8 Haziran 2020 itibarıyla salgın 6 ayını geride bıraktı. Ülkelerin birbirine kıyasla durumu bildiğiniz gibi toplam nüfus içinde her 1 milyon kişiden kaçına pozitif tanı konuyla belirlenmektedir.
ABD 6 bin 673 vaka, İspanya 6 233, İngiltere 4 bin 393, İtalya 2 bin 928, Fransa 2 bin 416, Almanya 2 bin 249 vaka bildirmiştir.
Ülkemiz 1 milyon kişi başına 2 bin 151 vaka ile 51. sırada yer almaktadır.
Avrupa ülkeleri ön sıradadır. Belçika 813 vefatla listenin başında yer almaktadır. İngiltere'de her 1 milyon kişi başına 618, İspanya 850, İtalya 569, Almanya'da 106 vefat olmuştur.
ABD'de bu sayı 360'tır. Türkiye 1 milyon kişi başına 57 vefat ile 47. sayıda yer almıştır.
Fransa ölüm oranı bakımından yüzde 18,7 ile başlardadır. İngiltere'de yüzde 14.06, Meksika'da yüzde 11.7, İspanya'da yüzde 11.12, Almanya'da yüzde 4.73'tür. Ülkemiz yüzde 2.67 ölüm oranıyla 81. sırada yer almaktadır.
Dünya insanı henüz gönülleri müsterih edebilecek bir zafer elde edemedi. Dünya en yüksek günlük vaka sayısını 7 Haziran'da gördü. Henüz doğrudan etkili bir ilaç bulunamadı, aşı geliştirilemedi.
Her mesajımda sizleri durumdan bilgilendirmeye, risklere karşı uyarmaya çalışıorum. Haziran ayı ile birlikte başlattığımız normalleşmenin eski hayat tarzına dönüş olmadığını ısrarla vurguladım. Toplum hayatının vazgeçilmez gereklerinin farkındayız. Üretim devam etmek zorunda, eğitim, ulaşım, ticaret, turizm ve bütün hizmet sektörlerinin canlı olması toplumun geleceği için vazgeçilmez unsurlar.
Hafta sonları vatandaşlarımızı açık havadan mahrum ettik, şehirlerarası ulaşımı kısıtladık. Gençlerimizden ve büyüklerimizden evlerinde kalmalarını istedik.
Gencimiz, yaşlımız maskeye, mesafeye, temizliğe dikkat ederek bu toplumsal harekete güç kattı ve sonuç aldık. Sağlık personelimizin fedakarca çalışması ve güçlü sağlık altyapımız bize bir başarı hikayesi yazdırdı. Kara göründü ama deniz hala dalgalı.
Ekonomik, sosyal yönden normalleşme bir zorunluluktur. Bilinçli, istikrarlı, kararlı adımlarla ilerledikçe dalgalardan, dalgalanmalardan korkmayız.
VAKA SAYISINDA SÜRPRİZ YOK BEKLENEN SINIRDAYIZ
Bu zorunlu dönüşümü ne kadar dikkatli yaparsak, neticeye o kadar kesin ulaşırız. Son günlerde vaka sayımızda ve yoğun bakıma alınan hasta sayımızdaki değişmeler bu dalgalanmaların yansımasıdır. Sürpriz yok, beklenen sınırdayız. Bu sınırı aşmamak sizin elinizde. Büyüklerimizin, sahilde el ele tutuşmayan, maskesiz dışarı çıkmayan, mesafeyi koruyan beyefendinin, hanımefendinin elinde.
Korona hala işbaşında ama hastalık kontrol altında. Virüsün şiddetini düşürdüğüne yönelik bir kanıtımız yok. Ama vakalarımızın şiddetinin düştüğüne dair verilerimiz var.
