İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte gelenekselden çevrimiçine kayan reklam pazarı mercek altına alındı. İnceleme sosyal medyayla da sınırlı kalmayacak. Çevrimiçi reklamlarda pazarın fotoğrafı çıkarılıp, rekabet endişesi olup olmadığına bakılacak. Aralarında Google, Facebook, Instagram, Twitter'ın da olduğu özellikle sosyal medya ağları ve arama motorlarının rekabet endişelerine yol açıp açmadığı konusu incelemenin sonucunda ortaya çıkacak.


SORUŞTURMA AÇILABİLECEK
Sabah'ın haberine göre, sektör incelemesi kapsamında veri temini ve kullanımı, birlikte satış (bundling) uygulamaları, dikey bütünleşik bir biçimde faaliyet gösteren teşebbüslerin reklam alanlarının sunumunda, fiyatlandırılmasında ya da ihale edilmesinde kendi hizmetleri lehine ayrımcı uygulamalar veya şartlar öne sürebilmesi, şeffaflık sorunları gibi konular incelenecek. Rekabet karşıtı endişeler ve aksaklıklar ortaya çıkarsa, kurulun önerileriyle yasal düzenlemelerin önü açılacak. Daha sonra da gerekirse sektörde rekabet ihlalinde bulunan şirketlerle ilgili soruşturma açılabilecek.



46 MİLYON KİŞİYE REKLAM
Dijital reklamcılığın toplamdaki payı son yıllarda hızla artıyor. 2013'te dijital reklamcılığın toplam reklam harcamaları içerisindeki payı yüzde 19.48 iken, 2020'nin ilk 6 ayında bu oran yüzde 55.3'e yükseldi. İnteraktif Reklamcılık Derneği verilerine göre, 2020'nin ilk yarısında toplam medya ve reklam yatırımları 7.9 milyar TL oldu. Bunun 3.4 milyar lirası dijitalden geldi. Digital 2020 Türkiye Raporu'na göre, Facebook Türkiye'de 37 milyon, Instagram 46 milyon kişiye reklam ulaştırabiliyor. Ülkemiz bu rakam ile Facebook bakımından dünya sıralamasında on ikinci... Instagram'ın dünya genelinde ortalama reklam hedef kitle potansiyeli yüzde 20 iken, bu oran Türkiye'de yüzde 68.4'e çıkmış durumda. Türkiye, Instagram reklam hedef kitle erişim oranları sıralamasında da dünyada ilk sırada… Google ve Facebook tarafından sunulan hizmetlerin çoğu ücretsiz olarak pazarlanıyor, kullanıcılardan ücret talep edilmiyor. Ancak, arka planda kullanıcılar kullanım bedeli olarak platformlara kişisel verileri sunuyor. Sosyal medya platformları, veriyi toplayıp kullanıyor. Kişisel verilere dayanarak üretilen reklamlardan milyarlarca dolar gelir elde ediyorlar.



BİLGİ VE DÖKÜMAN İSTENECEK
Çevrim içi reklamcılık pazarı incelemesinde, uluslararası alanda da faaliyet gösterebilen özellikle Google, Facebook, Instagram ve Twitter gibi şirketlerin pazarlardaki konumu, mevcut ve potansiyel rakiplerinin durumu, ne ölçüde pazar gücüne sahip oldukları ve bu gücün kaynakları ortaya çıkacak. Rekabet Kurumu, sektör oyuncularından bilgi ve dokümanları istemeye başlıyor.

AVRUPA YASA HAZIRLADI
Çevrimiçi reklamcılık sektörü dünyanın da radarında. Almanya, Fransa, İngiltere ve Avustralya'da çalışmalar başladı. Hazırlanan raporlarda, Google ve Facebook'un sektördeki hâkimiyeti vurgulanarak, sektördeki olası rekabet sorunlarına değinildi. Avrupa Komisyonu da Dijital Marketler Yasa Tasarısı hazırladı. Yasayla, dijital piyasaları yönlendirme gücüne sahip bazı platformlar 'geçit bekçisi' olarak tanımlanıyor. Geçit bekçilerinin reklam verenler ve yayıncılara sunduğu hizmetlerin şeffaf olmadığı vurgulanıp, teşebbüslere yükümlülükler getiriliyor.



İKİ ÇALIŞMA DAHA VAR
Rekabet Kurumu, 'Dijitalleşme ve Rekabet Politikası Raporu' ve 'EPazaryeri Platformları Sektör İncelemesi' de yapıyor. İlkinde dijital çağda rekabet politikası hedeflerinin ne olması gerektiği, dijital platformlara uygulanacak rekabet kurallarının nasıl şekilleneceği üzerinde duruluyor. Diğerinde ise epazaryeri platformlarının çalışma şekli, platform hizmetleri ve tedarik davranışları inceleniyor.



WHATSAPP VE FACEBOOK'A SORUŞTURMA AÇTI
Rekabet Kurumu kısa süre önce WhatsApp kullanım koşullarında değişikliğe gitmek suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 6. maddesinin ihlal edip edilmediğinin tespiti amacıyla Facebook ve WhatsApp'a re'sen soruşturma açmıştı. Daha önce de çevrimiçi reklamcılık konusunda Google Reklamcılık Hizmetleri Önaraştırması, Google Shopping Unit Önaraştırması, Google Shopping ve Google Adwords Soruşturması yapılmıştı. Bu çerçevede, reklam fiyatlandırma sistemleri, sunuluş biçimi, yer ve hizmetler arasındaki bağlama uygulamalarına odaklanılmıştı.