Çetiner Çetin “Biden’ın YPG yol haritasına karşı Sofi Nurettin mesajı!” başlıklı yazısında TSK’nın Sofi Nureddin operasyonunun ayrıntılarını aktardı. Çetiner Çetin ABD’nin yeni gözdesi olarak bilinen Sofi Nureddin’in ABD heyetiyle görüşmeden önce öldürülmesini,
“ABD’nin bölgeye en son gönderdiği heyetle de görüşecekti… Bu nedenle Sincar’dan Kandil’in Tola Şehidan bölgesine gidip diğer üst düzey yöneticilerle bir araya gelmiş ve ABD ile hangi koşullarda birlikteliğin devam edeceğine dair görüşmeler yapmıştı. Washington’dan Mazlum Kobani’ye randevu tarihi için ‘16 Mayıs’ mesajı geldiğinde Türk istihbaratı da hazırdı. Sofi Nurettin’in hareket alışkanlıkları dikkate alınarak altı noktada havadan ve fiziki koşullarla bölgede takibe başlandı. 8 Mayıs günü tam dört kez namlunun ucuna geldi. Ve dördüncü kez SİHA’ya yakalandığında operasyon başlatıldı. Diyarbakır’dan gelen hava destek uçakları üç mağarayı hedef alarak operasyonu tamamladı. Günün sonunda kendisinden haber alınamayan Sofi Nurettin’in TSK ve MİT’in ortak operasyonunda öldürüldüğünü Suriye’deki ABD’li heyet görüşmeler esansında öğrendi. Kim bu operasyondan ne mesaj aldıysa artık…” şeklinde değerlendirdi.
“GARA KÖR NOKTA OLMAKTAN ÇIKTI”
Çetiner Çetin yazısında TSK’nın Şubat ayında yaptığı operasyonlardan sonra Gara’nın artık kör nokta olmaktan çıktığını belirtti:
“ABD, PKK’nın en önemli isimlerinden Sofi Nurettin’in yetişemediği toplantıda ‘siyasi süreci’ iki yıl sonra başlatmak için PKK/YPG’ye yeni bir randevu verdi. Bakalım bu randevuya kim yetişecek kim yetişemeyecek? Zira güzergah artık pek tekin değil! Hele Gara, hiç tekin değil.
Sofi Nurettin’in saklandığı Gara’daki mağarada öldürülmesi TSK’nın şubat ayından itibaren operasyonlar başlattığı Gara’nın ‘kör nokta’ olmaktan çıktığını gösteriyor. Gerek bu operasyonun, gerekse ABD’li ‘üst düzey’ heyetin PKK’lılarla yaptığı görüşmenin perde arkasında önemli detaylar var. Bu detaylar ABD’nin ipiyle atılmaya çalışılan ‘kördüğüm’ün teşhir edilmesi ve çözülmesi açısından önemli. Zira iki olay birbiriyle iç içe geçiyor.”
BİDEN’İN GERİ ADIM ATMAYACAĞI AŞİKÂR
ABD Başkanı Joe Biden’in PKK/YPG’ye destek konusunda geri adım atmayacağının aşikâr olduğunu belirten Çetiner Çetin Biden’in terör örgütüne yeni bir yol haritası sunduğunu ve yanınızdayız mesajı verdiğini ifade etti. Çetiner ayrıca terör örgütüyle yapılan görüşmeye ilk kez bakan yardımcısı seviyesinde bir heyetin yollandığına dikkat çekti:
“Sofi Nurettin, ABD’liler ile yapılacak görüşme öncesinde Sincar’dan Kandil’e geçip ön görüşmeleri yaptıktan sonra Sincar’a dönüş yolunda MİT ve TSK’nın operasyonu ile etkisiz hale getirilirken, ABD Başkanı Joe Biden da kendinden önceki ABD başkanlarından bir adım öne çıkarak terör örgütüne yeni bir yol haritası sunuyordu:
“Obama ve Trump döneminde terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG ile geliştirilen ilişkilerde yeni ABD Başkanı Joe Biden’ın da geri adım atmayacağı aşikar. Zira, Trump’ın PKK/YPG’nin ABD’li yetkililerin bilgisi dahilinde Suriye petrolünü satma iznini onaylamasının ardından ABD’den gelen ikinci büyük skandal çıkış Biden’ın bölgeye gönderdiği heyet oldu. İlk kez bölgeye bakan yardımcısı seviyesinde bir heyet yollandı. Daha önce ABD’li askeri yetkililer ve özel temsilciler seviyesinde görüşmeler yapılırken bu seferki heyetin başkanlığını Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Joey Hood yaptı. Heyette, Hood’un yanı sıra ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Aimee Cutrano, Suriye Özel Temsilcisi Yardımcısı David Brownstein ve Irak ile Suriye İşlerinden Sorumlu Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanlığı Direktörü Zehra Bell ve 9 CIA yöneticisi yer aldı.
