Ankara'da, '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' dolayısıyla 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Programı' düzenlendi. Hakimevi'ndeki programa İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile çok sayıda davetli katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Bakan Soylu, dün Türkiye'nin birçok ilinde eylem düzenlendiğini belirterek, şunları söyledi:

"Maalesef çok uzun zamandan beri bu güzel ülkemizde kadın istismarı ve çocuk istismarı konusunda bir hevesliler grubu var. Dün yüzlerce etkinlik yapıldı. Bütün gün bu etkinlikleri takip ettik; çünkü hazırlanmak istenen tezgahı çok güzel bir şekilde önceden öngördük. Kadına şiddete karşı eylem gününde kanuna aykırı eylem yapıp, güya kadına şiddet olduğunu hem Türkiye'ye hem bütün dünyaya göstermek isteyen her zaman bir istismarcılar grubu hep mevcut. Her zamanda aynı tipleri görüyoruz. Aynı tipler telefon açıyorlar. Aynı tipler 'Yürüyüş yapmak istiyoruz, engelleniyor' derler. Dün Türkiye'nin her tarafında insanlar rahat rahat kanunun kendine belirlediği alanlar çerçevesinde bunu yaptılar. AK Parti teşkilatı 81 vilayette yürüyüşler düzenledi. Ankara'da, İstanbul'da başka siyasi partilerden binlerce kadın Türkiye'nin her tarafında bu yürüyüşleri yaptılar. Yasak olduğunu söylememize rağmen ve başka bir yer göstermemize rağmen dün İstanbul'da Taksim Tünel'de HDP'den PKK sempatizanlarına kadar birtakım bileşenler kendilerini oraya getirdiler. Biz de 'Buyurun açıklamanızı yapın' dedik; ancak illa polise hücum edecekler, 'Biz buradan yürüyeceğiz' diyecekler, kamuoyuna da 'Kadına şiddet gününde kadına şiddet gösterdiler' diyecekler."

'13 14 YAŞINDAKİ ÇOCUKLARI DAĞA GÖTÜRÜYORLAR'

Yaklaşık 2 yıldır İçişleri Bakanlığı görevini yürüttüğünü hatırlatan Soylu, "Terör örgütlerinde bir şey gördüm; o da kadın istismarı ve çocuk istismarıdır. Bunun birçok alt sebebi var. Tek bir sebebi yok ve birçok iğrenç sebebi de var. PKK terör örgütü 13 14 yaşındaki çocukları ailelerinin yanından alıp dağa götürüyor. Kadına şiddet, kadına taciz konusunda bir tek HDP'li milletvekilinin bu konuyu gündeme getirdiğini gördünüz mü? Göremezsiniz; çünkü patronları kızarlar. Bu konuyu tüm açıklığıyla bunların suratına da vurmak gerekir. 'Kadını özgürleştireceğiz' adı altında kadını bir tecavüz metası olarak Kandil'de kullananların yüzlerine bunları vurmak lazım. Ne bizim milletimize ne geleneğimize ne örfümüze ne adetimize bunların hiçbiri uymamaktadır. Bunlarla açık açık mücadele etmemiz gerekir. Kadın ve kadın üzerinden bütün bunları yapmaya çalışan bir anlayış söz konusu. O Murat Karayılan'lara, Cemil Bayık'lara PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın yazdığı kitapları okutmak lazım. Kadınlar hakkında hangi iğrenç söz ve ifadeleri ortaya koyuyor, göstermek lazım ve netice itibarıyla bütün bunlar ülkemizin bir sorunudur" diye konuştu.

Reklamdan sonra devam ediyor 

GÜL: KADINLARIN ADALETE ERİŞMESİNDE ENGELLERİ KALDIRMAK HEDEFİMİZ

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise adalet sistemiyle yolu kesişen tüm bireylere ve özellikle dezavantajlı gruplara adaleti temin edecek nitelikli hizmeti sunmanın, herkesin temel görevi olduğunu vurguladı. Bakan Gül, "Adaletin eşit bir şekilde dağıtılması ve kanun önünde eşitliğin korunması hususunda yükümlülüklerin yerine getirilmesi yargı mensupları ve çalışanların yanı sıra tüm kurumlarında etkin ve yaygın bir iş birliği içerisinde çözüme kavuşturması gerekmektedir ve tüm dünyada kadına şiddet konusunun artışa geçmesine karşı daha özel çalışmalar yaparak sorunun temeline inmek hepimizin temel görevi ve amacıdır. Şiddet mağduru kadınların adalete erişiminde hukuki, kurumsal ve sosyoekonomik olmak üzere olası engelleri ortadan kaldırmak ve sürekli iyileştirmeler yapmak temel politikamızdır. Bu engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik bugüne kadar ülkemizde ve dünyada gerek yasal gerekse birtakım maddi adımlar atılmıştır. Bildiğiniz gibi Türkiye 'Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ne taraf olmuştur ve ülkemizde de bu konuda çok önemli kanunlar Meclis'imizde çıkarılmıştır" dedi.

SELÇUK: KADIN VE ERKEK BİRBİRİNİN RAKİBİ DEĞİL REFİKİ OLMALI

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ise ''Sayın Cumhurbaşkanı'mızın da ifade ettiği gibi 'Kadın ve erkek birbirinin rakibi değil refiki olmalılar' ve biz bu anlayışla bu sorunların üstesinden gelmeliyiz'' dediği konuşmasında şunları kaydetti:

''Kadınlara karşı ayrımcılığı önlemek, kadının haklarını korumak ve geliştirmek, kadınların toplumsal alanda hak ve imkanlardan eşit ve adil bir biçimde yararlanmasını sağlamak için çalışıyoruz. Bakanlık olarak sadece kadınların statülerini yükseltmeleri için değil aynı zamanda insani kalkınma, demokrasi ve toplumsal barışın inşası için bir olmaz koşul olarak görmekteyiz. Dolayısıyla kadına yönelik şiddet ve mücadelede toplumun tüm kesimlerine ortak ve kararlı mücadelesini görmekte ve bütüncül bir yaklaşım sergilemekle mesulüz. Bu çalışmalarda disiplinler arası yaklaşım ve çok sayıda kurum ve kuruluşların önleme koruma cezalandırma ve politika boyutunda sürecinde içinde var olmaları elzem. Bakanlık olarak kadına yönelik şiddetin kabul edilemez olduğu inancıyla çalışmalarımızı sıfır toleransla gerçekleştiriyoruz. Hukuki altyapımızı güçlendirerek kurumsal hizmetlerimizi yaygınlaştırıyoruz ve eğitim ve farkındalık çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Ayrıca kurumlar arası iş birliğini de artırarak, etkin bir mücadele vermeye devam ediyoruz.''