Koronavirüs salgınının ciddi boyutlara ulaştığı Fransa'da 15 Mart Pazar günü tüm uyarılara karşın belediye lerinin ilk turu yapıldı. Ama uyarıları kulak ardı eden  hükümeti, salgını kontrol altına almak için verdiği mücadelede restoran ve kafeteryaların da kapatılmasını gerektiren 3. evreye geçme kararıyla hem seçime katılım oranını olumsuz yönde etkiledi hem de seçim yasası uyarınca önümüzdeki Pazar günü yapılması gereken ikinci turun akıbetini belirsiz kılarak hukuki bir sorun meydana getirdi.

Özellikle ölüm riski yüksek olan yaşlı nüfus seçim bürolarında alınan önlemlere güvenmeyerek oy vermeye gitmedi. Bu nedenle ilk turda geleneksel olarak düşük olan (2014'te yüzde 55) seçime katılım oranı daha da düşerek yüzde 45 dolayında kaldı. Seçimlerde genelde başarılı olan muhalefet partilerinin hükümetin salgınla mücadeledeki başarısızlığını vurgulamak amacıyla yaptıkları baskıyla da daha seçim akşamı ikinci turun ertelenmesi gündeme geldi.

 Birinci Sekreteri Olivier Faure, "İkinci tur olmayacaksa neden ilk tur seçim yapıldı" sorusunu yönelterek iktidarın yanlış karar almış olduğunun altını çizdi. Seçimlerin yıldızı 'nin (EELV) Başkanı Yannick Jadot da 'a "halkın sağlığını ön planda tutan kararların şeffaflık içinde alınması" çağrısında bulundu. Ana muhalefetteki Cumhuriyetçiler'in (LR) Senato Grubu Sözcüsü Bruno Retailleau, "sağlığın ön planda olduğu bir dönemden geçiyoruz, ikinci tur ertelenmeli" derken, aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin yerine kurulan Ulusal Birlik Partisinin (RN) Lideri Marine , ikinci turun muhtemelen yapılamayacağını ama ilk turdaki kazanımların korunması gerektiğini vurgulayarak, gerekli gördüğü ertelemenin doğuracağı hukuki soruna da dikkat çekti.

İKİNCİ TURUN ERTELENMESİ
 Macron nihayet Pazartesi akşamı koronavirüs salgınıyla mücadelede alınan yeni önlemleri açıkladığı televizyon konuşmasında belediye seçimlerinin ikinci turunun ertelenmesi kararı aldığını duyurdu. Ancak seçim erteleme cumhurbaşkanının tek başına alıp açıklayacağı bir karardan ibaret değil. Seçim Yasası'nın L/56. maddesi belediye seçimlerinin bir Pazar günü yapılmasını, ikinci tur durumundaysa bu seçime ilk turdan bir sonraki Pazar günü gidilmesini öngörüyor. Dolayısıyla yeni bir yasayla öncelikle 31 Mart tarihi itibarıyla görevleri sona erecek, ilk turda yerlerine yenileri seçilmemiş belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin görevlerinin belirlenecek yeni seçim tarihi çerçevesinde uzatılması şart.

Bazı anayasa hukukçularına göre, tek başına ikinci turun ertelenmesi hukuken mümkün değil. Anayasa hukukçusu Didier Maus, belediye seçimlerinin iki turuyla bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği görüşünü savunanlardan. AFP'ye yaptığı açıklamada, ikinci turun 22 Mart günü yapılmaması halinde ilk turun (seçimi tamamlananlar için hariç) yinelenmesi gerektiğini değerlendiriyor. Anayasa hukukçusu Dominique Chagnollaud ise Le Figaro'ya yaptığı açıklamada, iki tur arasındaki sürenin uzun olmasının ilk tur sonuçlarını geçersiz kılacağının altını çiziyor. Gerekçesi, ikinci turda görüşleri birbirine yakın olan siyasi partilerin seçmenini bir diğerine oy vermeye çağırabilmesi ve bu durumun aradan uzun zaman geçmesi halinde değişebilecek olması.

