Geleceğin savaş makineleri için herkes yapay zeka uygulamalarını, nesnelerin internetini ve artırılmış gerçekliği konuşurken, ülkeler biyolojik olarak geliştirilmiş asker yaratma konusunda da yarışa başladı.

TEVFİK KADAN

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü John Ratcliffe'in Wall Street Journal'a yazdığı bir yazı, savaşın geleceğine ilişkin yeni iddiaları da beraberinde getirdi. Çin'in biyolojik olarak güçlendirilmiş süper askerler için deneylere başladığını ileri süren Ratcliffe, istihbarat raporlarının bu konuda açık olduğunu söyledi. Ratcliffe Pekin'i 'güç arayışında etik sınırı olmamakla' suçlarken, benzer bir adımı 2016'da Pentagon da atmıştı. O dönem yeni bir çip geliştirdiklerini açıklayan Pentagon'lu yetkililer, bu sayede askerlerin zihin güçlerini kullanarak bilgisayarlar ile doğrudan bağlantı kurabileceklerini iddia etmişti.

FRANSA DA YARIŞA KATILDI

Öte yandan Fransa Savunma Bakanlığı Etik Komitesi de geçen hafta biyonik asker geliştirme projesine onay verdiğini duyurdu. Gelen eleştiriler üzerine bir açıklama yapan Savunma Bakanı Florence Parly, “Hemen şimdi askerlerimize çip yerleştirmiyoruz, ancak geleceğe de hazırlık yapmak zorundayız” dedi. Etik Komitesi tarafından onaylanan rapora göre; askerlerin beynine çip yerleştirilerek algılarının artması sağlanacak, acı duyma hissi köreltilecek ve strese dayanıklılık seviyesi yükseltilecek. Ayrıca raporda askerleri uzun süre uyanık tutacak, yalnız kalmalarını kolaylaştıracak, fiziksel ve psikolojik dayanıklılık kapasitelerini artıracak ilaçların geliştirilmesine de olumlu yaklaşılıyor. Askerlerin duyma yeteneklerinin artırılmasının ise çeşitli ameliyatlarla mümkün olabileceği öngörülüyor.

HIZLI İYİLEŞEN ASKERLER

70'lerin bilim kurgu filmlerini hatırlatan 'smart soldier'lar için kullanılması planlanan tekniklerden biri de CRISPR. Son yıllarda etik tartışmalarının odağında olan CRISPRCas9 sistemi; aslında doğada yabancı genetik elementlere karşı direnç sağlayan bir bağışıklık sistemi olarak bulunuyor. Gelecekte genetik kusurları düzeltmek için muazzam bir potansiyele sahip olduğu düşünülen CRISPR tekniği ile şimdiden sağlık alanında ciddi ilerlemeler kaydedilmiş. Örneğin 2016 yılında Temple Üniversitesi'ndeki NeuroAIDS Merkezi tarafından bir farenin genomundan HIV virüsü taşıyan DNA bölümü çıkarılmış, 2017'de ise kronik ağrılara yol açan doku hasarı üzerinde yine CRISPR kullanılmış. Ardından bilim insanları CRISPR kullanarak fareler üzerinde kanserli hücreleri etkisiz hale getirmeyi başarmış. Parkinson hastalığına yol açan beyin hücrelerinde bulunan alphasynuclein proteininin izlenmesi için de yine CRISPR kullanılmış...

AIDS'in bitirilmesinden körlüğün tedavi edilmesine, ağrıların yok edilmesinden kalp krizlerinin önlenmesine kadar pek çok alanda çalışmaları devam eden CRISPR ile süper askerlerin de yaratılabileceği iddia ediliyor. Şimdilik embriyodaki DNA dizilim hatalarını ve bazı hastalıkları saf dışı bırakmak için kullanılan tekniğin, ileride bebek tasarımına giden bir yolun öncüsü olduğu değerlendiriliyor.

SÜPER ASKERLERİN İLK ÖRNEKLERİ

'Süper asker'ler, günümüz teknolojisinden çok daha önce gündemimize girmiş bir kavram. Bundan 15 yıl önce düşünülen süper askerlerinse pek çoğu bugün ordularda görev yapıyor. Askerlerin fiziksel ve mental durumlarının izlenmesi ve silah ve sensör sistemlerinin bağlantısı için çeşitli yapay zeka uygulamaları kullanılmaya başladı. Akıllı bir miğferi, artırılmış gerçeklik ile dost düşman tanımı yapabilen bir gözlüğü, çok amaçlı bir silah sistemi, sağlık durumunun takip edilebildiği kıyafetleri, insansız hava araçları ve diğer bilgi merkezleriyle iletişim kurma sistemleri olan askerler bunlara örnek. Son dönemde kamera ve çeşitli sensörlerle donatılmış miğferler de askerlere ilginç bir kabiliyet sağlıyor: Bu miğferin üzerindeki yapay zeka destekli çözümlerle, bir sniperın yeri tespit edilebiliyor. Üç tane askerin kaskındaki ses anlık olarak işleniyor ve milisaniyeler içinde sniperın yeri otomatik ateş altına alınıyor. Ayrıca çeşitli giyilebilir teknolojiler sayesinde askerlerin kimyasal bir maddeye maruz kalıp kalmadığı da saptanabiliyor.

DIŞ İSKELET YARIŞINDA ÇİN VE RUSYA ÖNDE

Son günlerde yarışın kızıştığı alanlardan biri de dış iskelet sistemleri. Askerlerin yüksek efor gerektiren ortamlarda vücudu üzerindeki baskıyı azaltan karbon fiber takviyeli dış iskelet sistemleri, hem Çin hem Rusya tarafından geçen günlerde tanıtıldı. Rusların hafif karbon fiber takviyeli plastikten üretilen yeni 'Exoskeleton'u, askerin 50 kilogramlık yük taşımasına imkan sağlayıp vücut tipine göre ayarlanabiliyor. Ağırlığı 4 ila 8 kg arasında değişen yeni askeri ekipman ile bir askerin yürümek, tırmanmak ve ekipman taşımak için harcadığı enerjiden yüzde 5 ila 10 oranında tasarruf sağlanıyor. Yarışın gerisinde kalmak istemeyen Pentagon da son yıllarda dış iskelet teknolojilerini araştırıyor ve insan ile robot arasındaki arayüzü iyileştirmenin yollarını geliştiriyor.

Aydınlık