AYDINLIK / ANKARA

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) 23 Ocak’ta seçim yapılacak. Seçim öncesinde AB’yi savunanlar, Bağımsız KKTC’ye karşı çıkanlar yine harekete geçti. KKTC’ye tuzak kurmak için faaliyete başladılar. KKTC’deki Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (TürkSen), Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)'nde ENOSİS'çi, ırkçı, Türk düşmanı çizgisiyle bilinen EOKA'cıların sendikası SEK ile Türkleri Kıbrıs vatandaşlığına zorlayan ve göçü özendiren ortak bir proje başlattı. Bu arada KKTC’deki AB’ci sivil toplum kuruluşlarının seçim için fonlandıkları belirlendi.

Türk ekonomisinde yaşanan kriz KKTC ekonomisini de vurdu. Halkın temel ihtiyaçlarına, gıda, kira, ulaşım, yüksek oranlı zamlar yapıldı. Resmi para birimi Türk Lirası olan KKTC’de özellikle sabit gelirli vatandaşlar geçim sıkıntısına girdi. Memur, işçi, çiftçi, emekli ve özel sektör çalışanlarının aldıkları ücretlerin yetersiz kaldığına yönelik şikayetleri arttı. Bazı KKTC vatandaşları Rum kesimine giderek iş aramaya başladı.

PARA İLE SATIN ALMA PROJESİ

KKTC’deki Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (TürkSen), Güneyde, ENOSİS'ci, ırkçı, Türk düşmanı çizgisiyle bilinen, EOKA'cılarla anlaşma yaptı. Anlaşma ile ilk etapta 10 bin Türk işçi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde, Rumların çalışmaktan kaçındığı turizm, inşaat, restoran, temizlik ve hizmet sektöründe istihdam edilecek. Bunun için Kıbrıs Cumhuriyeti (Rum) vatandaşı olma, KC kimliğipasaportu taşıma, TürkSen ve SEK sendikasına üye olup 60 avro aidat ödeme şartı getirildi.

Bu şartları kabul edenler güneyde Rumların beğenmediği işlerde çalışıp vasıfsız işçi için minimum asgari ücret olan 900 avro (bugünün kuru ile yaklaşık1314 bin TL) maaş alacak. Vasıflı işçilerin maaşı 2530 bin TL'ye kadar çıkacak. 

HEDEF KKTC

KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın Gezici Büyükelçisi Hüseyin Macit Yusuf, yaşanan gelişmeyi Aydınlık’a değerlendirdi. KKTC’ye 23 Ocak seçimleri öncesinde büyük bir tuzak kurulduğunu kaydeden Hüseyin Macit Yusuf, “Türkiye’deki ekonomik krizin KKTC’de yansımaları büyük oldu. KKTC'de son belirlenen net asgari ücret 6 bin 90 lira oldu. Buna rağmen TL’nin değer kaybı nedeniyle Güney’deki ücretlerle arada büyük bir fark oluştu. Bu durum Güney’de çalışmaya ilgiyi artırdı. Güney'de 15002000'e yakın Türk çalışıyor. 3 bine yakın Türk de Güney'e yerleşti, orada yaşıyor. Güney'de çalışmaya başlayacak 10 bin işçi, 10 bin aile ve 50 bin nüfus demek. Bu da KKTC nüfusunun altıda biri. KKTC’ye karşı fırsat kollayan içeridekiler ve dışarıdakiler hemen harekete geçti. Kıbrıs Türkü'nün direncini kırmak için ekonomik krizi kullanma çabasına girdiler.” dedi.

Türk işçilerinin Güney'de çalıştırılmasının Rum yönetiminin, KKTC'yi içten çökertmek için uzun süreden beri planladığı stratejisine güç kattığını vurgulayan Hüseyin Macit Yusuf, bu yolla KKTC’nin yok edilmeye çalışıldığını, Cumhurbaşkanı Tatar’ın ortaya attığı ve Türkiye’nin desteklediği egemen eşitlik temelinde iki devlete dayanan çözüm modeline darbe vurulmasının planlandığını bildirdi.

TÜRKİYE HAREKETE GEÇMELİ

Ekonomideki sıkıntı nedeniyle milli partilerden oluşan koalisyon hükümetine büyük tepki oluştuğunu da kaydeden Hüseyin Macit Yusuf, şunları söyledi:

“Hükümete olan tepki Türkiye’ye karşı da yönlendirilmek isteniyor. Bu yolla 23 Ocak’ta gerçekleşecek milletvekili erken seçiminde halkın Federasyoncu/Birleşik Kıbrısçı partilere yönelmesi amaçlanıyor. Anavatan Türkiye vakit geçirmeden her zaman olduğu gibi harekete geçmeli ve KKTC’ye destek vermelidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan acilen KKTC Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile bir araya gelmeli, sorunlara çözüm için acil toplantı yapmalıdır. KKTC halkına mali konularda güvence verilmeli, endişeler giderilmelidir. Eğer hızlı hareket edilmezse KKTC ciddi yara alır. İki devletli çözüm engellenmeye çalışılır. KKTC’den göç hızlanır. Yabancılar alıma geçer, mülkiyetler el değiştirir. KKTC'ye duyulan aidiyet erozyona uğrar. Siyasal eşitlik söylemi gücünü yitirir, Rumların tezleri güç kazanır. TürkiyeKKTC ilişkileri kötüleşir, bağlar zayıflar, Türkiye'ye güven azalır. Kıbrıs, Türkiye Cumhuriyeti’nin de güvenliğidir. Türkiye’nin güvenliği tehlikeye girer. Doğu Akdeniz, Mavi Vatan ve Kıbrıs'a ilişkin tüm haklı kazanımlar, tezler, ağır yara alır.”

SEÇİM ÖNCESİ AB FONLARI

23 Ocak’ta yapılacak seçim öncesi KKTC’de AB’yi ve Birleşik Kıbrıs’ı savunan sivil toplum örgütlerine Avrupa Birliği’nden fon akışları da başladı. Geçen hafta içinde AB’den KKTC’ye yaklaşık 3 milyon avro (45 milyon TL) para gönderildiğini kaydeden yetkililer, “KKTC’de Batıcı sivil toplum örgütlerine AB fonlarından gelen bu paralar yaklaşan seçimlerde kullanılmak için gönderiliyor. Önümüzdeki günlerde daha artacağını sanıyoruz. Yaşana ekonomik krizi de kullanarak içeriden dışarıdan KKTC’nin üzerine çullanıyorlar. Bu tür girişimler geçmişte de oldu. Ama Kıbrıs Türk halkı bu tür tuzaklara düşmez.” dediler.