Cumartesi günü, İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası’nda meşhur doktora salonunda Türkiye Hukuk Platformu tarafından düzenlenen, “Darbelerle Mücadele Yöntemleri” sempozyumunda, “FETÖ’nün Sosyal Medya Taktikleri” konusunda bir konuşma yaptım.
Konuşma konusunu böyle seçmemin sebebi, artık herkesin elindeki telefon aracılığı ile her türlü dezenformasyona, algı operasyonuna, yalana açık hale gelmesi.
FETÖ’cülerin en aktif oldukları sosyal medya üzerinden, yalanlarla kandırdıkları sıradan insanların hukuk önünde başını belaya sokmaları.
İnsanların bilgi paylaşması ve tartışma yapması için önemli bir araç olan sosyal medya, başta FETÖ olmak üzere terör örgütleri tarafından tam bir yalan bataklığına, hakaret ve iftira çukuruna dönüştü.
YALAN, FETÖ’NÜN SİLAHI
Halka ve devlete karşı savaşı neredeyse, yalanı silah gibi kullandıkları sosyal medya üzerinden veriyorlar. Yalnız bugünü değil, geleceği de ilgilendirdiği için konuşmamı bu konuya ayırdım. İstanbul Üniversitesi’nin duvarları arasında kalmasın diye burada da bazı bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hatırlayacaksınız, bu sene çıkan orman yangınları sırasında benim “sosyal medya kundakçıları” dediğim gruplarla ilgili bir rakam paylaşmıştım.
Emniyet Siber Suçlar Mücadele Dairesi’nin tespitine göre, yangınlar sırasında sosyal medya üzerinde sistemli bir şekilde dezenformatif, manipülatif ve propaganda amaçlı hashtag ve paylaşımların yüzde 32’sinin FETÖ, yüzde 23’ünün marjinal sol, yüzde 18’inin PKK, yüzde 12’sinin DHKPC ve yüzde 15’inin de genel kullanıcılar tarafından paylaşıldığını yazmıştım.
FETÖ’CÜLER ATATÜRKÇÜ KİMLİĞİNE BÜRÜNÜYOR
Sempozyum için hazırlık yaparken elde ettiğim bir veri, benim ve dikkatli sosyal medya takipçilerinin gözlemlerini teyit etti. Buna göre, FETÖ’cüler sosyal medya türleri arasında en çok Twitter’ı kullanıyor, “Ömer Fazlı, Deliler Taburu, Dahi Bilal, Suna Varol, Esra Pekdemir, Esra Tuncer, Simge Ekici” ve bu gibi yüz binlerce takipçisi olan hesaplar ile her türlü kimliğe bürünüyorlar. Tespitlere göre FETÖ’cü bot hesapların yüzde 75’i Atatürkçü, yüzde 20’si de PKK/KCK’lı bir kimlik kullanıyor. Yüzde 95’i ise cinsiyeti erkek olmasına rağmen kadın profili kullanıyor.
GERÇEK ATATÜRKÇÜ KENDİNİ GİZLEMEZ
Bu bilgileri vermemin nedeni, sahte profil adları ve Atatürk fotoğraflarıyla açılan hesapların paylaşımlarına mesafeli hatta uzak durun. Ben hiçbir gerçek Atatürkçünün adını, kimliğini, fotoğrafını gizlediğini görmedim. Kimliğini gizleyen bir sahte hesap görürseniz hangi fotoğrafı kullanırsa kullansın arkasından bir FETÖ’cü çıkabilir.
FETÖ’NÜN SOSYAL MEDYA MESULÜ
17/25 Aralık 2013 operasyonları sonrasında Milli Güvenlik Kurulu kararı ile “FETÖ/PDY Paralel Devlet Yapılanması” ilan edilince FETÖ’cülerin tüm medya kuruluşlarına el konuldu. Bunun üzerine dezenformasyon, yalan ve algı operasyonlarını sosyal medyaya kaydırdılar. Bu tarihten sonra örgüt içerisinde “Sosyal Medya Mesulü” tayin edildi.
