulmakta olduğu yönünde bir izlenim var…

TMMOB Yönetim Kurulu, bir miting kararının aralarında tartışılmadan alınmasını bahane ederek,Güçbirliği’nden ayrılma kararı almış.

Aslında işin bu kadar yüzeysel olmadığı, bu meslek örgütü üyelerinin Genel Merkeze baskı yaparak, bir an önce PKK’nın destekçisi konumundan çıkmalarını istediği iddia ediliyor…

Sadece TMMOB değil, Birleşik Haziran Hareketi ile DİSK içinde de benzer sıkıntılar yaşandığı söyleniyor.

Geçenlerde bir DİSK üyesi bana şunları söyledi;

“Emek ve Demokrasi” diyerek bizim gönlümüzü çelenler, işçinin gücünü başka platformlarda kullanmaya başladılar. Biz Faşizme karşı olduğumuzu söylerken, kendimizi Etnik Faşizmi destekler durumda bulduk! Bu böyle devam edemez…”

TTB, ESKİ TAS ESKİ HAMAM!

Ne yazık ki, adı Türk Tabipleri Birliği olan kuruluştan, bu yönde hiçbir olumlu ışık gelmiyor…

Hatta tam tersine gelişmeler var!

En son, İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’in, PKK Lideri Abdullah Öcalan için açlık grevi yapanHDP’lilere destek açıklamasını duyduk…

Şöyle diyor;

Halkın alkış tutup, tebrik etmesi gerekiyor. Kürt halkının temsilcisi Apo’dur. Bir an evvel masa başına oturmalıyız!”

TTB Başkanı da, geçen yıl Dünya Tabipler Birliği toplantısına sunduğu raporda, Güneydoğu’da sağlık çalışanlarını öldüren PKK’nın yerine güvenlik güçlerimizi suçlamış ve şöyle demişti;

“… Yaralıların sağlık kuruluşlarına erişimi güvenlik güçlerince engelleniyor, ambulanslar ve sağlık kuruluşları düzenli olarak hedef alınıyor…”

İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Selçuk Erez’in açıklamalarına, hem Tıp Kurumu Genel Sekreteri Dr. Ali Rıza Üçer’den ve hem de İzmir Tabip Odası’ndan tepki geldi.

Ali Rıza Üçer şöyle diyor;

“Çözüm süreci için tecrit kaldırılsın bahanesiyle Abdullah Öcalan ile görüşme talebinde bulunan DTK, HDK, DBP ve HDP gibi PKK yandaşı örgütlerin Diyarbakır’da başlattığı açlık grevinde İTO Başkanı Selçuk Erez’in, Öcalan ve PKK’ya verdiği açık destek utanç vericidir. Erez ölçüyü kaçırmıştır… Derhal İTO Başkanlığından istifa etmelidir!”

Şu anda TTB yönetiminde bulunan zihniyete karşı büyük mücadele veren Hekim Güçbirliği içindeki doktorlar,WhatsApp’taki yazışmalarında, TTB’den ve onun en güçlü destekçisi olan İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez’in açıklamalarından duydukları kaygıları dile getiriyorlar…

“YAPILACAK ÇOK İŞİMİZ VAR, ÇOOOK!”

Hekimlerin bir bölümü durumun farkında olsa da, olayları çok iyi izleyemeyen kimi meslektaşlarımız, bütün tabip odalarını TTB’nin destekçisiymiş gibi görmektedirler.

Öyle düşününce de, “Lanet olsun, hepsi aynı!” diyerek tabip odası seçimlerine yeterince ilgi göstermemektedirler.

Oysa ki, başta İzmir Tabip Odası olmak üzere çok sayıda tabip odası, TTB zihniyetiyle mücadele etmektedir…

Bu mücadelenin başını da, İzmir Tabipler Odası Eski Başkanı Suat Kaptaner çekmiştir/çekmektedir...

Kaptaner, WhatsApp’teki mesajında, Selçuk Erez’in söylediklerine şöyle tepki veriyor;

“TTB’nin en büyük dayanağı olan İstanbul Tabip Odası, sözün bittiği yerde bulunuyor… Yapacak çok işimiz var,çoook!”

Odatv.com