"Çünkü beşeriyet büyük bir musibet ve melanetin pençesinde adeta kıvranmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi de insan ve toplum sağlığındaki tehlikeli gelişmeleri dikkate alarak siyasi faaliyetlerini mecburen asgariye indirmek durumunda kalmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi koronavirüs salgınıyla mücadele sürecinde ahlaklı, duyarlı, sorumlu, tutarlı, ilkeli, önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışına müzahir siyaset anlayışını hem fikren hem de söylem düzeyinde titizlikle korumuş, aynısıyla tatbik etmiştir. Her zaman ifade ettiğimiz üzere, tarafımız Türkiye'dir, Türk milletidir. Salgının yayılarak Türkiye'yi kilitlemesini, ağır siyasal ve ekonomik sonuçların tezahürünü arzulayanlar karanlık niyet ve tıynetleriyle deşifre olmuşlardır. Ülkemizin yönetilemez hale gelmesini, kaosa düşmesini, dış bağlantılı ve demokrasi dışı emellerin harekete geçmesini hayal edenler telaş içinde kuyruğa girmişlerdir. Koronavirüsten siyasi ikbal ve istikbal devşirmek maksadıyla moral değerlerimizi hedef alan, yalan ve iftira düzeneği kurup milletimizin manevi hisarlarında gedik açmayı planlayan hastalıklı ve hasmane siyaset anlayışı geçtiğimiz üç aylık dönemde iyice kontrolden çıkmıştır."
'BUGÜNLERDE İKTİDAR HESABI YAPMAK AHLAKSIZLIKTIR'
Yüzlerine demokrasi boyası süren çarpık siyasetçilerin de Türkiye'nin mahvı ve mağlubiyeti konusunda rekabete girdiğini işaret eden Bahçeli, şunları ifade etti:
"Vaka ve vefat sayısının artışına umut bağlayanlar devamlı ülkemizi kötülemişler, kötü göstermeye tevessül etmişlerdir. Salgının korkunç seviyelere ulaşıp ülkemizi darboğaza sürüklemesini içten içte dileyen haya ve hamiyet yoksunlarına kaygı verici düzeylerde tesadüf edilmiştir. Bunların vatan, millet ve insan sevgileri dip yapmış, ucube siyasi hırsları gözlerine mil çekmiş, vicdanlarını çürütmüştür. Kesin olan bir şey varsa o da şudur; Türkiye'mizin müşkülatlı günlerinde iktidar hesabı yapmak ahlaksızlık ve kundakçılıktır. Atılan her adımı kurcalamak, yapılan her iyi işi karalamak, dürüst ve samimi her uygulamayı baltalamak zillet cephesinin foyasını ortaya çıkarmıştır. İnsan ve toplum sağlığının güvenceye alınması konusunda başarılı stratejiler takip ve temin edilirken, mesela Türkiye ekonomisiyle ilgili fitne siparişine kalkışmak bu ülkeye, bu millete yapılabilecek en büyük saygısızlık ve suikasttır. Sosyal izolasyonun ve sokağa çıkma kısıtlamalarının olduğu bir ortamda, üstelik vatandaşlarımızın ölümcül hastalığa yakalanma riskinin bulunduğu günlerde sudan sebeplerle, hayali bahanelerle bozgunculuk yapmak namertliktir. Özellikle bilinmelidir ki, siyaset hayatın gerçekleriyle bağını koparıp insanın haslet ve hassasiyetlerini dışladığı takdirde karmaşayı, kavgayı, içe dönük kutuplaşmayı tahrik ve teşvik edecektir. CHP'nin, İP'in, HDP'nin, diğer marjinal partilerin korona günlerinde yaptığı maalesef budur."
'MASKE VE MESAFE ZARURETTİR'
Salgın sonrası devletin bütün imkânlarının seferber edildiğini ve ilk vefat haberinin ilan edildiği 17 Mart 2020'den bu tarafa salgınla mücadelede hiçbir aksama, gevşeme ve gecikme yaşanmadığını belirten Bahçeli, şöyle dedi:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi rüştünü ziyadesiyle ispat etmiş, kararlar seri olarak alınmış, lazım gelen müdahaleler anında ve zamanında yapılmıştır. Yönetimde hiçbir zafiyet görülmemiş, yeni sistemin doğasına ve ruhuna müzahir olacak şekilde devletmillet uyumu hayranlık uyandırmıştır. Sağlık Bakanlığı'mız fedakârca, Bilim Kurulu'muz özveriyle, sağlık çalışanlarımız kahramanca, güvenlik güçlerimiz dikkat, dirayet ve cesaretle görevlerini yerine getirmişlerdir. Hepsine şükran borçlu olduğumuz unutulmamalıdır. Türkiye salgın döneminde tedbirleri sırasıyla ve kararlılıkla almıştır. Muhtemel ikinci dalganın taarruz ve tasallutuna maruz kalmamak için vatandaşlarımızın maske, mesafe ve temizlik kurallarına riayet etmeleri zarurettir. Bu zaruret bir beka ve gelecek konusudur. Pek çok ülke koronavirüse teslim olup süngüyü düşürmüşken Türkiye öne çıkmış, acziyet ve atalete prim vermemiştir. Sağlık diplomasisi aktif hale getirilerek yüze yakın ülkeye el uzatılmış, maske ve tıbbi malzeme yardımıyla Türkiye adından iftiharla bahsettirmiştir. Gelişmiş ülkelerde 65 yaş üzeri insanlar ölüme terk edilmişken, sağlık kuruluşları çöküşün kıyısına gelmişken, Türkiye her insanına kol kanat germiş, yurtdışında imdat çağrısı yapan vatandaşlarımıza da muhabbetle ulaşmıştır. Bu mümtaz tabloyu kaldıramayan hasis ve hırçın siyasetçilerin kara propagandalarına aldırış eden de hiç olmamıştır."