15 Temmuz darbe girişimine kadar, isimsiz hesaplar oluşturarak, önce darbe için propaganda, sonrasında ise ikinci bir darbe dalgası korkusu yaymaya çalıştılar.
Darbe girişimi sonrası, önce darbenin “tiyatro, senaryo, kontrollü darbe” olduğu yalanını yayan, sonrasında sivil imamların rolü ortaya çıkınca kendisini savunan FETÖ, bunda başarılı olamayınca bu kez, tutuklamalar, kamu görevinden ihraçlar, firar eden FETÖ’cüler üzerinden “mağdur” algısı yaratmaya çalıştı. Bu konuda kendisine destek bulamayınca da “Renklendirme” adını verdikleri taktikle farklı kimliklere bürünüp buna uygun fotoğraflarla hesaplar açıp gündem belirlemeye başladılar.
TEHDİT, YALAN, İFTİRA, HAKARET, DEVLETİ KARALAMA, TT, KORKU YAYMA
FETULLAHÇI Terör Örgütü’nün şu ana kadar belirlenen sosyal medya taktikleri ve amaçları şunlar:
Gündem Yaratma: Devleti zor duruma düşürücü en ufak gündem maddesini Twitter’ın Trend Topic uygulaması, etiketleme, anket kurgulama gibi tekniklerle büyütmek.
Devletin Organlarını Karalama, Hukuksuz Gösterme: Devletin güvenlik ve yargı organlarını alenen suçlamak ve kanuni uygulamaları çarpıtarak mesaj, ileti, görüntü kurgularıyla kamuoyunu yanıltmak, yönlendirmek.
Tehdit, Sindirme, Yıldırma ve Şantaj: Kendilerine karşı olduğunu değerlendirdikleri kişilere gözdağı vermek, onları sindirmek ve korkutmak için bireysel telefonları, adresleri ve hatta yakınlarının bilgilerini dolaşıma sokmak.
Hedef Saptırma: Toplumun dikkatini farklı yöne çekme amaçlı mesajlar yayınlamak.
Değerlerin İstismarı: Toplumun dini inancından, gelenek ve vicdanından faydalanarak mağduriyet algısı oluşturmak.
Hedef Gösterme: Sahte belge, ses kayıtları ya da görüntüleri dolaşıma sokarak çeşitli manipülasyonlar ile kişi/kurum ya da kuruluşları hedef göstermek.
Hukuku Yanıltmaya Çalışma: Örgüt üyelerinin yargılanma sürecinde yargı erkine olan güveni zedelemek ve hukuksal süreci etkilemeye çalışmak.
Terör Örgütünü Meşru Gösterme: Örgüte din ve eğitim ile meşruiyet kazandırma.
6 DİLDE YALAN SÖYLEYEBİLİYORLAR
Hatırlayacaksınız, COVID19 sürecinde farklı yerlerden elde edilen görüntülerle “Rakam daha fazla ama açıklamıyorlar” gibi yalanları yaymaya çalışarak halkı endişeye düşürüp, sağlık çalışanlarına ve kamu yönetimine güveni azaltmayı amaçladılar.
Suriye ve Afgan düzensiz göçmenlere ait görüntülerle de gündemi belirlemeyi başardılar. “Neden hep erkekler geliyor?”, “Göçmen değil asker getiriyorlar” söylemleriyle bu konuda hassas olan toplumun sinir uçlarını tahrik edecek paylaşımlarda bulundular.
Genellikle sosyal medya platformlarında varlığını sürdüren FETÖ ayrıca, “Change.org” gibi kampanya maksatlı sosyal ağlarda sık sık boy gösteriyor. FETÖ mensupları saptanan 6 dilde kara propaganda yapıyor.
Bunları aktarmamın nedeni, bilgilendirme yanında sıradan sosyal medya kullanıcılarını uyarmak. Çünkü onların amacı sizi yalan ağına düşürmek. Unutmayın o ağa düşerseniz yem olursunuz