Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamaları şöyle;

Bugün gerçekleştirme konusunda gösterdiği anlayış için Niko'ya çok teşekkür ediyorum. Türkiye  arasında diyalog kanallarının canlandırılmasın olumlu buluyoruz.

Atina'da da hem 62. istişareyi hem de iki bakanlık arasında siyasi istişareler toplantısı gerçekleştirdik.

Bu toplantıları son derece samimi bir atmosferde gerçekleştirilmesinden memnuniyet duyuyorum. Sorunların iki komşu ve müttefik arasında diyalog yoluyla çözülebileceğine inanıyoruz. 3. taraflar üzerinden çözüm aramak doğru bir yaklaşım değildir.

KRİTİK DOĞU AKDENİZ MESAJI

Evet, Ege'de görüş ayrılıklarımız var. Doğu Akdeniz bağlamındaysa biz Türkiye olarak hakça paylaşımdan yana olduk. Ay sonunda Cenevre'de Kıbrıs konulu gayriresmi 5 + BM toplantısı gerçekleşecek. Bu Türkiye olarak bizim teklifimizdi.

Bugün Niko'yla da ay sonunda Cenevre'de buluşmak üzere teyitleştik. Herkesin bu toplantıya açık fikirlerle gelmesi önemli. Ticari ve ekonomik ilişkilerimize iki komşu ülke olarak önem veriyoruz.

Uçak seferlerinin başlamasını da önemli buluyoruz ama aynı zamanda sınır kapılarının da açılması ticaret bakımından önemlidir. TIR şoförlerimizin vize konusunda yaşadığı bazı sıkıntılar vardı. Bugün bu konudaki beklentilerimiz, taleplerimizi aktarma imkanımız oldu.

TERÖRE KARŞI ORTAK MÜCADELE VURGUSU

Terörle mücadele konusunu da samimim bir şekilde ele aldık. Özellikle FETÖ, PKK, PYD, DHKPC gibi terör örgütleriyle mücadelemizde daha etkin bir işbirliği görmek arzumuzdur.

Yasadışı göç konusu hem Türkiye'yi, hem Yunanistan'ı hem de AB'yi ilgilendiren bir sorun. 18 Mart Mutabakatı'nın güncellenmesi konusunda AB ile görüşüyoruz.

Bu insani konuda rekabet değil, iyi bir işbirliği alanı olması gerektiğine inanıyoruz. İkili konuları değerlendirirken hem Türkiye'de hem de Yunanistan'da azınlıklarımız var.

Yaşadıkları sorunları da gündemimize getirdik bugün. Biz Türkiye olarak, özellikle AK Parti iktidara geldiğinde

Biz Türkiye olarak, özellikle AK Parti iktidara geldiğinden bu yana Rum vatandaşlarımızın sorunları konusunda diyalog içinde pek çok olumlu uygulamayı hayata geçirdik.

Aynı yapıcı yaklaşımı Batı Trakya Türkleri dahil oradaki soydaşlarımız için bizim de beklememiz gayet doğaldır. Her iki ülkedeki azınlıkların huzur ve refah içinde olması bizlerin de yararınadır.

"DİYALOG KANALLARININ AÇIK TUTULMASI ÖNEMLİ"

Yunanistan'daki kültürel mirasımızın korunmasına büyük önem veriyoruz ve Osmanlı eserlerinin restorasyonuna hazırız. Niko Dendias çok sayıda eserin restorasyonu konusunda adımlar atıldığını söyledi.

Bizde de Rum Ortodoks eserleri var. Bu eserlerin restorasyonu konusunda işbirliği yapabiliriz. Biz koşulsuz olarak bu diyaloğu sürdürmek istiyoruz ve ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Bugün önümüzdeki süreçte ilişkilerimizi geliştirmek için neler yapabileceğimizi görüştük.

Bizim karşılıklı ziyaretlerimizden sonra liderlerimizin de bir araya gelmesini arzu ediyoruz ve sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda son derece olumlu olduğunu söylüyoruz.

