AYDINLIK / ANKARA
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Karadeniz'deki mayın tehlikesine ilişkin, "Kimse zarar görmeden bu tehlikenin bertaraf edilmesine odaklanıyoruz. Sürüklenen mayın tehlikesini bertaraf etmek maksadıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Romanya ve Bulgaristan Deniz Kuvvetleri dahil olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ile koordineli olarak gerekli tedbirlerin alınmasına devam ediliyor" dedi.
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, gündemde yer alan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kaynaklar, son dönemde Fransa ile ilişkiler işaret edilerek, SAMPT ortak üretime yönelik gelişmelere ilişkin sorusu üzerine, taraflarla uzun süreli SAMPT konusunda çalışmalar yapıldığını anımsattı. SAMPT konusundaki çalışmaların kaldığı yerden devam etmesinin doğal olduğunu dile getiren kaynaklar, Türkiye'nin hava savunma sistemi ihtiyacına dikkati çekti.
Milli imkanlarla üretimin yanı sıra tedarik prensipleri kapsamında bu konudaki çalışmaların devam ettiğini aktaran kaynaklar, "Önümüzdeki dönemde de çalışmalarımız ülkemizin hak, alaka ve menfaatleri için uygun ve faydalı çözüme odaklanacak şekilde devam edecek. Çalışmalar ve görüşmeler de bu yönde ilerliyor" ifadelerini kullandı.
Fransa ve Türkiye askeri heyetlerinin gerçekleştirdikleri görüşmeye ilişkin soruya da kaynaklar, "Görüşmelerde hem mevcut gelişmeler hem ikili ilişkiler detaylı şekilde ele alındı. Önümüzdeki dönemde birlikte ne gibi çalışmalar yapılabileceğine ilişkin fikir alışverişinde bulunuldu" dedi.
SERSERİ MAYINLAR
Bakanlık kaynakları, çeşitli sorular üzerine Karadeniz'deki mayın tehlikesine ilişkin de değerlendirmede bulundu. Mayınları "hasmın belli bölgelere gemilerini getirmemesi için denize döşenen patlayıcılar" olarak tanımlayan Bakanlık kaynakları, "İki tip deniz mayınından bahsedilebilir. Bunlardan birincisi dip, diğeri ise demirli mayındır. Dip mayını tamamıyla denizin dibine dökülürken demirli mayın belli bir ağırlıkla atılan patlayıcılardır. Demirli mayınlar bazen düzgün dökülmemesi veya meteorolojik şartlar gibi dış etkenlerle demirlerinden veya tellerinden kurtularak akıntı, rüzgar ve dalgaya tabi olarak hareket etmeye başlar. Bunlar 'serseri/sürüklenen mayın' olarak nitelendirilir" şeklindeki teknik bilgiyi paylaştı.
Çatışmaların başlamasının ardından Ukrayna'nın denizcilere yaptığı ilanlarla belli bölgeleri mayınladığını duyurduğunu belirten kaynaklar, daha sonra Rusya'nın da mesajla Ukrayna'nın döktüğü mayınların bir kısmının donanımlarından koparak "serseri mayın" olabileceğini ifade ettiğini hatırlattı. Sonraki süreçte Deniz Kuvvetleri Komutanlığının NOTMAR yayımlayarak sürüklenen mayın riskine karşı Karadeniz'de seyir yapan tüm gemileri uyardığını belirten kaynaklar, "NOTMAR ile birlikte Deniz Kuvvetlerimiz Karadeniz'deki keşif ve gözetleme faaliyetlerini artırdı" diye konuştu.
İNCELEMELER DEVAM EDİYOR
26 Mart'ta Garipçe, 28 Mart'ta ise İğneada açıklarında tespit edilen iki mayını hatırlatan kaynaklar, "Söz konusu iki mayın müteakip incelemelerde ihtiyaç duyulacak bilgilerin alınmasının ardından SAS timleri tarafından emniyetli şekilde imha edildi. Tespit edilen mayınlara yönelik incelemeler hiçbir ihtimal göz ardı edilmeksizin her yönüyle devam ediyor. Çok hassas bir konu. Bu hassasiyetten yola çıkarak bu konuda kesin sonuçlara ulaşmadan herhangi bir açıklama yapmanın doğru olmayacağını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
'TÜM KURUM VE KURULUŞLARLA KOORDİNELİYİZ'
Sürüklenen mayın tehdidine karşı alınan tedbirlere de vurgu yapan kaynaklar, şunları kaydetti: “Milli Savunma Bakanlığı olarak kimse zarar görmeden bu tehlikenin bertaraf edilmesine odaklanıyoruz. Bu kapsamda Karadeniz’de deniz karakol uçağı, helikopter, İHA ile havadan; mayın avlama gemisi ve karakol gemileri ile denizden olmak üzere Sahil Güvenlik Komutanlığı ve diğer kurumlarla koordineli olarak mayın gözetleme faaliyetlerimiz devam ediyor. Mayın tespiti halinde imha etmek üzere SAS timlerimiz ise yüksek hazırlık durumuna geçirildi. Diğer taraftan sürüklenen mayın tehlikesini bertaraf etmek maksadıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Romanya ve Bulgaristan Deniz Kuvvetleri dahil olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ile koordineli olarak gerekli tedbirlerin alınmasına devam ediliyor. Biz Karadeniz'de problemlerin bölgesel sahiplik ilkesi kapsamında kıyıdaş ülkelerin iş birliği ve koordinasyonu içinde çözümünden yana olduğumuzu her zaman ifade ettik. Şu aşamada hem bizim hem kıyıdaş ülkelerin imkanlarının bu sorunu çözmeye yeterli olduğunu değerlendiriyoruz" açıklamasını yaptı.
'SAĞLIKLI BİR RAKAMA ULAŞMAK MÜMKÜN GÖZÜKMÜYOR'
Karadeniz'de sürüklenen mayınlara yönelik çeşitli sayıların ortaya atıldığı belirtilerek bununla ilgili tam sayının sorulması üzerine kaynaklar, "Bu konuda telaffuz edilen rakamlara çok itibar etmemek gerekir. Çünkü mevcut durum çerçevesinde sağlıklı bir rakama ulaşmak mümkün gözükmüyor" yanıtını verdi.