Tarımsal alandaki makine üretimi ve savunma sanayisine ilişkin sorularını yanıtlayan Halim Tosun, bu yıl sonunda yüzde 5560 bandında bir büyüme beklediklerini bildirdi.
Tosun, salgınla birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tarıma verilen önemin arttığına dikkati çekerken, Motor üretmek üzere 1976'da kurulan Albayrak Grubu şirketlerinden TÜMOSAN'ın ArGe çalışmalarıyla tarım sektöründen sonra savunma sanayisinin yerlileşmesinde de Türkiye'de ilk sıralara yükselen markalardan olduğunun altını çizdi ve Türkiye'nin ilk dizel motor üreticisi olarak başlayıp yerli traktörle devam eden TÜMOSAN'ın savunma sanayisindeki üretimleriyle de ilgi odağı olduğunu hatırlattı.
PUSAT'IN TESTLERİNE BAŞLADIK
Tarımsal alandaki tecrübe ve başarılarını savunma sanayisine taşıdıklarını söyleyen Tosun, "Traktör sektöründe önemli ve süregelen başarılara imza atan TÜMOSAN son yıllarda savunma sanayisinde de önemli projelerde çalışmalarına hızla devam ediyor. Motor, transmisyon, aktarma organları ve görev donanımlarına kadar yüzde 100'e yakın yerli ve milli zırhlı bir araç olan Pusat'ın prototipini üreterek standardizasyon testlerine başladık ve yakın bir zamanda da Türk savunma sanayisinin kullanımına sunacak hale geldik." dedi.
Tosun, Pusat'ın yanı sıra hava ve deniz savunma sistemlerinde de çalıştıklarını vurgulayarak, "Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki itici çekici vasıtaların motorlarından, Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde kullanılan Uçak Durdurma Sistemlerin Geri Sarma Motorlarına kadar birçok farklı alanda geliştirdiğimiz ürünler dikkat çekiyor." diye konuştu.
"YILLIK 75 BİN MOTOR VE 45 BİN TRAKTÖR ÜRETİMİ"
Konya'da 1,6 milyon metrekare arazi üzerinde bulunan üretim tesislerinde, tam zamanlı yıllık 75 bin motor ve 45 bin traktör üretim kapasitesine sahip olduklarını belirten Tosun, "Toprak işleme alet ve makineleri, ekimbakımgübreleme makineleri, hasatharman makineleri, hayvancılıktaşımacılık ekipmanları olmak üzere 4 ana ürün grubunda 280'in üzerinde farklı tarım makinesinin üretim ve satışını gerçekleştiriyoruz. Traktör grubunda ise 50 ile 105 beygir gücü arasında 200'e yakın model üretiyoruz." ifadelerini kullandı.
Traktörün yanı sıra, farklı motor uygulamaları ile (marin, endüstriyel vb.) üretim ve satışlarının bulunduğunu aktaran Tosun, "Ürünlerimizin tamamına yakın parçalarının üretimi fabrikamızda gerçekleştiği için yedek parça tedariki konusunda da her zaman hızlı aksiyon alabilmekteyiz. Bu başarıyı savunma sanayisinde de gösterme gayesiyle 2014 yılında Savunma Sanayi için çalışmalar yapmaya başladık." dedi.
Savunma Sanayi Başkanlığı'nın (SSB) yaptığı çağrıyla gelişen ihale dönemi sonucunda TÜMOSAN ile SSB arasında Güç Grubu Geliştirme Proje Sözleşmesi imzalandığına vurgu yapan Tosun şunları söyledi:
"Mayıs 2015'te TÜMOSAN Savunma AŞ firması kuruldu. O tarihten bu yana TÜMOSAN, savunma sanayisi projelerinde hem aktif çalışmakta hem de knowhow sağlamakta. Bu alanda kazandığımız birikimimizi gelecek vizyonumuza taşımak istiyoruz. Türkiye'de kendi gelirine oranla tüm sektörler arasında ArGe çalışmalarına en çok yatırım yapan firmalar arasındayız. Şu anda 460 çalışanımız var. ArGe alanında 9 farklı departmanda 100'e yakın ArGe mühendisi görev yapıyor. Mevcut ArGe çalışmalarıyla özellikle savunma sanayisinde kullanılan motor ve güç gruplarının Türkiye'de geliştirilebileceğini ve üretilebileceğini göstermek istiyoruz. SSB'nin büyük katkı ve destekleriyle sürdürülen ArGe çalışmalarımızla, Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda dünyada alanında söz sahibi bir ülke olacağını düşünüyoruz."
