Son dakika haberi... Türkiye'de 6 Kasım'dan bu yana dolar kuru hızla düşmesine rağmen fırsatçılar ürünlere uyguladıkları zamlarda herhangi bir değişikliğe gitmediler. Bununla da yetinmeyen marketler fiyatları fahiş seviyelere çıkartmaya devam ettiler.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, gıda endeksindeki artış yüzde 7'ye ulaştı.
Başta ayçicek yağı ve tereyağı, yumurta, tavuk, bebek maması, pirinç ile mercimek olmak üzere bazı ürünlerde iki aylık fiyat artışı yüzde 30'a yaklaştı.
Gıda fiyatlarındaki artışın, kurdaki gerilemeye rağmen devam etmesi ile birlikte vatandaşların özellikle sosyal medyadan gösterdiği tepkiler üzerine marketler şimdilik fiyat artışında frene bastı.
Üretici para kazanamamaktan tüketici ise fiyat pahalılığından şikâyet ederken, bu durumda en büyük kârı aracılar ve zincir marketler elde etti.
Son bir yılda temel gıda ürünleri ve meyve sebzeye yüzde 50'leri aşan zamlar yapıldı. Bu dönemde yıllık TÜFE artışı yüzde 14.6, gıda enflasyonu ise yüzde 20.6 olarak gerçekleşti.
KURU BAKLİYAT ÜRÜNLERİNE YÜZDE 38'İN ÜZERİNDE ZAM!
Geçen süre zarfında kuru bakliyat ürünlerine yüzde 38'in üzerinde zam yapıldı. Mercimeğe yüzde 60, kuru fasulyeye yüzde 30, pirince yüzde 32, una yüzde 30 zam geldi. Yine makarna, şehriye gibi ürünlerde yapılan zamlar 23'ü buldu.
Bu ürünleri tarladan kaldıran çiftçi rafta gördüğü fiyatları şaşkınlıkla izlediğini belirtirken, elindeki ürünü çok düşük fiyatlarla sattığını her defasında vurguladı.
YUMURTADA FİYATLARINI UÇURDULAR
Geçen yılın zam şampiyonu ise yumurta oldu. Yıl başında 1920 lira olan yumurtanın fiyatı 32 TL'ye kadar yükseldi. Yumurta üreticileri bu zamları kendilerinin yapmadığını, marketlerin kâr hırsıyla fiyatları artırdığını belirterek, vatandaşı uyardı.
Yine mutfağın temel ürünü olan Ayçiçek yağı, tereyağ gibi ürünler yüzde 50'nin üzerinde arttı. Meyvesebzede, tarla ile market arasında üç kata yaklaşan fiyat farkları oluştu.
Market fiyatlarına isyan eden çiftçiler, "Üretici kazanmıyor. Olan vatandaşla çiftçiye oluyor. Parayı aracılarla marketler götürüyor" diyor.
VATANDAŞ CİMER'E ŞİKAYET ETTİ
Vatandaşların sosyal medya, CİMER, şikâyet siteleri gibi platformlar üzerinden gösterdiği yüksek fiyat artışlarına Ticaret Bakanlığı gecikmeli de olsa denetim başlattı. 1920 Ocak'ta Türkiye genelinde denetim yapıldığı bildirildi.
Denetimlerin devam ettiğini vurgulayan bakanlık, iki günde 562 işletmeye ait 9 bin 870 ürünün denetlediğini kaydetti.
Fiyat etiketi, alım fiyatı artmazken satım fiyatında günler içinde yapılan zamlar, yanıltıcı reklamları denetleyen bakanlık, sınırlı da olsa marketlere geri adım attırdı. Öyle ki bakanlığın sahaya çıkmasıyla birlikte bazı marketler gece yarısı operasyonuyla fiyat etiketlerini indirdi.
500 BİN TL'YE KADAR CEZA KAPIDA
Yapılan denetimlerin ardından firmalardan savunma alacak olan Ticaret Bakanlığı, haksız fiyat artışında bulunduğu tespit edilenlere 10 bin100 bin lira arasında, stokçuluk yapanlara ise 500 bin liraya varan idari para cezası uygulayacak.
Ancak uzmanlar bunların marketler için çerez parası olduğunu, bahsi geçen rakamların marketlerin bir şubesinin bir günlük cirosu olduğunu belirtiyor. Cezaların daha ağır ve caydırıcı olması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, "Fırsatçılar yıllardır duruyor. Ne üretici kazanıyor ne de tüketici. Aracı ve marketler ise her zaman kârlı çıkıyor. Daha sık denetimlerin yapılması ve daha ağır cezaların gelmesi şart" diyor.
11 MİLYON 885 BİN LİRA PARA CEZASI UYGULANDI
Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu, bugüne kadar 3 bin 208 dosyayı karara bağlarken, bunlara 11 milyon 885 bin lira idari para cezası uygulandı.
