Furkancıların elebaşı Alparslan Kuytul, her fırsatta Türkiye düşmanlığı yapıyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ'yü aklamaya çalışan Kuytul, IŞİD'lilere ve PKK/HDP'li vekillere sahip çıkmaktan da geri durmuyor.
Elebaşılığını Alparslan Kuytul'un yaptığı Furkancılar yine Adana'da yaptıkları provokasyonla gündeme geldi. Düzenlenen izinsiz gösteride çıkan olaylarda 37 polis yaralandı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden sonra hazırladığı tarikatlar raporunda, 'demokrasi, anayasa, laiklik karşıtı' olarak tanımlanan Kuytul, Türkiye düşmanı faaliyetleriyle de dikkat çekiyor.
Alparslan Kuytul, her fırsatta provokasyon yapmaktan kaçınmıyor. Kuytul'un son provokasyon denemesi Adana'da yaşandı. Düzenlenen yasa dışı gösteride 37 polis yaralandı, 1 polisin ayağı kırıldı. Iç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Yıllardır her hafta yasa dışı gösteri yapan Kuytulcular, tüm uyarılara rağmen bugün Adana'da nevruz ile eş zamanlı yasa dışı gösteri yapmışlardır. Kuytulcuların uzun zamandır tüm tahrik, hakaret ve istismarlarına güvenlik güçlerimiz hep sabırla orantıyla mukabele etmişlerdir." ifadelerini kullandı.
PROVOKASYONLARI ORTAYA ÇIKTI
Daha önce Kuytul’a destek eylemlerinde polisle karşı karşıya gelen Furkancılar, Adana Kitap Fuarı'na boyunlarında ‘Alparslan Kuytul’a Özgürlük’ atkılarıyla alınmayınca başörtülü ve peçeli kadınların kitap fuarına alınmadığı yalanını kullanmıştı. Furkancılar pandemi yasaklarının olduğu günlerde de Gaziantep’te 3 farklı camide “itikaf” ibadeti adı altında toplanarak provokasyon yaptılar.
KUYTUL'UN ÖĞRENCİLERİ IŞİD BOMBACILARI
Kuytul sadece provokasyonlarıyla değil, FETÖ ve PKK savunuculuğu gibi Türkiye düşmanlıklarıyla da gündeme geliyor. Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadele yürüttüğü vatan savaşı dönemini sık sık hedef alan Kuytul'un Türkiye düşmanı faaliyetlerinden öne çıkanlar şunlar:
Adana polisi, başlattığı soruşturmada Furkancıların yurtlarında Kuytul'dan ders almaya gelen öğrencilerin bir süre sonra IŞİD ve El Kaide terör örgütüne katıldıklarını tespit etti. Ayrıca il dışından hatta yurt dışından gelenlerin de Kuytul'un derslerine katıldığı ve IŞİD'e katıldıkları bombalı eylem yapmayı planladıkları öğrenildi. Soruşturma kapsamında Kuytul’un da aralarında yer aldığı 45 sanık hakkında 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek', 'özel belgede sahtecilik', 'dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık', 'kamu kurum ve kuruluşları ve benzeri tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık' ile 'mal varlığı değerlerinin gayrimeşru kaynağını gizlemek' suçlarından 3 yıldan 21 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bu dönemde Furkan Vakfı resmî sitesine, islamidersler.com sitesine, Furkan Vakfı ve Alparslan Kuytul’un resmi Facebook adreslerine BTK tarafından erişim engeli konuldu, önce Furkan Vakfı’nın tüm faaliyetleri geçici olarak men edildi, ardından kayyum atandı. Kuytul, 22 aylık tutukluluğunun ardından 5 Aralık 2019’da yurt dışına çıkış yasağı getirilerek tahliye edildi.