İlişkilerimizi daha iyiye götürme bakımından ve aramızdaki anlaşmazlıkların çatışma yoluyla değil, diyalog yoluyla çözülmesi için başlattığımız bu ziyareti olumlu buluyoruz. Hem Dendias hem Niko diyorum çünkü uzun yıllardır şahsi dostum 2003'ten bu yana. Dostum Niko'yu ülkemizde ağırlamaktan mutluluk duyuyorum.

MİÇOTAKİS'TEN RAMAZAN AYI MESAJI

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias'ın konuşması şöyle;

Başkan Sayın Erdoğan'a ve eski dostum sana teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca bu akşam beni iftar yemeğine davet ederek de beni onurlandırma vesilesiyle teşekkür etmek istiyorum. Sayın Başbakanımızın bütün Müslüman aleminin ramazan ayını kutladığı mesajını sizlerle paylaşmak istiyorum. Miçotakis hükümeti din özgürlüğüne özel bir önem atfetmekte.

Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin açık ve samimi bir ortamda son derece verimli olduğunu söyleyebilirim. Uzlaşamadığımız bütün konuları masaya yatırma fırsatı bulduk. İki ülke arasında iletişim kanallarının açık tutulması gerekli.

Türkiye de defaatle AB'ye üyeliğinin stratejik hedef olduğunu söyledi. İstikşafi görüşmelerin başlamasının, iki ülkenin bakanları arasında siyasi görüşmelerin başlamasını memnuniyetle karşılıyorum. Bugün birçok ikili konuya değindik.

Dostum Mevlüt'le mutabık kaldık ki iki ülke arasındaki işbirliğini çeşitli alanlarda geliştirebiliriz. Ümit ediyoruz ki geçmiş yıllarda var olan ekonomik işbirliğimizin daha da ileriye götürülmesi.

"TÜRKİYE İLE POZİTİF GÜNDEM İSTİYORUZ"

Biz Türkiye'yle pozitif bir gündem oluşturabileceğimize inanıyoruz ekonomik alanda. Aramızdaki ekonomik işbirliğini de geliştirerek TürkYunan ilişkilerindeki mevcut havayı iyi yönde geliştirebiliriz. Pandeminin sonunda iki ülke arasındaki halkların ilişkilerini de yeniden tesis edebiliriz. Kışkırtıcı söylem ve eylemlerden uzak durmamız gerekiyor.

Son dönemde ihlal eylemleri dramatik şekilde arttı ve bu eylemler ikili ortam oluşturulmasının önünde engel teşkil etmekte.

Ben dün Patrik'le görüşme fırsatı buldum ve bu görüşme sırasında Türkiye'deki Yunan azınlıklarının sorunlarını dinleme fırsatı buldum. Yunanistan'da Müslüman azınlık var. Lozan Anlaşması'na göre buradaki azınlık Müslüman.

Ayrıca yapmış olduğumuz görüşmelerde yalan haber, kışkırtıcı söylemlerden uzak durulması çağrısında bulundum. Birçok bölgesel konuyu da ele aldık. Bunların başında Kıbrıs konusu var. Biz BM zirvesine bütün tarafların iyi niyetle gelmesini ümit ediyoruz.

Türkiye AB ilişkilerin de ele aldık görüşmemizde. Yunanistan Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyor. Komşu ülkeler olarak AB ailesinin bir parçası olmuş Türkiye'den çok fazla şey kazanabiliriz. Türk halkının çoğunluğu ülkesinin AB'ye girmesini destekliyor. Bu yüzden AB Konseyi'nde de belirtildiği gibi vize serbestisi gibi önemli konuları ele almaya hazırız.

Biz bu konuda yapıcı bir tutum takındık ancak AB ilke ve değerlerine saygı duymak gerekir. Bu da bütün üye ülkelerin egemenlik haklarına saygı duymaktan geçer. Bu çerçevede AB ikili bir yaklaşım benimsedi. Önlem alma ihtimali konseyin her zaman masasında bulunuyor