Reklam Kurulu da fahiş fiyat artışı yapan ve Kovid19'u aldatıcı reklamlarla fırsata çevirmeye çalışan 303 firmaya da 13.3 milyon lira idari para cezası uyguladı.
MUTFAĞA DİKKAT! NEDEN UÇTU BU GIDA FİYATLARI?
Son dönemlerde gündemin ana gündem maddesi birçok üründe yaşanan fiyat artışları oldu. Gıdadan sanayi hammaddelerine kadar neredeyse her üründe yüzde 100'e varan fiyat artışları oldu. Gıdada; ayçiçek yağı, süt ürünleri ve sebzemeyveye, sanayi tarafında ise alüminyum, çelik, plastik ve porselen hammaddelerinde yaşanan zamlar dikkat çekti. Bu fiyat yükselişleri sebebiyle tüketiciler, mutfak alışverişleri için artık daha yüksek ücretler ödüyor. Vatandaşın direkt olarak cebine dokunan zamların, ekonomi yönetiminin de düşürmek için çaba gösterdiği enflasyona büyük etkisi oluyor. Ticaret Bakanlığı fiyat denetimleriyle durumu kontrol altına almaya çalışırken, Tarım ve Orman Bakanlığı da özellikle tarım ürünlerinin üretimi noktasında sıkıntı yaşanmaması adına planlamalar yapıyor.
Yaşanan fiyat artışları sonrası hem gıda üreticileri hem sanayiciler ardı ardına açıklamalar yaparak süreç hakkında değerlendirmelerde bulundu. Gıda üreticileri ve sanayicilerin ortak noktası ise hammadde fiyatlarındaki artış ve yükselen maliyetler oldu. İşte fiyat artışlarının nasıl engelleneceğini, neler yapılmasını gerektiğini çözüm önerileri.
5 MADDEDE 'FİYATLAR NEDEN YÜKSELDİ?'
1 Pandemi nedeniyle ülkeler ürettiğini stoklama yoluna gitti.
2 Pandemi etkilerini azaltmak için uygulanan 'bol para' politikası nedeniyle hammadde fiyatlarında yükseliş yaşandı.
3 Döviz kurlarındaki artış fiyat yükselişinde etkili oldu.
4 Üreticinin artan girdi maliyetleri, son ürünlere zam olarak yansıdı.
5 Spekülatif hareketler ve stokçuluk.
FİYAT ARTIŞINI ÖNLEYECEK 5 ÖNERİ
1 Özellikle üretim konusunda çok kapsamlı plan hayata geçirilmeli.
2 Süt ve et fiyatlarını direkt olarak etkileyen yemde, dışa bağımlılık azaltılmalı.
3 Temel gıda maddelerinde KDV oranları gözden geçirilmeli gerekirse düşürülmeli.
4 Spekülatif hareketlere karşı denetimler arttırılmalı, haksız rekabetin önüne geçilmeli.
5 Çiftçi desteklenmeli, daha çok üretime teşvik edilmeli.
'BOL PARA' SPEKÜLATİF HAREKET GETİRDİ
İlk olarak geçtiğimiz günlerde sanayide kullanılan hammadde fiyatlarında yaşanan artışlar ilgili olarak "anlamlandıramadığımız fiyat artışları yaşanıyor" açıklmasını yapan İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan ile konuştuk. Hürriyet'in haberine göre, Bahçıvan, "Özellikle son 2 aydır farklı sektörlerden, sanayicilerden talepler geliyor. Tarımdan tekstile, demirçelikte orman ürünlerine kadar hammaddelerde dolar bazında yüzde 30 ile yüzde 100 arasında zamlar yaşandığı belirtiliyor. Bu durum sanayici olusuz etkiliyor. Piyasalarda pozitif anlamda bir hareketlilik var, verimlilik yüksek ancak hammadde tedarikinde büyük sıkıntyı yaşanıyor. Tedarik sıkıntısının yanında yüksek fiyat da olumsuz etkiliyor. İthalat ve ihracatlarda kullanılan konteyner konusunda da büyük propblem yaşanıyor. Fiyatlar konsunda global bir sorun var aslında. Arz ve taleple açıklanmayacak bu fiyat yükselişinin en büyük nedenlerinde biri ise ekonomiler canlansın diye ortaya dökülen bol ve ucuz para. İşte bu noktada bollaşan para sayesinde spekülatif hareketler oldu. Hammaddelere, emtialara, madenlere, tarım ürünlerine ilgi arttı. Aşırı şekilde bir fon ve finans hareketi yaşanmaya başladı. Bu durum herkesi etkiledi. Yaşanan fiyat yükselişleri enflasyonla mücadele verirken, enflasyonun düşmesine de engel oluyor" ifadelerini kullandı.