"PUSAT, MAYIN PATLATMA TESTLERİNİ BAŞARIYLA GEÇTİ"
Savunma alanında geliştirdikleri ürünlerin fuar tanıtımlarına önem verdiklerini kaydeden Tosun, "IDEF 2019 Fuarı'nda test aşamasına gelen 8+1 senkromeçli otomatik şanzıman ile 1 Mart 2017'de ArGe çalışması başlatılan tork konvertörlü tam otomatik şanzımanın endüstriyel prototipini tanıttık. Ayrıca Pusat için geliştirilen hibrit güç paketiyle Zırhlı Muharebe Araçları için geliştirilen ALP Güç Grubu dikkati çeken ürünlerimiz arasında yer aldı." diye konuştu.
Tosun, Pusat'ın en önemli özelliğinin yüzde 100'e yakın yerli ve milli bir üretim olması olduğunu, tamamen TÜMOSAN'ın kendi öz kaynaklarıyla geliştirilen aracın, geçtiğimiz günlerde uluslararası standartlarda mayın patlatma testlerini de başarıyla gerçekleştirdiğini dile getirdi.
Sivil endüstriyel alanda 115 beygire kadar deniz araçlarına motor sağladıklarını aktaran Tosun, şöyle devam etti:
"Bu alanda (Marin Motor) ürün çeşitliliğimizi artırmak konusunda önemli adımlar atmaktayız. Temmuz'da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı Tersaneler Genel Müdürlüğü'ne alt sistem testlerinin ardından 2 adet 450 beygir gücünde motor teslim ettik. Bu motorlar TGM uhdesinde kullanılan itici çekici vasıtalara takıldı ve halihazırda bu motorların sistem seviyesi testleri devam ediyor. Amacımız Deniz Kuvvetleri'ndeki tüm motorların yerlileştirilmesi. Yabancı menşeli ömürleri dolmuş motorları yerli üretimle değiştirerek bu alanda katkı sağlamayı hedefliyoruz. Marin alanında bu güçte bir motor, yerlileşme anlamında Türkiye'de bir ilk. Bu motorların ArGe çalışmaları ve üretimi yine kendi öz kaynaklarımızla yapıldı. İlk olarak Deniz Kuvvetleri'nin 500 beygir gücüne kadar olan ihtiyaçlarını karşılamayı planlamaktayız."
Türk Silahlı Kuvvetleri envanterindeki araçlarının güç artırım ve modernizasyonu için çalıştıklarını ifade eden Tosun, "Bu araçların ve motorlarının modernizasyonu ilgili ArGe çalışmalarımız devam ediyor. Uçak durdurma sistemleri konusunda SSB bünyesinde sürdürülen bir projede, geri sarma motoru tedariki konusunda çalışmaktayız. Askeri uçakların kısa mesafede durdurulmasını sağlayan bu sistemin motorlarını da biz üretmeye başladık. Söz konusu ürünün testleri ve kabul süreci tamamlandı." şeklinde konuştu.
"MOTOR ÜRETİMİ EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ"
En büyük güçlerinin motor üretimi olduğunu belirten Tosun, "SSB'nin öncülüğünde FNSS ile TÜMOSAN 2019 Aralık'ta yerli motor tedariki konusunda sözleşme imzaladı. Bu kapsamında Özel Maksatlı Taktik Tekerlekli Zırhlı Araçlar Projesi'nin motor tedarikini üstlendi. Yaklaşık 36 ay sürecek olan bu projede çalışmalar hızla devam ediyor. Çalışmalar sona erdiğinde yerli üretimlerle beraber yurtdışı bağımlılığın azalmasına katkı sağlayacağız." diye konuştu.
Türkiye'de üretilen yerli ve milli araçların parçalarındaki yerlileşme oranının da arttığına işaret eden Tosun, "Yerlilik oranında motor, aktarma organları ve güç grubu finansal ağırlık olarak önemli bir unsur olması sebebiyle diğer yerli üretici firmaların da yerlilik oranlarının artmasına vesile oluyoruz. Yani yurt içinde üretim yapan yan sanayinin de yerlileştirilmesine katkı sağlıyoruz. Türkiye'de doğrudan ve dolaylı olarak 530 tedarikçi firmayla çalışıyoruz ki bu durum Türkiye'nin kaynaklarının Türkiye'de kalması demektir." ifadelerini kullandı.
Tosun, TÜMOSAN'ın Kovid19 sürecinde tasarım ve üretim süreçlerinde herhangi bir aksama yaşamadan, yerli ve milli kaynaklarla 48 beygir gücünden 500 beygir gücüne kadar motor üreterek ülke ekonomisine katkı sağladığını aktardı.