Messo, terör örgütü YPG/PKK'nın bölge halkına uyguladığı baskı ve insan hakları ihlallerini AA muhabirine anlattı.
Terör örgütünün hala Süryanilere baskı uyguladığını anlatan Messo, "PYD/YPG, Süryanileri tehdit ediyor ve hala bazı çocukları onlara katılmaları için zorla alıkoyuyor." dedi.
Messo, DEAŞ'a karşı verilen uluslararası mücadelede PYD/YPG terör örgütünün kendi çıkarı için mücadele ettiğini belirterek, "PYD/YPG'nin DEAŞ'e karşı mücadelesindeki amacı onların aldığı bölgeleri ele geçirip kendilerinin öngördüğü özerk Kürt bölgesinin bir parçası olarak bütünleştirmekti.
Örnek olarak BBC kanalı, PYD/YPG'nin DEAŞ ile anlaşma imzaladıklarını gösterdi. Kendi kaynaklarımızdan edindiğimiz bilgilere göre ise PYD/YPG eski DEAŞ üyelerini yanlarına aldılar. Bölgedeki çatışmadan PYD/YPG sorumludur. YPG'nin sorumsuz hareketlerinden dolayı suçsuz halkın daha fazla kurban vermemesi ve şiddetin son bulması için umarım en kısa zamanda YPG silahlarını bırakır ve anlaşmaya varılır." değerlendirmesinde bulundu.
"TRUMP'IN KARARI SURİYE'DE BARIŞ, GÜVENLİK VE İSTİKRARA YOL AÇABİLİR"
Messo, yaptığı yazılı basın açıklamasında da ABD askerlerinin Suriye'den çekilmesinin ve YPG/PKK terör örgütüne yapılan mali ve silah desteğinin durdurulmasının Suriye'de barış ve güvenliğin yeniden sağlanmasına yardımcı olabileceğini söyledi.
Açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD askerlerini Suriye'den çekmesinin doğru karar olduğuna işaret eden Messo, şunları kaydetti:
"Trump'ın kararı Suriye'de barış, güvenlik ve istikrara yol açabilir. ABD, CIA'in 2013'teki Suriye'deki 'isyancıları' gizli silahlandırma programını sonlandırmıştı. DAEŞ'i yok etme misyonu da Mart 2019'da bitmişti. Dolayısıyla Suriye'de kalmak için ikna edici bir sebebi yoktu. Ayrılmak yerine kalmak ABD için daha büyük bir güvenlik tehdidi ve yük olacaktı."
Messo, diğer ülkelerin de bu konuda ABD'nin dış politikasını izlediği takdirde Suriye'de şiddetin yakında sona ereceğine dikkati çekerek, "Bu durumda, Suriye Anayasa Komitesi aracılığıyla Suriye için gerçek bir siyasi çözüm aramaya odaklanılabilir." ifadelerini kullandı.
.Terör örgütünün bölgedeki uygulamalarının devam etmesinin DEAŞ'ın yeniden ortaya çıkmasına yol açabileceğini belirten Messo, şöyle devam etti:"SDG"yi (SDF) kontrol eden PKK ve PYD/YPG aynı madalyonun iki yüzü. Komünist ideoloji ve şiddet uygulama karakterine sahip olan bu milliyetçi örgütler, demokratik ve liberal değerleri reddetmektedir. Bu sözde 'kahramanlar' savunmasız Süryanilere baskı yaptılar, masum yaşamlarını aldılar ve kendi çıkarlarını temsil etmek için küçük bir Hıristiyan grubunu kullanıyorlar. Yerel halk arasında YPG'ye karşı öfke çok yaygın, ancak bu henüz yeterince bildirilmedi."
Messo, "Kuzey Irak'tan esinlenilen ve Kuzey Suriye'de öngörülen özerk Kürt bölgesinin, Türkiye'nin güneydoğusundaki PKK terör örgütüne büyük destek vereceğini ve Batı desteğinin YPG/PKK terör örgütünü kibirli yaptığını" aktardı.
"PYD/YPG SİLAHLI MÜCADELEDEN VE KÜRDİSTAN FİKRİNDEN VAZGEÇMESİ GEREKİR"
YPG/PKK terör örgütünün, Kürtlerin, Süryanilerin ve diğer azınlıkların hayatlarını tehlikeye atarak sorumsuz davrandığını ifade eden Messo, ne zaman bir köy, kasaba veya şehir ellerine düştüğünde, binalarda terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın resimlerini sergilediklerini kaydetti.
Messo, ABD'nin NATO müttefiği ve dev bir ticaret ortağı olan Türkiye ile ilişkilerini resmi olarak terör listesinde bulunan PKK'nın uzantısına asla feda edemeyeceğini terör örgütünün bilmesi gerektiğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"PYD/YPG silahlı mücadeleden ve Kürdistan özerk bölgesi fikrinden vazgeçmesi gerekir. Bu sadece halklar arasında ortak topraklarımızı ve sevdiklerimizin ve ailelerin hayatlarını mahveder ve birbirlerine karşı düşmanlık oluşturur. Türkiye ve Suriye'de, Araplar, Kürtler, Süryaniler ve Türkler, farklı etnik kökenler, dinler ve diller zenginliği ile kardeşçe yaşayabilmeleri için, güneydoğu Türkiye ve kuzeydoğu Suriye'de yerli halk olarak PKK/PYD/YPG'nin şiddet kullanmaktan vazgeçmesi çağrısında bulunuyoruz."
.