"Siyasi,askeri zaferlerimiz ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadi zaferlerimizle taçlandırılmazlarsa, meydana gelen zaferler kalıcı olamaz,az zamanda söner. Bu nedenle en kuvvetli ve en parlak zaferimizin dahi temin edebildiği ve daha edebileceği yararlı semereleri tespit için iktisadiyatımızın, iktisadi egemenliğimizin oluşumunu ve sağlamlaştırması Ve genişletilmesi gerekir. Efendiler, bu kadar verimli ve bu kadar kuvvetli olan yeni hükümetimizin, yeni devletimizin düşmansız kalacağını var saymak doğru değildir. Bu güzel temellerin dahi içine kundak koyarak onu yıkmaya çalışacaklar olacaklardır. Onun hayatına,verimine karşı suikastleri tertip etmeye teşebbüs edecekler bulunacaktır. Bütün bunlara karşı en güçlü silahımız, iktisadiyattaki genişlik, sağlamlık ve başarımız olacaktır. Efendiler, dahil olduğumuz halk devrinin, milli devrin, milli tarihini dahi yazabilmek için kalemleri sabanlar olacaktır. Bence halk devri, iktisat devri kavramı ile ifade olunur.
Öyle bir iktisat devri ķi, onda memleketimiz mamur olsun, milletimiz ferahlık ve zengin olsun. Bu noktada bir felsefeyi size hatırlatayım: " Kanaat tükenmez hazinedir." kanaati, "tükenmez hazine" var saymak, fakirliği erdem bilmek felsefesine de iktisat devri artık son versin.
Efendiler, bu felsefeyi, mutlaka yanlış yorumlamak yüzünden bu millete, bu memlekete çok fenalık edilmiştir. Biliriz ki, Allah dünya üzerinde yarattığı bu kadar nimetleri, bu kadar güzellikleri insanlar yararlansın, nimet lensi diye yaratmıştır ve en yüksek derecede yararlanabilmek için de, bugün evrenden esirgediği zekayı, aklı insanlara vermiştir. Eğer vatan denilen şey, kupkuru dağlardan, taşlardan, mezrai alanlardan, çıplak ovalardan ve vatan; şehirler, köylerden ibaret olsaydı, onun zindandan hiçbir farkı olmazdı. Ve gerçekten bu dediğimiz felsefenin sahipleri bu kıymetli vatanımız böyle zindan ve Cehennem yapmaktan başka bir şey yapmamışlardır. Halbuki bu vatan, evlât ve torunlarımız için cennet yapılmaya layık, çok layık bir vatandır. İşte böyle bir memleketi mamur haline, cennet haline getirecek olan, iktisadi araçlar ve etkenler ve iktisadi çalışmadır. Dolayısıyla öyle bir iktisat devri gerekir ki, artık milletimiz insanca yaşamasını bilsin, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrensin ve o araçlara girişsin. Hepimizin isteğimiz şudur ki, bu memleketin bireyleri, ellerinde örnekleriyle ziraat, ticaretin, sanatın, emeğin, hayatın bir temsilcisi olsun. Ve artık bu memleket böyle fakir ve bu millet hakir değil, belki memleketimiz zengin memleketi, zenginler memleketi, bu yeni Türkiye'nin adına da çalışanlar diyarı denilsin. Işte millet böyle bir devir içinde bulunuyor ve böyle bir devri yüceltecektir. Ve böyle bir tarihini yazacaktır. Ve böyle bir tarihte en büyük makam, en büyük hak çalışanlara ait olacaktır. " Atatürk
İzmir İktisat Kongresi 17 Şubat 1923
Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri c.15, s.144145