İlk günlerde hastalarımız 20 günün üzerinde hastanelerde kalırken şimdi bu süre 2.9 güne düştü. Yoğun bakım 2.7 güne indi. Daha az oranda hasta entübe edilir oldu. Entübasyonda kalma süresi 1 günden 2.6 güne çıktı. Entübe edilenlerin vefat etme oranı önemli oranda düştü.
Entübe edilenlerin yüzde 4'ü, yoğun bakıma girenlerin yüzde 2'si vefat ediyor. Hekimlerin tedavi etme gücünde önemli artış olduğu bir gerçek. Bunda büyüklerimizi koruma altına almamızın büyük rolü var.
Onları koruyamazsak böyle kısa süreli yatışları, kitlesel iyileşmeleri unutabiliriz. Bunun bedelini kim üstlenmeye hazırdır. Piknikteki ailem mi, maç sonrası kutlama yapan taraftarım mı, asker uğurlayanım mı?
Vefat eden vatandaşlarımızın yüzde 91.2'si risk grubunda tanımlanan kişilerden oluşmaktadır. 60 yaş üzeri ve en az bir alt hastalığı olanların oranı yüzde 71.70'dir.
İL İL VAKA SAYISI VE ORTALAMALARINI AÇIKLADI
Son günlerde dalgalanmaların seyri farklı illerimizde farklı olmaktadır. Vaka sayısına göre vefat oranının en yüksek olduğu il Gümüşhane'dir. En düşük ilimiz Kilis'tir. Burada dikkatinizi bazı illerimize çekmek isterim. Ankara'da günlük ortalama vaka 127, son bir haftada ortalama vaka 155, son üç günde ortalama vaka 177.
İstanbul'da son bir ayda 653, son bir haftada 620, son üç günde 616.
Düne göre baktığımızda bu sayı 700'leri geçmektedir.
Artık Kovid 19'u daha yakından tanıyoruz. Mücadele, tanıda, takipte, tedavide daha tecrübeli olduğumuzu söyleyebiliriz. Biz bize düşen görevi bütün gücümüzle yapa gayreti içindeyiz. Bu ülkeyi seven, yakınını, akrabasını, komşusunu, iş arkadaşını, eşini, dostunu seven her vatandaşımızın da elinden gelen gayreti göstereceğinden şüphe etmiyorum. Hep birlikte kucaklaşacağımız günler uzak değildir.
Kontrollü sosyal hayat dediğimiz bu yeni normalin, yani normalleşme döneminin en önemli kontrol mekanizması 1,5 metreden aşağı olmayan mesafe, maske ve el hijyeni. Dolayısıyla biz hayatın devam ettiğini ama bu hayatın kontrollü olmak zorunda olduğunun altını çiziyoruz. Bu virüs insandan insana bulaşıyor. Gerekli tedbirlere uyulabilirse tehdit de ortadan kalkmış olur. İl Hıfzıssıha Kurullarımız bölgesel illerinde salgının seyrine göre her türlü tedbiri alma noktasında yetkililer. Bu anlamda maske kullanımıyla ilgili şu an 45 ilde gerekli görüldüğü için bu karar alındı. Benzer şekilde ilave olabilecek illerimiz de olabilir. Bunlardan 3 tanesi için Bilim Kurulu'nun önerisi oldu: İstanbul, Ankara ve Bursa. İstanbul'da artış çok ciddi olmamakla birlikte tedbir amaçlı alınmasını Bilim Kurulu önermiş oldu. Özellikle şu dönemde uygulamada maske zorunluluğu olmasına rağmen birçok ilimizde ve kapalı alanda bunun sağlanmadığını görüyoruz. Bu noktada sağlanmayan illerimizde veya ortamlarda, topluluklarda, kültürel, sosyal etkinliklerde bu vaka sayılarının arttığını çok net görüyoruz. Vatandaşımızdan ısrarla ricamız, maske, mesafe ve el hijyenine olabildiğince dikkat etmeleri noktasında 83 milyon olarak gayret içinde olmamız gerekir.