Uzun süre bir cemaatin içinde yer alan 'Hoca' lakaplı İbrahim Savcı, cemaatten ayrıldıktan sonra Türkiye'den Kıbrıs'a uzanan bir dolandırıcılık hikâyesine imza attı. Gittiği her yerde üst düzey protokolle karşılanan Savcı, yerel ve ulusal medyada "Ayasofya Vakfı Genel Başkanı İbrahim Savcı'dan anlamlı ziyaret" gibi kendisi ile ilgili haberler yaptırdı. Hürriyet'in haberine göre oluşturduğu bağlantılarla Türkiye'den birçok kişiyi dolandıran Savcı, yatırım ve iş bağlantısı vaadiyle Kıbrıs'taki iş insanları, bürokratlarla da iletişime geçti. Belediye başkanları, üst düzey bürokrat, tanınmış kişi ve iş insanlarıyla çektirdiği fotoğrafları referans olarak kullanan Savcı, Kıbrıs'ta bağlantı kurduğu çok sayıda kişiyi de dolandırdı.
Savcı'nın dolandırıcılık hikayesi ise 'Turgutlar' isimli suç örgütünün içine girince son buldu. Örgüt lideri olduğu iddia edilen İ.M.T. ile bağlantıya geçen Savcı, uzun süredir örgütü adım adım izleyen Ankara Emniyet Organize Suçlarla Mücadele ekiplerinin takibine takıldı. Yaklaşık 6 aylık teknikfiziki takibin ardından 'Turgutlar' örgütüne operasyon yapan organize polisi, Savcı'yı da gözaltına aldı. Emniyetteki sorgusunun ardından mahkemeye çıkarılan Savcı, 'suç örgütüne üye olma', 'nitelikli dolandırıcılık' suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
KIBRIS'A UZANMIŞ
Soruşturma kapsamında yapılan incelemede Savcı'nın örgüt lideri İ.M.T.'nin yasaklı olduğu Kıbrıs'a girişini sağlamak için sahte kimlikler hazırladığı, örgütün gelir kaynağı olan Kıbrıs'taki gazino ve oteli geri almak için örgüt liderinin 18 yaşındaki oğlunu 'Kıbrıs Talebe Cemiyeti Başkanı' ve 'genç işadamı' olarak tanıtarak Kıbrıs'ta bağlantılar sağladığı belirlendi. Örgüt lideri ve ailesini sık sık evinde ağırlayan Savcı'nın yine örgüt lideriyle birlikte lüks tatillere çıktığı kaydedildi. Örgüt adına tahsilat yaptığı da belirlenen Savcı'nın dolandırmak istediği kişileri örgütün zorla alıkoyarak işkence yaptığı kişilerin fotoğraflarıyla tehdit ettiği de ortaya çıktı.