Dünya, aniden gelen yoğun sıcaklarla yaz mevsimine giriş yaptı. Mevsim normallerinin üstünde yaşanan sıcaklık, dünyayı ve Türkiye’yi nasıl etkileyecek? İklimbilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar anlattı

Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığının açıklamasına göre sıcaklık 3 ila 8 derece mevsim normallerinin dışında artış gösterdi. Bakan Mehmet Özhaseki sosyal medya hesabından vatandaşları, “Sıcaklıkların yükselmesiyle birlikte, Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzün verileri uyarınca; yaşlı ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmalarını istirham ediyorum. Ülkemizin akciğeri olan ormanlarımızda herhangi bir yangın meydana gelmemesi için vatandaşlarımızın duyarlı hareket etmelerini bekliyorum.” şeklinde uyardı.

Haziran ayına sıcak başladık. Peki Türkiye ve dünya, ani artış gösteren sıcaklardan endişelenmeli mi? İklimbilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, mevsim normallerinin üstünde yaşanan sıcaklıktan korkulmaması gerektiğini söyledi. Yaşar, sıcaklığın beraberinde yağış getirdiğinin altını çizdi. Yaşanan sıcaklık ne kadar bunaltıcı olsa da tarımı büyük oranda iyi etkilediğini vurguladı.

‘Sıcaklık verimlilik demektir’  Resim : 1
Prof. Dr. Doğan YaşarCaption

SÜPER EL NİNO DEVAM EDİYOR

Prof. Dr. Yaşar, ‘Süper El Nino’nun etkisinin hala devam ettiğini söyledi ve şu ifadeleri ekledi:
“4 Temmuz 2023'te Dünya Meteoroloji Örgütü, 'Süper El Nino' geliyor diye duyurmuştu. Süper El Nino, deniz suyunun çok daha fazla ısınması demektir. Söyledikleri doğru çıktı. Deniz suyu, okyanusta yaklaşık iki derece daha ısındı. Bunlarla beraber şimdi hava sıcaklığı çok arttı. Süper El Nino, yaklaşık bir yıl sürer. Bu süreci yavaş yavaş tamamlıyoruz. Hatta 4 Temmuz 2023'te Süper El Nino geliyor dendikten sonra İzmir'de 23 Temmuz'da rekorlar kırıldı. Deniz suyunun derecesi 32.7'ye yükseldi. Arkadan da zaten son 43 yılın en sıcak temmuzunu yaşadık. Zaten bütün kışı da ılık geçirdik.”

‘SICAKTAN DEĞİL SOĞUKTAN KORKALIM’

Sıcaklığın beraberinde yağışı getirdiğini söyleyen Prof. Dr. Yaşar, sıcaktan korkmamak gerektiğini şöyle anlattı:

“Tabi pek farkında değiliz ama Türkiye de çok güzel yağış aldı. Bakın sıcaklık demek yağış demektir. Sıcaktan korkmayalım soğuktan korkalım. Bu kış Ege Bölgesi'nin güneybatısındakiler dışındaki bütün kentler, çok güzel yağış aldı. Barajlar da bayağı yükseldi ve enerjimiz yeniden yüzde 14'lerden yüzde 28'lere çıktı. Bu çok ciddi bir enerji avantajıdır. Parasal olarak da ülkemizi rahatlatır. Ankara ve İstanbul'da zaten barajlar dolu. Süper El Nino ile sadece Türkiye'de değil dünyada da fazla yağış aldık. Dubai'de son 85 yılda en büyük yağışlar görüldü. Hala daha bazı yerlerde yağışlar devam ediyor. Sadece Doğu Asya'yı kötü etkiledi. Oraya kuraklık getirdi.”

‘ÜRETİCİLER BU HAVALARI BEKLİYORDU’

Sıcaklığın, daima verim getireceğini, kuraklığa çare olacağını söyleyen Prof. Dr. Yaşar şöyle konuştu:

“Türkiye'ye bu yıl sıcaklık erken geldi evet. Ama şöyle bir şey de var 'biz böyle sıcak görmedik' diyenler hatalı söylemlerde bulunuyor. Bunlar olağan şeyler. Mesela İzmir, 1982 yılında haziran sıcaklık rekorunu kırdı. 41.3 dereceyle kırmıştı. Ama şimdi günümüzde bütün bunlardan korku iklimi yaratıyorlar. Sıcaktan korkmayın. Sıcaklık verimlilik demektir. Mesela şimdi bu yıl kirazlar berbat, onu söyleyeyim. Pamuk da aynı durumda. Normalde pamuk dikimi 20 Nisan gibi yapılır. Ama hala daha insanlar pamuk dikmeye çalışıyorlar. Bunun sebebi de mayısta gelen serinlik oldu. Sıcak varsa tarım vardır. Sıcak varsa verimlilik vardır. Üreticiler bu sıcağı bekliyordu.”

SOĞUMAK KURAKLIK GETİRİR

Prof. Dr. Yaşar, soğuk havanın neden kuraklık getirdiğini de şöyle açıkladı:

“18 bin yıl önce buzullar erimeye başladığında dünya küresel ısınmaya girdi. 100 bin yılda bir dünya soğur ve ısınır. Dünya 18 bin yıldır ısınıyor. Zaman zaman soğumalar olur mu evet olur. 1992 yılında bir yanardağ patlaması oldu. Ne yağmur yağdı ne de başka bir şey vardı. Türkiye elektriği Bulgaristan'dan satın almak zorunda kaldı. 70'li yılların başı da çok fazla soğuktu. Biz İzmir'de temmuz ve ağustos ayında akşamüstü dışarıya kazakla çıkardık. Soğuma müthiş bir kuraklık getirmişti. Köyler arası su savaşı çıkmıştı. Neden soğumada kuraklık yaşadık? Buharlaşma olmadı. Buharlaşma olmayınca da yağmur da olmadı.”

60 YAŞ ÜSTÜNE UYARI

Şehirde yaşayan vatandaşlar için 18.00’a kadar evden çıkmayın uyarısı yapan Prof. Dr. Yaşar, su kullanımı için de önemli noktalara değindi:

“Şehirde yaşayanlar için tabi bu sıcaklar zor geliyor. Şehir insanı çok soğuğu da sevmez, çok sıcağı da sevmez. Hep der ki 'Havalar 2528 derece olsun gezelim ama üşümeyelim. Şehirdeki insanlar bu sıcakta sokağa çıkmasın. Özellikle 6065 yaş üstü vatandaşlarımız, kronik hastalar, tansiyon hastaları bu sıcakta dışarı çıkmasın. Sabah 10.00'dan akşam 18.00'a kadar çıkmayalım. Günün en sıcak saatleri 16.00'da ölçülür. Bunu dikkat ederek evde oturalım. Burada biz kendimizi rahatlıkla koruyabiliriz. Ama tarım için bu sıcaklıklar olmazsa olmaz. Ayrıca suyumuzu koruyalım. Su olmazsa devlet olmaz. Bu verimlilikte üreticinin suya çok ihtiyacı olacak. Buna özen gösterelim.”