İzmir'in birçok ilçesinde, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce iki gündür camilerin merkezi sistemine girilerek müzik yayını yapıldı. Olayla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatılırken, müzik yayınının yapıldığı o anları sosyal medya hesabında paylaştığı iddia edilen CHP İzmir eski İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir, gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri de müzik yayınını yapan kişi ya da kişileri yakalamak için çalışma başlattı. İzmir Müftülüğü ise saldırıların önüne geçebilmek için camilerin merkezi sistemi çalışmasına ara verdiğini duyurdu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen CHP eski İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir, 'dini değerleri aşağılama' suçundan tutuklandı.
BU OLAY KANIMA ÇOK DOKUNDU
Yaşanan üzücü olayla ilgili konuşan İzmir Müftüsü Recep Şükrü Balkan, "Ramazan Bayramı'nın arifesinde yaşadığımız bu olay benim çok kanıma dokundu. Beni çok üzdü. Olayın suçlusu 'şudur' diye kimseyi suçlayamayız. Bunun vebaline de giremeyiz. Kesin olan bir şey var. Profesyonelce ve organize bir şekilde yapılan bir iş gibi görünüyor. Merkezi sistemin camilerdeki şifresini kırıp o sisteme nasıl giriyorlarsa girdiler ve maalesef o yayını yaptılar. Biz ilk gün yapılan korsan yayınla uğraşırken, ikinci bir saldırı daha oldu. Üçüncü bir saldırı daha olur düşüncesiyle, tedbiren sistem daha güvenli hale getirilinceye kadar merkezi sistemi kapatmaya karar verdik" diye konuştu.
ŞERDEN BİR HAYIR ÇIKARTACAĞIZ
Merkezi sistemin şifresinin daha güçlü hale getirilebilmesi için firmalar ile görüşmeler yaptıklarını söyleyen İzmir Müftüsü Recep Şükrü Balkan, "Belki de bu şer bir hayıra vesile olacak. Belki de Türkiye'deki tüm sistemle bu şekilde elden geçmiş olacak. Şerden de bir hayır çıkartacağız" dedi. Balkan, "İzmir zaten belirli kesimler tarafından üzerinde bir algı oluşturulmaya çalışılan bir şehir. Bir de Çav Bella gibi bir müzikle yayın yapılınca bazı insanlara malzeme çıkabiliyor. Ama ben kesinlikle 4.5 milyon nüfusu olan bir şehirde bir iki kişinin yaptığı korsan yayının tüm kente mal edilmesini doğru bulmuyorum. Çünkü İzmir sevginin, saygının ve hoşgörünün ve anlayışın hakim olduğu bir şehir. Beni her kesimden insanlar arayıp tepkisini dile getirdi. Bu işin bizi mutlu eden bir tarafı da budur. İzmir oluşturulmaya çalışıldığı gibi bir şehir değil. Bunu da özellikle belirtmek istiyorum" şeklinde konuştu.
YAPANIN TESPİT EDİLMESİ ZOR AMA İMKANSIZ DEĞİL
Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti Konak Şubesi görevlileri, "1960 yıllardan beri kamuya hizmet etmek üzere kurulan gönüllü bir yapıyız. Kimin nasıl yaptığına yönelik bir teknik bilgimiz yok. İçinde bulunduğumuz ortamda böyle bir şeyin yapılacağına ihtimal verilmediği için merkezi ezan sisteminin şifreleri üst düzey korunacak şekilde yapılmıyor. Bu frekanslar zaten kamuya açık olarak Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu'nun internet sitesinde Türkiye frekans planı olarak yayınlanıyor. Ama bunların kullanılması yasak. Telsiz sistemlerinde şifreleme teknoloji olarak yeni bir durum. Son 45 yıldır şifreleme yapılıyor. Her kurum gelişen teknolojiye anlık tepki gösteremez. Dıyanet İşleri Başkanlığı'nın Türkiye'deki bütün cami sistemlerini çok kriptolu yapıya geçirmesi zaten belli bir süreç alır. Bunu yapana insan demeye dilimizin varmadığı bir sabotaj. Bu bir eğlence değil. Bunu yapan insanın psikolojisini anlamak mümkün değil. Kamuya gönüllü olarak destek verenler olarak biz de üzüldük. Kamunun gücünün olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bunu yapan kişinin tespit edilmesi güç ama imkansız değil. 35 günde tespit edilmesi mümkün değil. Aynı anda farklı ilçelerden yayının yapılması art niyetli olduğun gösteriyor" diye konuştu.