TEPKİ GÖSTERMEYEN STK'LARI KINADI
İZOL Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Doğan: HDP'nin ve PKK'nın Kürtleri temsil etmediği açık ve net ortada. Burada asıl bu hareket AK Parti ve Cumhur İttifakı'ndan herhangi bir milletvekili yapmış olsaydı şu anda barolar ayaklanmıştı. Adalet Yürüyüşü'nü yapıyorum diyen Millet İttifakı'nın başı, hani nerede adelet? Senden şu anda adalet istiyoruz. Ben buradan Kürt halkına sesleniyorum, STK'lara sesleniyorum. Kürt halkını bu çirkef yapının elinden kurtarmamız gerekiyor. Ne demek bir kadına tecavüz, cinsel saldırı? Kürtler'in hakkını savunacağız diye, var olan Kürt haklarını da elinden aldınız. Namusuna tecavüz ediyorsunuz, dinine saldırıyorsunuz, örf ve adetlerini alıyorsunuz. Bu mudur savunduğunuz Kürt hakları? Bunlar aynı zihniyet aynı yapının elemanları birbirinin her türlü pisliğini örtbas etmek için her türlü çirkefliği yaparlar. Ama bu ülkenin menfaatine olan her şeye saldırı düzenliyorlar. Yürüyüş yapıyorlar karşı çıkıyorlar kabul edilebilir bir durum değil, şiddetle kınıyoruz.
'DOKUNULMAZLIĞIN KALDIRILMASI İÇİN YETERLİ DELİL VAR'
HDP'li Çelik'in tecavüz ettiği D.K.'nın avukatı Adile Gürbüz gerçeklerin gün gibi ortaya çıktığını ve Çelik'in partisinden istifa ettiğini belirterek, "Aylar sonra gelen bu istifa her şeyi anlatıyor. İhraç edilmesini beklerdim, HDP yüzünü bir daha mağdurdan çevirdi" dedi. Gürbüz, müvekkilinin yargıya gitmeden önce HDP yönetici ve vekillerine suçluyu anlattığı, yardım istediğini hatırlatarak, "Aksine mağduru suçlayan, tersleyen beyanlarla geri çevrilmiştir. Bu suç bireysel değildir! Suçlu korunmaya çalışılmıştır. Suçu bildirmemek de ayrıca suçtur" diye konuştu. Gürbüz şunları söyledi:
"Müvekkilimin hakkını savunarak, Çelik'in işlediği cinsel suçtan ötürü en üst cezayı alması için adaletimize güveniyorum. Sadece kadının beyanı değil, dokunulmazlığın kaldırılmasına ve hapse girmesine yeterli deliller var. TBMM'nin 22 Temmuz'da Çelik'in dokunulmazlığının kaldırılması gündemiyle toplanması kadın hakları açısından kazanımdır. Tecavüz suçunu kim işlerse işlesin mağdurun yalnız kalmayacağını, yargı ve devletin gerekeni yapacağını gösteren kıymetli bir olaydır.
İhlal iddialarında mutlaka mağdurun yanında olan kıymetli barolarımızın TBMM'ye soruşturmanın selameti ve adalet için çağrıda bulunmasını istiyoruz. Meclis'e sevk edilen fezleke ve kadının beyanları basında yer aldı. Harekete geçmek için yeterli. Sorular hep mağdura yöneliyor. Peki ya şüpheli? O daha meydanda." Öte yandan eşi HDP Milletvekili Mensur Işık tarafından darp edildiğini iddia ederek şikayetçi olan Ebru Işık da, kendisine koruma tahsis edilmesi istemiyle savcılığa başvurdu.
Kenan KIRAN/SABAH