ABD’li heyet geniş güvenlik önlemleriyle 16 Mayıs’ta Suriye’ye geçiş yaptı. PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’nin kontrolündeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Suriye Demokratik Meclisi (SDM) ile bölgedeki bazı yöneticilerle görüştü. Üstelik bunlar uzun saatler süren görüşmeler oldu. ABD’li heyet PKK/YPG’ye ne kadar güvendiğini göstermek içinde geceyi örgütün misafirhanesinde geçirdi.
Sahadan aldığım bilgilere göre Biden’ın gönderdiği heyet görüşmelerde şu mesajları verdi: “Yanınızdayız.” “Radikalizmle mücadelemizde bizi yalnız bırakmadınız. Bizlerde sizi yalnız bırakmayacağız.” “Siyasi sürece dair bir yol haritası için en erken 2 yıl sonra geçilebilir.” “Güvenlik önceliğimiz, halkın memnuniyeti sizin siyasi sürecinize destek verecektir.” “Siyasi bileşenler ve diğer muhalif taraflar da siyasi denkleme dahil edilsin.” “Mali askeri desteklerimiz devam edecek.”
TSK ADIM ADIM İZLEDİ
4 KEZ NAMLUNUN UCUNDA YAKALADI
Önceden takvimlendirilmiş olan ve güvenlik nedeniyle heyette kimlerin yer alacağına dair büyük gizlilik içinde sürdürülen bu görüşmelere Sofi Nurettin de katılacaktı. Ancak 8 Mayıs günü MİT ve TSK’nın müthiş bir operasyonu ile etkisiz hale getirildi.
Bahoz Erdal’ın Suriye sahasından çekilmesi akabinde, Mazlum Kobani’nin tek başına iktidarı ele geçime sürecini kontrol altına tutmaya çalışan terör örgütü PKK, yine Suriye kökenli ve yıllarca silahlı kanadı HPG’nin yöneticiliğini yapmış olan Sofi Nurettin’i HPGYPG hattının koordinasyonun başına getirmişti. Sofi Nurettin iki kez ABD’lilerle yapılan görüşmelere katılmıştı. Örgütün en kanlı eylemlerinde rol aldığı için vitrinde yer almamaya özen gösteriyordu. Ancak Ankara’da Sofi Nurettin’in bu karmaşık tabloda en üst seviyede yer aldığını biliyordu.
Sofi Nurettin kasım ayında ABD’li heyetle Sincar’da yapılan görüşmenin akabinde, Suriye’den sonra PKK’nın ağırlığını Kerkük, Telafer ve Sincar hattına kaydırmak, ardından Kürt yönetiminin kontrolündeki Erbil’e yönlendirmek üzere görev almıştı. Sincar ve Kerkük hattındaki çalışmalarının altyapısını da kurgulamıştı.
“ABD’nin bölgeye en son gönderdiği heyetle de görüşecekti… Bu nedenle Sincar’dan Kandil’in Tola Şehidan bölgesine gidip diğer üst düzey yöneticilerle bir araya gelmiş ve ABD ile hangi koşullarda birlikteliğin devam edeceğine dair görüşmeler yapmıştı. Washington’dan Mazlum Kobani’ye randevu tarihi için ‘16 Mayıs’ mesajı geldiğinde Türk istihbaratı da hazırdı. Sofi Nurettin’in hareket alışkanlıkları dikkate alınarak altı noktada havadan ve fiziki koşullarla bölgede takibe başlandı. 8 Mayıs günü tam dört kez namlunun ucuna geldi. Ve dördüncü kez SİHA’ya yakalandığında operasyon başlatıldı. Diyarbakır’dan gelen hava destek uçakları üç mağarayı hedef alarak operasyonu tamamladı. Günün sonunda kendisinden haber alınamayan Sofi Nurettin’in TSK ve MİT’in ortak operasyonunda öldürüldüğünü Suriye’deki ABD’li heyet görüşmeler esansında öğrendi. Kim bu operasyondan ne mesaj aldıysa artık…”