Selahattin Demirtaş'ın hayati riske rağmen 7 gündür hastaneye sevk edilmediği yalanı CHP heyetinin cezaevi ziyaretiyle bir kez daha tescillendi. Aynı gün Demirtaş'ın hastaneye sevki için karar alındığı öğrenildi. Ancak içinde bugün cezaevine giden CHP'lilerin de yer aldığı bu yalana ortak olanlardan henüz bir özür gelmedi.

Avukat Ayşegül Demirtaş’ın, Selahattin Demirtaş’ın hayati riskine rağmen 7 gündür hasataneye sevk edilmediği yalanı gündemi karıştırmıştı. Açıklama üzerinden Demirtaş’ın neredeyse ölmek üzere olduğu algısı yaratılarak bir “Demirtaş’a özgürlük kampanyası” başlatıldı. Kampanyanın başını da HDP/PKK’lıların yanı sıra CHP’lilerin çektiği görüldü. O CHP’liler arasında bugün cezaevine gidenler de vardı.

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, rahatsızlanmasının ardından dün Trakya Üniversitesi Tıp Hastanesi’nde götürülerek kontrolden geçirildi. Akşam saatlerinde yeniden cezaevine götürülen Demirtaş’ı bugün CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, İstanbul Milletvekili Zeynel Emre ve Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya’dan oluşan CHP heyeti, cezaevinde ziyaret etti.

Demirtaş’ı ziyaretin ardından Ağbaba, gazetecilere yaptığı açıklamada. Demirtaş’ı kamuoyuna yansıyan sağlık sorunlarıyla ilgili partilerinin görevlendirmesiyle ziyaret ettiklerini söyledi.

Ağbaba, şöyle dedi:

“Öncelikle Demirtaş’ın moralinin iyi olduğunu gördük. Sayın Demirtaş geçtiğimiz salı günü sabah doğru bir sağlık sorunu yaşıyor. Sabaha doğru nefesi kesilip bayılıyor. Birlikte kaldığı Abdullah bey (Zeydan) tarafından doktora haber verilmesi neticesinde ambulansa götürülüp sağlık kontrolü yapılıyor. Burada ise cezaevi yönetimi hastaneye sevk edilmesini istiyor. Öncelikle şunu söyleyelim, sayın Demirtaş Edirne’deki cezaevi yönetimiyle ilgili bir şikayeti yok, onların bir sorumluluğu olmadığını düşünüyor. Birkaç gün geçiyor ve bu sefer avukatı aracılığıyla kamuoyuna bilgilendirme yapıyor. Aslında bu durumu kamuoyuyla paylaşmayacağını ancak 4 5 gün geçince paylaştığını söylüyor. Bu konuda Adalet Bakanlığı’nın bir ihmali olduğunu düşünüyor. Sayın Selahattin Demirtaş böyle bir rahatsızlığı 20 yıldan beri çektiğini söylüyor. Kalp rahatsızlığı ve nefes kesilmesinin 20 yılda, 20 kez olduğunu ancak 3 yıldan beri cezaevinde 20’nin üzerinde yaşadığını, yani 20 yılda yaşamış olduğu şeyi 3 yılda daha fazla yaşadığını söylüyor. Dolayısıyla cezaevi koşullarının da etkisi olduğunu söylemek mümkün.”

HASTALIĞIYLA İLGİLİ ŞİKAYETİ YOK!

Ağbaba, “Sayın Demirtaş eğer kendisine bir şey olursa, ölüm olması halinde bunun sorumlusunun da kendisini buraya atanlar olduğunu söylüyor. Maalesef sayın Demirtaş bir zorlama hukukla burada bulunmaktadır. Kendisi dün sağlık kontrolünden geçiyor, kalp, nöroloji ve gastroya gidiyor ve hastalığıyla ilgili bir şikayeti olmadığını söylemek mümkün. Burada tabii Türkiye’de, CHP Cezaevi Komisyonu olarak yazdığımız raporlar var. Maalesef hasta, mahpus meselesi cezaevlerinin en önemli meselesi. İnsanlar kolay kolay sevke çıkamıyor. Bunun tekrar söylüyorum, sorumlusu buradaki cezaevi değil, sorumlusu bakanlıktır, her şeyi planlayan kişidir” dedi.

Ağbaba, şöyle devam etti:

“Bizim burada söyleyeceğimiz son söz; aslında hukuk herkese eşit uygulanırsa problem kalmayacak. Biz zorlama hukukla içeride tutulan, tamamen hukuksuz bir şekilde içeride tutulan bir yargı düzeninin son bulmasını istiyoruz. Maalesef yargı siyasetin emrine girmiştir. Bu düzenin son bulmasını istiyoruz. Siyasi kararlarla içeride tutulanların da bir an önce serbest bırakılmasını bekliyoruz.”