Kabul etmek gerekir ki bu hukuki tartışmaların artık pek bir önemi bulunmuyor. Macron'un aldığı karar, ikinci turun, Marine Le Pen'in arzu ettiği gibi, ilk tur sonuçlarının geçerliliği korunmak suretiyle salgının azalacağı ileri bir tarihte yapılması yönünde. Başbakan Edouard Philippe'in yasanın acilen çıkarılması için temas ettiği meclis ve senato başkanlarına ilettiği tarihin 21 Haziran olduğu söyleniyor. Yasa teknik nedenlerle 31 Mart'a kadar Meclis ve Senato'dan geçirilemezse cumhurbaşkanı kararnamesine başvurulması söz konusu olacak.

Sonuç olarak, belediye seçimlerinin ikinci turu 21 Haziran Pazar günü yapılacak. İlk turda seçilen belediye başkanları ve meclis üyeleri doğal olarak hemen göreve başlayacak. Diğerleri için ilk turda alınan sonuçlarla, siyasi partilerin 21 Haziran'da yapmak isteyecekleri yerel ittifaklar kayda geçirilecek.

İLK TUR SONUÇLARI NEYE İŞARET EDİYOR?
Belediye seçimlerinin yapıldığı toplam 35 bine yakın beldenin 30 binden fazlasında meclis üyelerinin, büyük bir kısmında da başkanlarının ilk turda seçilmiş olduğunu ve seçmenin yüzde 64'ünün ikinci tur için sandığa gitmeyeceğini belirtmekte yarar var. Hatırlatılmasında yarar olan bir başka husus, çoğu küçük beldelerde olmak üzere en az 5 bin dolayında belediye başkanının ilk turda yeniden seçildiği gerçeği. Bu beldelerde seçilenlerin, Macron'un ilk defa belediye seçimlerine giren partisi Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi (LREM) rozetini taşımadığını da akılda tutmak gerekir.

LREM sonuç itibarıyla yürütmenin başındaki Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a yasama gücü vermek amacıyla kurulmuş bir parti. Hem solda hem sağda ya da ne sol ne de sağda yer alan bu siyasi partinin yerel düzeydeki gücünün de Sosyalist Parti ile LR'den devşirdiği siyasetçilerin gücünden oluştuğunu kabul etmek gerekir. Adaylarını parti içi demokrasiyi işleterek tabandan belirlemek yerine yerelde güçlü adaylara rozet takmayı yeğleyen LREM'in yerelde mevcut iktidara ceza vermeyi önceleyen seçmenleri hesaba katıldığında, bu seçimlerde başarılı olması beklenmiyordu. Öyle de oldu. Örneğin Lyon belediye başkanlığını üç kez Sosyalist Parti'den ardı ardına kazanmış olan eski İçişleri Bakanı Gerard Collomb, katıldığı metropolde, listesindeki Yann Cucherat da belediyede bozguna uğradı. Paris için aday gösterilen eski Sağlık Bakanı Agnes Buzyn mevcut Başkan  önünde ilk turda aldığı yüzde 17,6 oyla seçilme şansını yitirdi.

Belediye seçimlerinde özellikle başarılı olan iki siyasi parti var. Biri oylarını katlayan Yeşil Parti (EELV) ki Lyon adayı Gregory Doucet, Collomb'un kentinde yüzde 28,5 oyla bir ilki gerçekleştirdi. EELV sadece Lyon'da değil, Bordeaux, Strasbourg, Grenoble, Nantes ve Lille gibi kentlerde de başarı gösterdi. Paris'te de ilk sırayı alan sosyalist Anne Hidalgo'nun ikinci turda EELV desteğiyle seçimi kazanması bekleniyor.

Le Pen'in partisi RN de ilk turda epey başarılı oldu. Beziers adayı Robert Menard ilk turda seçilirken yüzde 68,7 ile rekor kırdı. Steeve Briois (HeninBeaumont) ve David Rachline (Frejus) gibi RN'nin birçok adayı ilk turda seçilmeyi başardı. Perpignan'da Luis Aliot gibi partinin birçok adayı da ikinci tur için avantajlı konumda bulunuyor.

Görüldüğü gibi, yerel tercihlerin nispeten önem taşıdığı belediye seçimleri ilk turunda alınan bu sonuçlar iktidar partisinin lehine değil. Macron'un popülaritesi bakımından doğrudan bir ölçüt oluşturmamakla birlikte, sonuçların dikkate alınması gereken bir seçim darbesi veya en azından Elabe araştırma şirketi tarafından Les Echos ve Radio Classique için yapılan anketten çıkan popülarite oranıyla (yüzde 27) uyumlu olduğunu söylemek mümkün.

.