Soylu, Küçükçekmece'deki Balkanlı Rumelili ve Trakyalılar Yardımlaşma Dayanışma Kültür ve Eğitim Derneği'nin bayramlaşma programına katıldı.
Burada konuşan Soylu, Ramazan Bayramı'nda derneğin üyeleriyle bir araya gelmekten şeref duyduğunu belirterek, huzur içinde nice bayramlara ulaşma dileğini dile getirdi.
Bakan Soylu, Terkos'ta Yeniköy diye bir köyleri olduğunu belirterek, "Annembabam oradadır. Onları ziyaret edelim, köylüleri ziyaret edelim dedik. Uzun zamandır bir araya gelmemiştik. Bir de biz köyde 700 oy almaya alışığız, bu sefer 550 oya düşmüş. Biraz da hesaplaştık onlarla. 'Neler oldu?' diye. Çok uzun zamandan beri böyle bir alışkanlığımız vardı. Hesaplar bu sefer tutacak inşallah" diye konuştu.
İdlib'de olası bir çatışma sonrasında gelecek olan göçe karşı tüm tedbirleri aldıklarını ifade eden Soylu, "İnşallah böyle bir şey yaşanmaz" dedi.
'KIZCAĞIZ BOŞANMA AVUKATI ÇIKTI'
İçişleri Bakanı Soylu, para kazandırmadığı için Türkiye'de seçim hukukunu bilen çok az kişi olduğunu, en fazla 3035 kişinin bu işi bildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Ramazanda sahurdan sonra eve geldik, hanım dedi ki 'Biraz oturalım, konuşalım.' Sohbet ederken baktım televizyonda sarı saçlı bir hanımefendinin anlattıkları merakımı çekmeye başladı. Seçim konuşuyor. Ya bir tanesi doğru olmaz mı? Hepsi karavana. Hanıma dedim ki, 'Bu ne hukukçusuymuş acaba, hiç bilmiyor bu.' Hanım 'Bak bakalım' dedi. Google hazretleri var ya, Google hazretlerine girdik, kızcağız boşanma avukatı çıktı. Allah'ını severseniz, işi istismar etmek için ellerinden geleni yapıyorlar."
'BURADA BİR TEZGAH VAR'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ramazan Bayramı'nın birinci günü Trabzon'da havalimanında yaşanan tartışmaya ilişkin şunları söyledi:
"Ben oradan çıktım adım attığım gibi 'Her şey çok güzel olacak' diye bağırmaya başladılar. Şimdi canım sıkılmadı değil. Siyasetin kendine ait bir edebi var. Bu edebin de yani sizin burada (VIP) hakkınız olmamasına rağmen, sizi oraya almışlar. İmamoğlu'nun oradan geçme hakkı olmamasına rağmen demek ki nezaket göstermişler. Ben işin o tarafında değilim. Sonra adamın birisi geçerken bana 'Akıllı ol Soylu' dedi. 'Akıllı ol' bizim orada tehdittir. Mafyavari, tehditvari bir üsluptur yani. Onun bir cümle sonrası 'Akıllı ol Soylu yoksa aklını alırız' demektir o. Ben mahallelerde büyüdüm. Sözün nereye geldiğini, nereye gittiğini bilmez miyim? Döndüm ben de ona bir kelime söyledim. Ama baktım burada bir tezgah var. Biz o tezgaha düşmeyelim. Sonra bu tezgahın bedelini Binali Ağabey'e ödettirmeyelim. Şimdi şunu söylemek isterim. Adamla ilgili araştırma yaptık, adamın da kim olduğu ortaya çıktı. Nasıl kirli ilişkilerin sahibi olduğunu, onu oraya onların nasıl gönderdiğini, nasıl bir tezgah içerisinde olduklarını Türkiye biriki gün içerisinde anlar. Öyle bir derin ilişkileri var."