DARBE GİRİŞİMİNE KOMEDİ DEDİ
Kuytul açıklamalarında 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin arkasında derin devletin olduğunu savunarak, FETÖ’nün rolünü saklamaya çalıştı. Kuytul, darbeden 1 ay sonra 19 Ağustos 2016’da kendisine sorulan “Tasfiye edilen komutanların yerine eski Balyoz davasında yargılanmış olan generallerin getirilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna şu yanıtları verdi:
“Darbeyi acaba bunlara kim yaptırdı? Bu gafiller, bu cahiller yapmış olabilir ama bunlara bu planı kim yaptı, kim teşvik etti kim tahrik etti? Bana öyle geliyorki o perde arkasında derin devletin sol kanadı var. Bunlar bunlara bu yanlış yaptırdılar. Bu bahaneyle bütün Müslümanlara darbe vurmayı planlıyorlar. Ve onların tamamen kökünün kurutmak istiyorlardı. Plana bakıyorsunuz 151 general bu neredeyse tüm generallerin yarısı, %44’ü. 151 general işin içinde olacak da bu kadar başarısız iş olacak. Komedi gibi. Bu işin perde arkasında başka işler dönüyor. O generaller götürüldü ve yerine Balyozcu generaller getirildi. Asıl darbeyi onlardan beklemek lazım. Hükümet yağmurdan kaçarken doluya tutuluyor farkında değil. Bence bu işin arkasında Rusya’nın da parmağı var. ABD diyorlar ama ABD bu kadar aptalca iş yapmaz. Yaptı mı adam gibi yapar. Bu kadar başarısız bir şey yapmaz."
‘FETÖ’CÜLERE KALKAN OLDU’
KHK’larla binlerce masum insanın mağdur edildiği yalanlarını savunan Kuytul, Türkiye’nin diktatörlüğe götürüldüğünü iddia ederek hükümeti de hedef aldı. Kuytul şunları söyledi:
11 Ocak 2020: "KHK facia. İçinden bir kısmı hak etmiş olabilir ama çok büyük bir ekseriyeti böyle bir cezayı hak etmedi. Bu insanlar aç kaldılar ve rezil oldular toplumdan dışlandılar. Selam veren bankalarına para koyan, dershanelerinde görev yapmış öğretmenlik hademelik yapmış olan vs insanlar hatta bazen akrabası olanlar böyle işten kovuldular aç bırakıldılar. Bu facia değil de nedir?Bu işin başlangıcı yanlış. Darbeye karışan suçludur denilecekti başkasına dokunulmayacaktı. Hanginiz şimdiki Türkiye’nin 5 sene evvelki Türkiye olduğunu söyleyebilirsiniz? 2013 Türkiyesi gibi mi şimdiki Türkiye? Bir korku imparatorluğu meydana getirdiler”
19 Ocak 2018: Kuytul, Ak Parti’nin cemaatleri bitirmeye çalıştığını savunarak, diktatörlük kurmak istediğini ifade etti:
"Cemaatlere yardımcı olacaklardı cemaatlerin önünü açacaklardı. Şimdi cemaatleri bitirmeye çalışıyorlar. Sistem o meselede de galip geldi. Sistemin partisi oldular. Laikliği de savunuyorlar.
Kemalist de oldular. Cemaatlere de düşman oldular."
MAHKEMELERE GÜVENMİYORMUŞ
Kuytul, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan ceza alan ve vekillikleri düşürülen HDP’li milletvekilleri Leyla Güven ve Musa Farisoğlulları’na da sahip çıktı. Kuytul,"HDP’li milletvekillerinin de PKK’yı açıkça destekleyen bir ifadesi var mı ya da bir eylemi var mı, onu da bilmiyorum. Bu ülkede terör ile alakası olmayan nice insanlar susturulmak için bir damga ile hapse atılıyor. Hiçbir mahkemeye de güvenmiyorum. Ama bunlar suçlu mu değil mi bunu da bilmiyorum." dedi.
EBU HANZALA'YI SAVUNDU
Kuytul, terör örgütü IŞİD’in üst düzey yöneticisi olmakla yargılanan ‘Ebu Hanzala’ kod adlı Halis Bayancuk'u da savundu: "Bu kişi 37,5 sene hapis cezası almasını gerektiren ne yapmış olabilir? Daha yaşı kaç bunun? Daha genç birisi, ne yaptı da bu kadar hapis cezası verdiniz? Kaç kişi öldürdü bu adam? Biz böyle bir olay duymadık. Sadece iddia. Artık bu ülkede hiçbir iddianameye ve verilen hiçbir hükme güvenimiz kalmadı. Ben Ebu Hanzala’ya verilen cezanın da adaletli olduğuna inanmıyorum"