Avrupa'da, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanmış en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen Srebrenitsa Katliamı'nın 26. yıl dönümünde, İstanbul Anadolu Yakası Bosna Sancak Derneği üyeleri ile bazı vatandaşlar, anma töreni için İstiklal Caddesi Beyoğlu'nda bir araya geldi.
Grup adına basın açıklaması yapan Dernek Başkanı Erdoğan Erden, Srebrenitsa Katliamı'nın kurbanlarını anmak ve Birleşmiş Milletlerin (BM) buradaki rolünü vurgulamak için toplandıklarını olduklarını söyledi.
Srebrenitsa'nın, BM Güvenlik Konseyi tarafından güvenli bölge ilan edilen yerlerden biri olduğunu belirten Erden, 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladiç komutasındaki Sırp birliklerinin Hollandalı BM Koruma Gücü komutası altındaki bölgeyi ele geçirdiğini anlattı.
Erden, bunun üzerine kadın, erkek ve çocuk olmak üzere binlerce Boşnak'ın, Srebrenitsa dışında 400 Hollandalı Barış Gücü askerinin görev yaptığı Potoçari'de bulunan BM karargahına sığındığını kaydetti.
Sırp askerlerin kampı kuşattığına ve Hollandalı askerlerin sivilleri Sırp güçlerine teslim ettiğine dikkati çeken Erden, şöyle devam etti:
Bu tarih itibarıyla Boşnakları hedef alan sistematik tecavüz ve katliamlar başladı. İşkence ve tecavüz kampına dönen bölgede 5 gün içinde resmi kayıtlara göre 8 bin 372 kişi can vermiştir. Bosna'da 3,5 yıl devam eden savaşta 312 bin kişi hayatını kaybetmiş, 2 milyon kişi evini terk etmek zorunda kalmış, 27 bin 734 kişi resmi kayıtlara kayıp olarak geçmiştir.
20. yüzyıldan 21. yüzyıla bu ayıpla geçen uluslararası kamuoyu Batı'ya ve buna neden olan ülkelere hesap sormamıştır. Bugün 'özgürlükçü, barış yanlısı, refah isteyen' bir Avrupa imajı çizilirken, Srebrenitsa'da soykırıma göz yuman Avrupa'dan hiç kimsenin bahsetmemesi oldukça manidardır.
Katliamın insanlığın utanç vesikası olduğunu dile getiren Erden, Avrupa'nın göbeğinde yaşananları asla unutmayacaklarını bildirdi.
Gruptakiler, anmanın ardından Hollanda'nın İstanbul Başkonsolosluğu önüne siyah çelenk bıraktı.
Grup adına basın açıklaması yapan Dernek Başkanı Erdoğan Erden, Srebrenitsa Katliamı'nın kurbanlarını anmak ve Birleşmiş Milletlerin (BM) buradaki rolünü vurgulamak için toplandıklarını olduklarını söyledi.
Srebrenitsa'nın, BM Güvenlik Konseyi tarafından güvenli bölge ilan edilen yerlerden biri olduğunu belirten Erden, 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladiç komutasındaki Sırp birliklerinin Hollandalı BM Koruma Gücü komutası altındaki bölgeyi ele geçirdiğini anlattı.
Erden, bunun üzerine kadın, erkek ve çocuk olmak üzere binlerce Boşnak'ın, Srebrenitsa dışında 400 Hollandalı Barış Gücü askerinin görev yaptığı Potoçari'de bulunan BM karargahına sığındığını kaydetti.
Sırp askerlerin kampı kuşattığına ve Hollandalı askerlerin sivilleri Sırp güçlerine teslim ettiğine dikkati çeken Erden, şöyle devam etti:
Bu tarih itibarıyla Boşnakları hedef alan sistematik tecavüz ve katliamlar başladı. İşkence ve tecavüz kampına dönen bölgede 5 gün içinde resmi kayıtlara göre 8 bin 372 kişi can vermiştir. Bosna'da 3,5 yıl devam eden savaşta 312 bin kişi hayatını kaybetmiş, 2 milyon kişi evini terk etmek zorunda kalmış, 27 bin 734 kişi resmi kayıtlara kayıp olarak geçmiştir.
20. yüzyıldan 21. yüzyıla bu ayıpla geçen uluslararası kamuoyu Batı'ya ve buna neden olan ülkelere hesap sormamıştır. Bugün 'özgürlükçü, barış yanlısı, refah isteyen' bir Avrupa imajı çizilirken, Srebrenitsa'da soykırıma göz yuman Avrupa'dan hiç kimsenin bahsetmemesi oldukça manidardır.
Katliamın insanlığın utanç vesikası olduğunu dile getiren Erden, Avrupa'nın göbeğinde yaşananları asla unutmayacaklarını bildirdi.
Gruptakiler, anmanın ardından Hollanda'nın İstanbul Başkonsolosluğu önüne siyah çelenk bıraktı.
