Sözcü yazarı Soner Yalçın, bugünkü köşesinde ‘Mahalledeki AKP’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yalçın, CHP’nin ittifak adayı ‘Gazinocular kralı’ Fahrettin Aslan’ın oğlu İYİ Parti adayı Mehmet Aslan üzerinden Kağıthane belediye başkanlığının nasıl kazanılacağını anlattı.

‘Gazinocular kralı’ Fahrettin Aslan’ın oğlu Mehmet Aslan İYİ Parti Kağıthane Belediye Başkan adayı olmuştu. Soner Yalçın bugünkü köşe yazısında, ‘Peki, Kağıthane tekrar nasıl kazanılacak?’ sorusuna, “Örgütlenmek için muhtaç olan kudret CHP’nin damarlarındaki asil Kuvayı Milliye ruhunda mevcuttur. Seçimler bunu harekete geçirmek için büyük fırsattır” diye cevapladı.

Soner Yalçın’ın bugünkü köşe yazsında konu ile ilgili bölüm şöyle;

“Sevinç Doğan’ın saha araştırması yaptığı "Mahalledeki AKP" kitabını şu amaçla okudum:

Solun güçlü olduğu Kağıthane'yi RP ve sonra AKP nasıl kazandı?

Kuran Kursu öğrencisi İsmail Gökalp'i solcu yapan Sanayi Mahallesi politik olarak sonra nasıl değişti?

Mesele sadece burası değil; birçok gecekondu mahallesi/ "solun kalesi" zamanla RP ve AKP'ye neden oy verdi/veriyor?

Oysa:

Bu mahallelerdesemtlerde 1970'lerde seçimi hep CHP kazanıyordu.

"12 Eylül solcuları biçti" demek; her ne kadar bir yanıyla doğru olsa da, tam yanıtı karşılamıyor.

Çünkü...

KAĞITHANE’DE 1989 SEÇİMLERİNİ SHP KAZANDI

Kağıthane'de 1989 yerel seçimini SHP kazandı.

Halk SHP'den umutluydu.

Ancak...

RPAKP'ye dönüş 1990'larda gerçekleşti.

Bu nasıl oldu; SHPCHP ne hata yaptı?

Halkçı ideolojisinden ayrıldı...

Kolektivizm yerine bireyciliği seçti...

Halktan koptu. Örgütlenmekten vazgeçti...

Neoliberalizme yenik düştü.

Yani aslında soruyu şöyle sormalıyız:

Değişen Kağıthane mi oldu; SHPCHP mi değişti?

Sevinç Doğan sahada gördüklerini yazdı:

"SHP'nin güçlü olduğu yerlerde alternatif bir örgütlenme yaratma girişiminde bulunan RP (ve AKP), SHP dönemindeki siyasal dili ve hedefleri uyarlayarak kendi politik söylemleri içinde kullandı... Yeşil Komünist yaftasına karşı kurduğu Halk Meclisleri bunun örneklerinden biridir... "

RPAKP Kağıthane'yi örgütlerken, halk meclisleri kurarken örnek aldığıCHP ne yaptı?

CHP'nin bu dönemde elinde ne mahalleye götürecek siyasal görüşü, ne de mahalleyi örgütleyecek idealist kadrosu vardı!

İdeolojiler çağının kapandığına inanan; halkçılığı unutan ve Batı merkezlerinden pompalanan reklam medya imaj üzerinden politika yapma yanlışlığına kapılan parti için zaten "örgüt" kavramı bile artık alerjik idi.

CHP/Baykal, Bill ClintonTony Blair yolundan gidip neoliberal soslu "Üçüncü Yolu" benimsemeye başladı. Fakat...

Ne sosyalist “Üçüncü Yolcular” ne de sosyal demokrat "Üçüncü Yol" halkın kurtuluşunu sağlayabildi! Hatalarının karşılığını buldular; biri örgütsel ve diğeri kavramsal olarak yok oldu.

PEKİ, KAĞITHANE TEKRAR NASIL KAZANILACAK?

Partiyi büyüten, iktidara taşıyan ve ülkeye sahip çıkan güç, sadece örgüttür.

Örgütlenmek için muhtaç olan kudret CHP’nin damarlarındaki asil Kuvayı Milliye ruhunda mevcuttur.

Seçimler bunu harekete geçirmek için büyük fırsattır”