'TÜRKİYE'DE GERÇEK HASTA MUHALEFETTİR'
Türk devletinin diri, dik duruşlu ve çok güçlü olduğuna dikkat çeken Bahçeli, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Geldiğimiz bu aşamada Türkiye'de gerçek hasta muhalefettir, bu hastalığın adı da zillettir. Milliyetçi Hareket Partisi, temel görüş ve ilkelerine bağlı kalarak, dünyadaki değişimi ve gelişimi doğru okumak suretiyle Türk milletinin beklentilerini en üst seviyede ele almaktadır. Siyasetimizin istikamet ve iradesi de bu çerçevede temin ve tesis edilmektedir. Büyük bir devlet geleneğine ve muazzam bir tarih birikimine sahip olduğumuz bellidir, bilinmektedir. Geleceğin bizlere yüklediği sorumluluğu uyanık bir şuurla ve tertemiz bir mizaçla yerine getirmek için bir günümüzün diğerine eşit olmasına fırsat vermeden artan bir heyecanla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Yeni normalin mizanını geçmişimizin muhkem ve muteber emanetleriyle olgunlaştırmak başlıca görevimizdir. Türk milletinin müteyakkız vasfı; nesilden nesile bir bayrak gibi ulaşan, kutlu bir dilek gibi çağdan çağa intikali sağlanan akıl, ahlak, iman ve irfan dolu müktesebatıdır. Milliyetçi Hareket Partisi bu müktesebata bağlı, haiz ve sadıktır. Cumhur İttifakı da bu müktesebatı muzafferlikle perçinlenmiş geleceğin parlak ufkuyla buluşturacak yüksek ruhtur. Ülkemizin, bölgesinde barış ve istikrarın teminatı, uluslararası ilişkilerde söz ve itibar sahibi güçlü bir 'Lider Ülke' konumuna gelmesi için gerekli bütün şartların hazırlanması hem partimizin hem de Cumhur İttifakı'nın stratejik hedefidir."
'TERÖR ÖRGÜTLERİNİN SONU GELDİ'
Daha sonra terör operasyonlarına değinen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bugün terörün kökünü kazımak için varını yoğunu inançla harekete geçirmiş bir Türkiye vardır. Bugün sınır ötesinde PençeKartal, PençeKaplan operasyonlarıyla teröristlerin saklandığı, sığındığı, barındığı, ürediği alanları karadan ve havadan vuran bir Türkiye muktedirliği söz konusudur. Girilmez denilen Haftanin'e kahraman Mehmetlerimiz kurşun gibi girmişlerdir. Artık terör örgütlerinin, bölücü dayatmaların sonu gelmiştir. İhanet ve rezalet köşeye sıkışmıştır. Sınırlarımızın hemen dibinde kurdukları ihanet borsası aracılığıyla hunhar pazarlıklar yapan, gizli görüşmelerle Kürdistan temeli kazdığını zanneden kim varsa tavsiyem, Türkiye'nin kudretini dikkate ve hesaba katmalarıdır. Bölgemizde Türkiye'den habersiz bir kuşun havalanması artık imkânsızdır. Fırat'ın kıyısında canavarın kapmak için pusuya yattığı kuzunun güvenliği, büyük Türk milletine emanettir. Suriye'de, Irak'ta, Lübnan'da, Libya'da istikrar ve barış ikliminin vasat bulması da yürekten dileğimizdir."
KURULTAY, 14 MART 2021'DE
Bahçeli ayrıca partinin 13'üncü Olağan Büyük Kurultayı'nın 14 Mart 2021 tarihinde yapılmasının görüşüldüğünü ve karara bağlandığını belirterek, il ve ilçe kongrelerinin hazırlanmış takviminin de zamanı geldiğinde paylaşılacağını ifade etti..