Belediyeİş Sendikası, 53’üncü günde Özgürlük Meydanı’nda açıklama yaptı. Açıklamaya Belediyeİş Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Genel Yönetim, Disiplin, Denetim Kurulu üyeleri, şube başkanları da katıldı. Açıklamada "Bakırköy işçisi yalnız değildir", "çocuklarımızın ekmeğini vermeyeceğiz" yazılı pankartlar taşındı. İşçiler, türküler ve halaylar eşliğinde slogan attı.
‘BASİT DEĞİL BU ALIN TERİ’
Belediyeİş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul yaptığı açıklamada belediyedeki sorunun, Bakırköy Belediye Başkanının dediği gibi iki sendika arasında yaşanan sorun olmadığını ifade etti. Yurdakul, başkanın bu iki sendika sorununu ortaya çıkardığını, bir haftada bitecek sözleşmenin iki yıla yakın zamandır sürdüğünü ve çözülemediğini kaydetti. Greve çıktıklarını ve bu durumun bir hak mücadelesi olduğunu belirten Yurdakul, "Bu bir adalet mücadelesi, bu bir demokrasi mücadelesi. Biz bunu böyle tanımlıyoruz. Böyle yorumluyoruz ve böyle görüyoruz. Birileri basit görebilir, birileri hafife alabilir ama bizim için asla hafif ve basit değil. Bu bizim ve çocuklarımızın geleceği. Biz böyle görüyoruz. Bu bizim alın terimiz. Bu bizim onurumuz. Biz bunu böyle değerlendiriyoruz. Bakırköy Belediye Başkanı hiçe sayabilir ama bizim için çok önemli, çok değerli ve çok kıymetli." diye konuştu.
Bakırköy Belediyesi İş Yeri Temsilcisi Sercan Mersin, belediye ile uyuşamadıkları üç konu olduğunu belirtti. Mersin "Ücret talebimiz zaten toplu sözleşmede yazılı, onun dışında iş güvencesi ile ilgili toplu sözleşmeye eklemek istediğimiz maddeler var. Bir de işten atılmalar var." dedi. Mercan, taleplerinin karşılanması durumunda toplu iş sözleşmesini imzalayacaklarını söyledi.
NE OLMUŞTU?
Bakırköy Belediyesi işyerlerinde yaklaşık 36 yıldır toplu sözleşme yapmaya yetkili sendika olan Belediyeİş Sendikası 25 Ekim’de grev kararını uygulamaya koydu. Sendikanın daha önce yaptığı açıklamada şunlar kaydedildi:
"Ülkemizde hayat şartlarının zor ve geçinmenin neredeyse imkansız olduğu, paranın pula dönüşüp, alım gücünün düştüğü bir dönemde, Bakırköy Belediyesi yönetiminin sıfır zam teklifi, elimizdeki bir parça ekmeğin de yok olması anlamına gelmektedir. Ülkemizde yaşanan ekonomik krizin faturasını aldığı ücretten başka hiçbir geliri olmayan biz emekçilere ödetmeyin. Ekmeğimize göz dikmeyin, yediğimiz iki zeytinin hesabını yapmayın. Toplu sözleşmemizin başlangıç süresi olan 2020 yılından bu yana alım gücünün her geçen gün düştüğü, paranın hızla değer kaybettiği, ücretlerin eridiği bu süreçte işverenin 20202021 yılına ait 'zam yapmayız' anlayışını ve söylemlerini asla kabul etmiyoruz.”