KDV İNDİRİMİ VATANDAŞA YANSIR
Yine geçtiğimiz günlerde, "Et ve sütte KDV oranları gözden geçirilsin" çağrısı yapan SETBİR Başkanı Tarık Tezel'den görüş ve önerilerini aldık. Tezel, şunları söyledi: "Bizim sektörümüzde kayıtdışılık söz konusu. Sektörde kayıtlı sanayi işletmelerinde işlenen süt ortanı yüzde 45 seviyelerinde. Kayıtdışı çalışanlar sebebiyle sektörde haksız rekabet yaşanıyor. Bu izlenebilirliğin önün geçiyor. Şu anda sütte yüzde 8 KDV uygulanıyor. Temel gıda maddeleri için yüzde 8 KDV'nin çok olduğunu düşünüyoruz. Eğer bu oran düşürülürse sektördeki kayıtdışı çalışan işletme sayısı düşerken, KDV indirimi kaynaklı son ürünlerde de fiyat düşüşü olacaktır. Ancak bunun dışında orta vadade hayvancılığın en büyük girdileri arasında yer alan yem konusunda çözümler üretilmeli. Yem hammaddesinin neredeyse yüzde 50'si dövize endeksli. Eğer yem üretimi konusunda yapılan planlamalar hayat geçirilirse, en büyük sorunlardan biri olan yem maliyetleri orta vadede çözüme kavuşacaktır."
YEM FİYATLARI ARTTI ET VE SÜTÜ ETKİLEDİ
2020 yılının normal bir yıl olmadığını ifade eden Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, "Pandemi yılında Türkiye olarak hiç bir gıda ürününde yok demedik. Hem bitkisel hem hayvansal ürünlerde tüketicinin ihtiyacına cevap verildi. Çünkü Türkiye'nin üretim altyapısı müsaitti. Bu, özel sektörün dinamizmi ile başarıldı. Türkiye'de mamül madde sıkıntısı yoktur, hammadde sıkıntısı vardı. Dünyada pandemi nedeniyle belirsizlik yaşandı. Ülkeler hammadde stoklama yoluna gitti. Üretimde dünyada aslında bir sıkıntı olmadı 2020'de. Tahıl ve yağlı tohum üretiminde sorun yaşanmadı. 2020'de devir stokları tarihi rekorlardaydı. Özellikle Çin başta olmak üzere, spekülatif hareketler oldu. Yem, yumurta ve diğer birçok üründe fiyat artışları yaşandı. Hammadde de inanılmaz fiyat yükselişleri oldu. Şu anda da fiyatlar düşmüş değil. Bu da kadar herkesi etkiledi. Dövizde de artış olunca yem fiyat artışları kaçınılmaz oldu. Bu durum çiftçinin maliyetini yükseltti. Eğer yem üretimi konusunda kapsamlı bir plan yapılırsa ve üretim artarsa fiyatların düşmesine yardımcı olacaktır" diye konuştu.
TİCARET BAKANLIĞI'NDAN GIDA FİYATI DENETİMİ
Ticaret Bakanlığı özellikle bebek maması, ayçiçek yağı, yumurta, beyaz et, peynir gibi temel gıdalar başta olmak üzere gıdada hem üretim hem de toptancı ve market satışlarını mercek altına aldı. Tüketicilerden gelen fiyatlardaki fahiş artış şikâyetleri üzerine harekete geçen bakanlık, Türkiye genelinde fiyat ve stokçu denetimlerini arttırdı. Bakanlıktan yapılan açıklamada arztalep dengesiyle uyuşmayan fiyat artışlarının tespiti amacıyla 1920 Ocak 2021 tarihlerinde Türkiye genelinde temel ihtiyaç ürünlerine yönelik fiyat denetimleri yapıldığı ve yapılmaya devam edildiği bildirildi. Bakanlık açıklamasında, "Denetimler sonucunda 562 işletme bazında 9 bin 870 ürün incelenmiştir. İnceleme sonucu elde edilen veriler Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından değerlendirilecek ve firmaların savunmalarının alınmasının ardından haksız fiyat artışında bulunduğu tespit edilenler hakkında 10 bin liradan 100 bin liraya, stokçuluk faaliyetinde bulunduğu tespit edilenlere ise 50 bin liradan 500 bin liraya varan idari para cezası yaptırımı uygulanacaktır" denildi. Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu, bugüne kadar 3 bin 208 dosyayı karara bağlayarak, gıda, temizlik, hijyen ürünleri gibi temel ihtiyaç maddelerinde fahiş fiyat artışı yaptığı değerlendirilen 375 firmaya toplam 11 milyon 885 bin lira para cezası kesti.
BİTKİSEL ÜRETİM YÜKSELDİ
Türkiye'de gıda arzında ise bir sorun yaşanmıyor. Dünya piyasalarında pandemi ve Çin'in alım politikası kaynaklı bir fiyat artışı yaşanıyor. Türkiye kendi ihtiyacını karşılayacak gıdaya sahip, bu da 2020 yılında bitkisel üretim rakamlarından görülüyor. Üretim 117 milyon tondan 124 milyon tona yükselirken, geçtiğimiz günler bir açıklama yapan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ilkbaharla birlikte üretimin artmasıyla, fiyatlarda düşüş yaşanacağını ifade etmişti.