Selam duran asil kadınlar!
Siz tarihin içinde duruyorsunuz.
Duruşunuz teslim olmayanların duruşudur.
Bastığınız toprağı vatan yapan,
sizin o gururlu duruşunuzdur.
***
Bakışlarınız
Bakışlarınız, düşmanı göklerden süzüyor.
Bakışlarınız, ihaneti gizlendiği deliklerde yakalıyor.
Bakışlarınız, milletin belleğindeki ve
ciğerindeki değerleri
mezarlarından kaldırıyor.
Bakışlarınız ilk kurşunudur namusun ve cesaretin.
***
Gururunuz
Sizin doğurduğunuz o atlılar için, tarih kayıtları
“Gökten gelen gururlu adamlar” diye yazıyor.
Siz, gururu doğurduğunuz ve binlerce yıllık acılar
ve sevinçler içinde gururu büyüttünüz.
Siz göklerimizdeki gururlu kadınlarsınız!
***
Elleriniz
Selam veren o elleriniz,
ezelden beri insanlar dik dursun diye süt sağıyor,
ekmek yoğuruyor, yün eğiriyor.
Elleriniz binlerce yıldır direnci ve gönenci mayalıyor.
Ellerinizin sesleri, kadim tarihten beri
türkülerle ağıtlarla yedi iklimde dolaşıyor.
Anadolu bozkırında selam duran asil kadınlar!
Sizi bu millet, selam veren ellerinizden öpüyor.
Sizi gururlu alnınızdan ve
yüreğimize işleyen bakışlarınızdan öpüyoruz.
***
Ele geçirilemeyensiniz
Al bayrakların önünde selam duran asil kadın!
Düşman, tersanelere girmiştir, girebilir.
Düşman, Genelkurmayın kozmik odalarına da girebilir.
Düşman, Çankaya’yı fethedebilir; fethetmiştir.
Düşman, bir tek sizi ele geçirememiştir.
Siz, Türkiyemizin yıkılmayan cephe gerisi,
düşmeyen kalesisiniz.
***
Ölümsüz aşkımız
Çocuklarınız ve nişanlılarınız ve yiğitleriniz,
toprağa düşüyor.
Ama siz, gökten gelen gururlu kadınlar,
siz her zaman ayakta ve
her zaman iş başındasınız.
Siz düşmeyen ve yıkılmayansınız!
Yalnız aşklarınızı değil, çilelerinizi de
her gün sessiz sessiz toprağa gömersiniz.
Ama siz ölümsüzsünüz!
Siz, bu milletin ölümsüz aşkısınız!
Aydınlık